GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İÇ TÜZÜK 37'YE GÖRE DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMA ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:79
Tarih:19.03.2013

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal üretimde kullanılan girdilerden katma değer vergisi alınmamasına yönelik olarak vermiş olduğum kanun teklifi üzerine söz aldım, muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, on yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde enflasyon yüzde 145, tarımsal girdiler, mazot, ilaç, gübre fiyatları ortalama 4-5 kat artarken ürün fiyatları neredeyse yerinde saymıştır. Bir taraftan enflasyona, diğer taraftan 4-5 kat artan girdi fiyatlarına ezdirilen çiftçi borç batağına saplanmıştır. 2002 yılında 530 milyon lira olan çiftçilerin banka borcu, 2012 yılı Eylül ayı itibarıyla 39 milyar liraya ulaşmıştır. Bu kredilerden 2 milyarı icralıktır. Çiftçilerin borcu on yılda tam 78 kat artmıştır. Gübre ve elektrikte yüzde 18, mazotta yüzde 15,25; zirai ilaç ve hayvan yeminde yüzde 8 KDV vardır. Tohumluklarda yüzde 1 KDV varken sebze tohumlarında ve sebze fidelerinde yüzde 8 KDV alınmaktadır. Girdi fiyatları çok yüksek olduğu için üretim maliyeti yükselmekte, bu nedenle Türk çiftçisi yabancı ülkelerin üreticileriyle rekabet edememektedir.

Gelelim mazota: Rafineri çıkış fiyatı 1 lira 44 kuruş olan mazottan 1 lira 60 kuruş özel tüketim vergisi, 55 kuruş katma değer vergisi alınmaktadır. Diğer paylarla beraber, 1 litre mazot 4 lira 25 kuruşa satılmaktadır. Bu yüksek vergiler nedeniyle, ülkemiz tarımda dünyanın en pahalı mazotunu kullanan ülkelerin başında gelmektedir. Mazotun litre fiyatı Mart 2002'de 94 kuruştu, Kasım ayı itibarıyla 1 liraydı, bugünse mazotun litresi 4 lira 25 kuruştur yani mazot fiyatı da 3 kat artmıştır.

Türk çiftçisinin bir yılda kullandığı mazot miktarı 3 milyon 300 bin tonu bulmaktadır. Çiftçilere verilen mazot desteği tarımda kullanılan mazota ödenen bedelin yüzde 5'ini ancak karşılamaktadır. Bu rakam da mazot için çiftçinin ödediği KDV'nin ancak dörtte 1'ine tekabül etmektedir. Çiftçilerin kullandığı kırsal motorinin ÖTV'si euro dizele göre düşüktü. 2011 yılı Ocak ayından itibaren kırsal motorin uygulamasının kaldırılması sonucu Türk çiftçisi 250 milyon Türk lirası ilave ÖTV farkı ödemek durumunda kaldı.

Pırlantadan KDV alınmazken, gemilere ve yatlara ÖTV'siz akaryakıt verilirken çiftçilerin kullandıkları motorinden yüzde 37,61 oranında ÖTV, yüzde 15,25 oranında KDV alınmaktadır. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi için, çiftçilerimizin kullandığı mazota ÖTV ve KDV istisnası getirilmesi şarttır.

Gelelim gübreye: Amonyum sülfat gübresinin tonu 2002 yılında 162 lirayken 2013'te 670 liraya ulaşmıştır. CAN gübresi 176 liradan 725 liraya çıkmıştır. Yüzde 33 amonyum nitrat gübresi 193 liradan 898 liraya yükselmiştir. Üre 237 liradan 1.115 liraya, DAP 354 liradan 1.290 liraya yükselmiştir. Gübrede yüzde 18 oranında KDV vardır. Çiftçilerimiz 2011 yılında gübre için 4,77 milyar lira öderken gübre desteği olarak 620 milyon lira almıştır yani üreticinin gübreye ödediği paranın yüzde 13'ü destek olarak verilmiştir. Gübre fiyatlarındaki yüksek artış gübre kullanımını azaltmakta ve bu da üretimi olumsuz etkilemektedir. Tarımsal ilaçlardan yüzde 8 KDV alınmaktadır.

Ayrıca, elektriğe baktığımızda yüzde 1 Enerji Fonu, yüzde 2 TRT payı ve yüzde 18 KDV ile 25 kuruş olan 1 kilovatsaat elektrik 30,3 kuruşa çıkmaktadır. Elektriğin fiyatı 2007-2012 yılları arasında yüzde 124 artmıştır. 2007 yılında 13,5 kuruştan elektrik alan üretici, bugün 30,3 kuruştan elektrik almaktadır. Tohumda da, hayvan yeminde de maalesef aynı durumlar geçerlidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu düşüncelerle teklifimize desteğinizi bekler, hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)