| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 04.04.2023 |
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Evet, Sayın Başkan, değerli Genel Kurul üyeleri; herkese sevgi ve saygılar.
"Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar hariç" diye başlar bütün aflarda. Toplumun şahsiyetine karşı, insanın şahsiyetine karşı işlenen suçlar ise hep görmezlikten, cezasızlık politikasından vesaire; bu tür şeylerle savuşturulur.
Kamu görevlilerinin mesleki ve özlük haklarının yeniden revize edilerek çalışma huzurunu tesis edecek şekilde, geçmiş dönemleri de kapsayacak disiplin cezalarının affı; evet, bu, önemle dikkate alınması gereken bir şey, zira sadece kamu görevlilerinin çalışma ortamında ve çalışma yasalarında değil, tüm kamusal alanda bir toplumsal sorun var. Bu toplumsal sorun da devletin manevi şahsiyeti denilen bakış açısının bir siyasi yargıyla bakıyor olması. Yurttaşlar ve çalışanlar arasında bir ayrıştırıcı bakış açısının; inançtan siyasi tutuma kadar, insanlar arasında bir ayrıştırıcı şey ki burada, bakınız, KHK'lilerden söz edildiğinde bu disiplin cezasını da aşan bir suç aslında. KHK, adı konmamış bir idam cezası; hem işten atılıyor hem geri dönüşü yasaklanıyor hem de başka bir işte çalışmasına yasak konuyor. Bakın, Adana'da KHK'yle ihraç edilen bir arkadaşımızın eşi krediye başvuruyor, kocası KHK'yle işten atıldığı için kredi başvurusu kabul edilmiyor ve gerekçe olarak da bu söyleniyor. Böyle utanç verici bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir anlayıştır? KHK'lilerin durumuna dair şu ana kadar ne hukuki ne insani ne ahlaki ne vicdani bir tanımlama yok. Bilinmeyen bir yerde bilinmeyen kişiler oturuyor, bir şeyler konuşuyor, bakarsınız lütfedip bir KHK'liye af çıkıyor. Böyle hukuk olmaz, böyle siyaset de olmaz, böyle Hükûmet de böyle hükümranlık da olmaz. Dolayısıyla, sadece 2006'dan bu yana değil, aslında tüm zamanda kamu emekçilerine karşı ayrımcı bir tutum söz konusu ve bu ayrımcı tutum da bugün bütün varlığını KHK'lilerde, barış akademisyenlerinde, sendikalı öğretmenlerde, sendikalı kamu iş kolunda çalışan insanların kurduğu sendikalardaki yöneticilikte vesaire... Ben kendimden biliyorum, sendika kurduğum için 8 kere yargılandım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Dolayısıyla, evet, talep doğru, talebin tabii ki daha geniş, daha kapsayıcı olması mümkün olabilirdi. Talep doğru ancak talebin içerisine KHK ve başkaca sebeplerle, siyasi saiklerle, inanç reddiyeci tutumlarla ihraç edilmiş, işten atılmış kişilerin de dâhil edilmesi gerektiği kanısındayız ve bu insanlara karşı aslında ekonomik kapsamda da birçok suç işleniyor. Aile geçimini sağlayamıyor, çocuklara bu yansıyor ve giderek topluma yansıyor. Dolayısıyla bir seçim sürecine giderken bu eksikliğin giderilmesi toplumda küçük bir nefes almaya da yol açabilecektir.
Teşekkür ediyorum.