| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 05.04.2023 |
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, geçen hafta halktv.com.tr'de gazeteci arkadaşımız Seyhan Avşar gerçekten önemli bir habere imza attı. Aradan altı günlük bir zaman geçti ama bu zaman dilimi içerisinde, her şeye konuşan İletişim Başkanı, her şeye konuşan Genel Sekreter, sözcü ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubundan Sayın Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi üyelerine telefon açtığına veya açmadığına dair bir tekzip gelmedi. Ben bu haberin yüzde yüz doğru olduğuna inanıyorum, yüzde yüz. Sayın Erdoğan her zaman yaptığını yapmıştır ve Anayasa Mahkemesi üyelerini aramıştır. Neden aramıştır? Çünkü atadığı için aramıştır aynı zamanda.
Değerli arkadaşlar, bakın, yürütme organının başı Erdoğan bir Anayasa Mahkemesi üyesini arayabilir. Niçin arayabilir? Ya bir hastası vardır, ya cenazesi vardır, o yüzden geçmiş olsun diye arayabilir ama Erdoğan başka bir nedenle Anayasa Mahkemesi üyelerini arayamaz; arayamaz ama aramıştır, bunun da kayıtları burada değerli arkadaşlar. Şu 2 kararı karşılaştırın, hangi üyeyi aradığını da ortaya çıkarırsınız. Ben ismini söylemeyeceğim. Anayasa Mahkemesinin üyelerini buradan tek tek itham etmek istemiyorum ama itham edeceklerim de var, onu da söyleyeyim. İsimleri burada son kez kayıtlara geçsin diye söylüyorum: Birisi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısıdır, Yargıtayda hiç görev yapmadığı hâlde Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiştir, şimdi Anayasa Mahkemesi üyesidir. Yargıtay bütün teamüllerini ihmal ederek seçmiştir. Diğeri de İçişleri Bakan Yardımcısıdır, Sayıştaydan gelmiştir. Biz açık açık söylüyoruz, bakın, burada söylüyoruz: Biz bunların hesabını soracağız. O oy veren Yargıtay üyelerinden de hesap soracağız, oy verenlerden, tümünden hesabını soracağız. Anayasa Mahkemesini bu hâle getirenlerden de siyasi olarak hesap soracağız. O hesabı da 14 Mayısta buradan soracağız, 14 Mayısta soracağız ve Anayasa Mahkemesini gerçek anlamda Türkiye'de hukuktan, insan haklarından, demokrasiden yana bir hâle getireceğiz.
Bu hazine yardımından yoksun bırakma kararı da tamamen Anayasa'ya aykırıdır, baştan beri Anayasa'ya aykırıdır; neyse ki düzeltildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Tanrıkulu.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Son olarak şunu söyleyeyim: Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Tüm meslektaşlarımın Avukatlar Günü'nü kutluyorum. 121 meslektaşımız yaşamını yitirdi depremde, onlara rahmet diliyorum. Onlarca meslektaşımız yaralandı, bulunduğu kentleri terk etmek zorunda kaldı, onlara da geçmiş olsun diyorum. Şimdi, bizi cezaevlerinde dinleyen meslektaşlarımız var, Selahattin Demirtaş var, Selçuk Kozağaçlı var, Can Atalay var, Ayla Akat var, Nazmi Gür var ve daha birçok meslektaşımız var; meslektaşlarıma, kendilerine buradan selam ve sevgilerimi iletiyorum, onların da Avukatlar Günü'nü kutluyorum. Buradan ezilen, baskı altında olan, emekleri sömürülen bütün meslektaşlarımın Avukatlar Günü'nü kutluyorum ve yargıyı tam bağımsız hâle getireceğiz -bir kez daha buradan ifade ediyorum- ve savunmayı da yargının tekrar kurucu unsuru hâline getireceğiz.
Hepinize selam ve sevgilerimi sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)