GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un, AK PARTİ grup önerisinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle AK PARTİ Grubuna iade edilip edilmemesi hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:4
Tarih:13.06.2023

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkanım, seçilmiş olduğunuz görevinizde size bir kez daha başarılar diliyoruz.

Sayın Başkan grubumuzu destek talebiyle ziyaret ettiğinde söyledik, İngiliz Parlamentosunda bir gelenek var; orada seçiliyor, görev yapıyor Meclis Başkanı, süresi bittiğinde yeniden milletvekili adayıysa dar bölgeyle partisi bir bölgede bir aday gösteriyor; muhalefet partileri onun tarafsızlığından razıysa o bölgede karşısına rakip çıkarmıyorlar. İngiltere'de öyle tarafsız Meclis Başkanları geleneksel olarak sert rekabetin içinde karşısına rakip çıkamayacak adaleti gösteriyorlar. Kendisinden böyle bir adalet beklediğimizi, propaganda döneminin dilinden dolayı bu dönem bunu asla yapmayacağımızı ama iki yıl boyunca bunu takip edeceğimizi söyledik.

Bugün geldiğimiz noktada ilk sınavlardan birini veriyoruz hep beraber ve bugün bu usul tartışması niye var? Anayasa'nın 94'üncü maddesinin ilk 2 fıkrasını okuyun arkadaşlar; Meclis Başkanlık Divanının, Başkan, Kâtip Üyeler, Meclis İdare Amirlerinden oluşacağını söylüyor. Ardından, ikinci fıkrada da bu dağılımın partilerin Meclisteki üye sayılarına oranla yapılacağını söylüyor. Bu, cumhuriyet tarihi boyunca böyle yapılmış; Bülent Arınç için, Köksal Toptan için, Cemil Çiçek için, Mehmet Ali Şahin için, İsmet Yılmaz için, İsmail Kahraman için böyle olmuş. Ne zaman Adalet ve Kalkınma Partisi bir önceki dönem seçim sonuçlarında tek başına Parlamento çoğunluğunu yakalayamamış ve bunun için bir başka partinin desteğine ihtiyaç kalmış, orada Başkanı hesabın dışına çıkarmayı önermişler ve o gün önerildiğinde -hepsi şahit- bunun muhalefetin aleyhine bir durum olması durumunda kullanılmayacağının da kurumsal sözünü vermişler. Bugün bu yaptıkları uygulamayı aynen sürdürerek İYİ Partiye düşen -ki hangimize düştüğünün hiçbir önemi yok- 1 üyelik ortadan gidiyor, İYİ Parti de defalarca bunun bu tarafında olmadığını söylüyor. Bu sayede, cumhuriyet tarihi boyunca yapılan dağıtım yapılsa 21'de 10 olacakken Adalet ve Kalkınma Partisi 21'de 11'i yakalıyor. Yani siyaseten MHP'siz bir çoğunluk arayışı var ancak Anayasa'ya açıkça aykırı. Biz bunu her yönüyle anlatmamıza rağmen, bütün itirazlara rağmen, bugün, elimde örneğin İç Tüzük...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Başkanım, müsaadenizle.

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - İç Tüzük'ün gerekçesi, gerekçeye sebep olan dipnotta "Meclis Başkanı Başkanlık Divanı oranına dâhildir." diye Meclis kararına açık bir atıf olduğu hâlde, bu hukuksuzluk, bu Anayasa tanımazlık üzerinden "MHP'siz bir çoğunluk yakalayalım, yarın ne olur ne olmaz." mantığıyla bir işe tevessül edildi. Milletvekili sayınız ortada, oranınız ortada ama Numan Başkanın "Ya, tarafsız olacak, onu hesaba katmayalım..." Tarafsız olsun, bütün muhalefetin iki yıl rızasını kazansın, karşısına aday da çıkarmayacağız, o zaman bu nisaba da dönsün ama inanılmaz bir şey, Sayın Abdullah Başkan diyor ki: "Efendim, yeni sistem değişti." Aksine, bakın, Başkanın partisinde hesaplandığı dönem Cumhurbaşkanı tarafsız. Oysa ben Numan Bey'e, Sayın Başkana tutanak altında sordum, dedim ki: Bir partinin Genel Başkanı olan Sayın Erdoğan, 23 Nisan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, bir dakikanız daha var.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - ...ve 1 Ekimde bu Parlamentoya Cumhurbaşkanı olarak geldiğinde elbette ve eyvallah eşlik edeceksiniz. Peki, salı günü grup toplantısı yapma niyetiyle, grup toplantısı yapmak üzere geldiğinde karşılayacak mısınız? "Evet." Toplantıya kadar eşlik edecek misiniz? "Evet." Bunu başka bir siyasi lidere yapıyor musunuz? "Hayır ama ben tarafsızım, hesaba katmayın." Ama girdiğinizde parti üyeliği sürüyor, Meclisin sitesinde sizin milletvekili sayınıza dâhil ama hesaplamada "Dışarıda tutalım." Tek bir sebebi var: Milletin verdiği yetkinin üstünde, aşkın bir temsil talep ediyorsunuz, Parlamentoda bu yok. Bakın, bu, meşruiyetinizi şöyle tartışmaya açar: Parlamento... Seçimden önce çok iddialıydık, çok; biz burada oturacağız diyorduk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Hatta gelip oturmuştun Özgür Bey.

(Gülüşmeler)

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Oturmadık da...

Sayın Başkan, diyorduk ki: Biz iktidar olacağız. Hatta Abdullah Bey'le şakalaşıyorduk -şaka yapmıyor millet- millet dedi ki: "Kararımı verdim, muhalefet görevi verdim." Şakasını yapmayı bırakın, aklımdan bile geçiremem. Neden geçiremem? Burada milletin dediği olur kardeşim; demokrasi bu. Bakın, milletin dediğinin dışında, benim 20 aday adayımı daha getirip "Onlar da burada oturacaklar." demem ile yani milletin vermediği bir temsile talip olmak ile bugün kalkıştığınız işin bir farkı yok arkadaşlar. Millet size "Çoğunluğunuz yok, Başkanlık Divanında da olmayacak; uzlaşacaksınız." diyor. MHP'yle uzlaşıyorsunuz, MHP bu desteği veriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Son bir dakika.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Ha, millete rağmen aşkın temsil talebinin ittifak içinde nasıl bir ihtiyaçtan olduğunu sorgulamak benim işim değil, ittifak içindeki nelerden kaynaklandığını sorgulamak benim işim değil ama Anayasa'ya uygunluğun tatbik edilmesini talep benim işim. Bu usul tartışmasını milletin verdiği yetkiyle yapıyorum. Bu usul tartışmasını yapmazsam, Anayasa'ya aykırılığı iddia etmezsem milletin verdiği görevi yapmamış olacağım için yapıyorum. Bu kararı Anayasa Mahkemesine taşımak milletin görevidir. Sizin göreviniz, milletin verdiğinin üstünde bir şey talep etmeyip Anayasa'ya uygun yasalar yapmak, kararlar almaktır. Buna direnmek -hep deniliyor ya "Seçim sonuçlarını iyi okumak lazım." diye- işte, orada bir başka siyasi öz güven patlamasına dönüşmek demektir. En büyük yanlış budur, bunu yapmanızı doğru bulmuyoruz.

Tutumunuzun aleyhindeyiz Sayın Başkan.

Teşekkür ediyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)