GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 103'üncü yıl dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlanması ile günün anlam ve öneminin belirtilmesi görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:87
Tarih:23.04.2023

TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Genel Kurulu ve sesimizin ulaştığı tüm emekçileri, gençleri, çocukları, kadınları sevgiyle selamlıyorum.

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Meclisin kuruluşunda emeği geçen, burada işçilerin, halkın hakkını savunan tüm vekilleri saygıyla anıyor, Meclisin kuruluş yıl dönümünü kutluyorum.

Yüz üç yıl önce bir karar verdik, işgal edilmiş ülkemizi kurtarmak için kaderimizi elimize aldık, Osmanlı sülalesinin iktidarına fiilen son verdik, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." dedik. Bu karar bugün de bizim için geçerlidir; halkın üzerinde hiçbir güç yoktur, Meclisin üzerinde hiçbir güç yoktur. Halkın bu kararını yok sayan saray rejiminin son 23 Nisanını yaşıyoruz. Şunu tarihe not düşmek isterim: Bu ucube rejimde 5'inci kez 23 Nisanı kutluyoruz ve kendini halkın üstünde gören o tek adam bir kez olsun buraya gelmeye tenezzül etmedi. Bu 23 Nisan "Cumhurbaşkanı" sıfatı taşıyan birinin halk iradesine saygısızlık ettiği son 23 Nisan olacak. Bu Meclis beş yıldır hiç olmadığı kadar itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Bir sülale devrine son veren Meclisin içini boşaltmaya, yeniden bir sülale iktidarı kurmaya çalıştınız; asla unutmayacağız.

Sülale devrinde 50 binden fazla insanımız enkaz altında can verdi. İnsanlar enkaz altında can derdindeyken siz onlara kendi selalarını dinletip, utanmadan çadır satıp para kazanmaya çalışan bir iktidar olarak hatırlanacaksınız. Geride kalan yirmi bir yılda çok acılar çektik, işsiz kaldık, aç kaldık, göçük altında kaldık, öldük ama teslim olmadık. Bu halk direndi, "İnadım inat." dedi; işgalciye, krala, padişaha nasıl direnilirse öyle direndi ve teslim olmadı. İşte, bu teslim olmayanlar adına, halk adına buradan Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum: Senin devriiktidarın bitiyor, senin devrin bitiyor çünkü bu halk birbirini seviyor çünkü bu halk birbirini düşman olarak görmüyor, size karşı birleşiyor. Bu halk kalacak, siz gideceksiniz; Meclis kalacak, tek adam rejimi son bulacak. Gideceksiniz ama iki elimiz yakanızda olacak; iktidarınız döneminde yitirdiğimiz 35 bin işçi için, yitirdiğimiz tüm canlar için, hem özgürlüğüne hem yaşamına kastettiğiniz kadınlar için, tarikatların, cemaatlerin karanlığına kurban edilen gençlerimiz, Enes Karalarımız için, tutsak edilen arkadaşlarımız için, özgürlüklerimiz için, emeğimiz için iki elimiz yakanızda olacak ve mutlaka hesaplaşacağız.

Sevgili yurttaşlar, kardeşlerim; sizlere sesleniyorum: Ülkemizde çocuklar yatağa aç giriyorken, boş beslenme çantasıyla okula gidiyorken, vakıflarda istismara uğruyorken 23 Nisanlarda neşe dolamıyoruz, acıyla doluyoruz, öfkeyle doluyoruz, kahroluyoruz. O yüzden hep beraber en güçlü yanıtı vereceğimize inanıyoruz. Sülale devrini bitirecek, yeni bir dönemi hep beraber başlatacağız.

Bugün bu kürsüden çocukları için endişelenen anne-babalara, torunlarına harçlık veremeyen dedelere-ninelere, yeğenini düşünen teyzelere-amcalara, kardeşlerini canından çok seven kardeşlerime sesleniyorum: Korkmayın, biz kazanacağız, biz kazanacağız. İşçiler evlerine sağ salim dönebilsinler, elleri kolları dolu kapıdan girebilsinler, çocuklarına sarılabilsinler diye biz kazanacağız; öğretmenler atanabilsin, doktorlar mesleğini yapabilsin diye kazanacağız; marketlerde fiyatlar insin, market çalışanları da sattıklarından evlerine götürebilsinler diye kazanacağız; susadığımız adalet yerini bulsun diye kazanacağız.

Biliyoruz, yalnız değiliz; çocukların umutlarını, hayallerini çaldılar, o gençler bugün yanımızda. Onların sadece sınav sorularını değil, emeklerini çaldılar; dizilerini, filmlerini, sözlüklerini, gülüşlerini çaldılar; aynı görüşte değiller diye hakaret ettiler; bırakın dünyayı gezme hayali kurmayı, ülkelerinde bile gezemez oldular. Menemene soğan koyacağı zaman bile iki kere düşünmek zorunda olan bir gençlik yarattınız ama her şeyin bir sonu var, hepsi bitecek. Yirmi yılını çaldığınız o çocuklar büyüdü, sizi onlar gönderecek; bir oy verecekler saltanat yıkılacak, bir oy verecekler kaçak saray boşalacak, bir oy verecekler devlet dairelerindeki tüm Erdoğan resimleri inecek. Tesadüfe bakın ki sadece yirmi bir gün sonra yirmi bir yıllık bir karanlık dönem bitecek.

Ben, en çok, bu AKP iktidarında doğan, büyüyen, şimdi ilk kez oy kullanacak olan arkadaşlarıma güveniyorum. "Ben yaptım." diyecekler, "Biz yaptık; düşmanlaştırmalara son verdik, barışı, kardeşliği yeniden getirdik." diyecekler, "Ben gönderdim; bu esaret zincirini biz kırdık." diyecekler, "Bu boğazımıza dolanan rant zincirine biz son verdik." diyecekler. Sadece yirmi bir gün sonra yirmi bir yıla yaklaşan bu karanlığa hep birlikte son vereceğiz. İnanıyorum, yirmi bir gün sonra halk daha güçlü olacak.

Değerli yurttaşlar, bu kürsü sizin, bu Meclis sizin, bu ülke sizin. Hepinizin sokaklarda söylediğini bir kez de buradan tekrarlayacağım: Hiç şüpheniz olmasın, yine baharlar gelecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI ERKAN BAŞ (Devamla) - Türkiye İşçi Partisi adına 27'nci Dönemin son sözü şudur: "Lale Devri nasıl bittiyse sülale devri de öyle bitecek." (HDP sıralarından alkışlar)