| Konu: | İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 30.03.2023 |
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekilleri; aziz milletimizi ve onu temsil eden Gazi Meclisimizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.
Kıymetli milletvekilleri, AK PARTİ olarak dün olduğu gibi bugün de ayrım gözetmeksizin toplumun her kesimindeki taleplerine kulak kabartıp, onları dikkate alıp "Ne yapılabilir?" diye kafa yorup bir takvim çerçevesinde kendi planlamamıza göre atılacak adımlar varsa ve imkânlar çerçevesinde, istişareler yaparak bunları hayata geçirme noktasında büyük bir gayret gösteriyoruz. Hükûmetlerimiz döneminde ekonomiden adalete, eğitimden ulaştırmaya, enerjiden savunmaya, teknolojiden spora tüm alanlarda büyük reformlar ve politikaları hayata geçirdiğimiz gibi çalışanımızın, emeklimizin, emekçimizin haklarını koruyup çoğaltacak düzenlemeleri de Allah'a sonsuz şükürler olsun ki hayata geçirmiş olduk.
AK PARTİ, güven ve istikrarla artan refahtan dar gelirli, emekli, memur, engelli, asgari ücretli ve benzeri gelir sıralamasındaki tüm kesimlere daha fazla pay aktaracak düzenlemeleri hayata geçirmenin mücadelesini vermiştir. Bu iyileşmeleri hayatın her alanında hissettiğimiz dönemleri yaşadık hamdolsun.
Kıymetli milletvekilleri, kanun yapma pratiğimizin temelinde en başta istişare var. Vatandaşımızdan gelen talepler, bakanlıklardan, bürokrasiden ihtiyaç duyulduğuna dair aktarılan talepler, sivil toplum kuruluşlarımızın, meslek odalarımızın, mesleki birliklerin getirdiği talepler ve her birimizin sokakta, sahada dolaşırken, vatandaşla temas ederken veya vatandaşı Mecliste misafir ederken onun hayatına ilişkin bize aktardığı taleplerden süzerek, onları istişare ederek, kendi çatımız altında, Cumhur İttifakı çatısı altında bu istişareleri tamamlayarak, kanun tekliflerimizi oluşturuyor ve bu kanun tekliflerini komisyonlara, Meclisimize arz ediyoruz.
Bugün, yine, bir kanun teklifi Komisyonda görüşüldükten sonra Meclisimize geldi ve burada teklifimizle Millî Mücadele'ye katılan ve bu sebeple kendilerine İstiklal Madalyası verilen Türk vatandaşlarının yanı sıra, 1950'de Kore'de fiilen savaşa katılmış ve 1974 Barış Harekâtı'nda Kıbrıs'ta fiilen görev almış olan vatandaşlarımıza verilen, dul ve yetimlerine bağlanan şeref aylıklarını eşitliyor, sosyal güvencelerinin olup olmadığına bakılmaksızın onlara, tüm gazilerimize asgari ücretin net tutarında aylık ödenmesini sağlayan bir düzenleme getiriyoruz.
Kıymetli milletvekilleri, Cenab-ı Allah bir daha yaşatmasın, bu ülke çok büyük bir afet yaşadı ve büyük kayıplarımız oldu. Hakikaten devlet ve millet el ele bu büyük afetin olumsuzluklarını bertaraf etmek için büyük bir mücadele ortaya koyduk. Bütün sivil toplum örgütleriyle, yurt içi-yurt dışı, yerli-yabancı kuruluşlarla beraber depremde yaşanan mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için çok büyük bir çaba ortaya konuldu. Fedakârlık ve üstün gayret gösteren herkesten Allah razı olsun, dertlenen herkesten Allah razı olsun; çaba sarf eden, dua eden, elinden hiçbir şey gelmiyorsa kalbinden dualarla oradaki acının ve oradaki işlerin bir an önce dinmesi için gönlünden geçiren herkesten Allah razı olsun diyoruz.
Fedakârlık ve üstün gayret gösteren kişilere ve bundan sonra deprem gibi, sel gibi, yangın gibi doğal afetlerde ve tehlikeli salgın hastalıklarda üstün bir gayret ve fedakârlık gösterecek kişilere bir nevi bir nişane olması açısından, orada yardıma gelenlere, yabancı kişilere bir fedakârlık nişanı verilmesine yönelik bir düzenlemeyi burada hayata geçiriyoruz.
Bir diğer maddeyle, işsizlik ödeneğine ilişkin fazla ve yersiz yapılan ödemeler olmuş, bu ödemelerin takibine harcanacak rakam artık alacaklardan elde edilecek miktardan daha fazla bir aşamaya gelmiş; üzerinden çok tarih geçmiş, tahsili mümkün olmamış, 31/12/2012'den önce olmak üzere bütün bu alacakların da terkinini düzenleyen bir düzenleme getiriyoruz.
Kıymetli milletvekilleri, yine bir başka çözüm bekleyen konu da geçici işçilere yönelik bir talep vardı biliyorsunuz, burada kurumların ihtiyaçları doğrultusunda geçici işçi çalıştırma süresinin... Daha önce hatırlarsınız, bunu uzatmıştık iki üç ay gibi; şimdi bunun on bir ay yirmi dokuz gün uzatılabilmesine ve ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan yaklaşık 60 bin geçici işçinin kıdem esasına göre, hizmet süresi en çok olandan başlamak üzere çalıştıkları kurum veya kuruluşların boş olan sürekli işçi kadrolarına alınmasına, geçirilmesine dönük bir imkân getirmiş oluyoruz.
Kıymetli milletvekilleri, diğer taraftan, Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ve milyonlarca emeklimizin beklediği hususların da yasal dayanaklarının oluşturulduğu bir metni Meclisimizin takdirlerine arz ediyoruz.
Emeklilerimize Ramazan ve Kurban Bayramlarında ödenen emekli ikramiyesinin 2 bin liraya çıkarılması ile en düşük emekli aylığının 5.500 liradan 7.500 liraya çıkarılmasına yönelik bir düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. Az önce bir hatip "Ya, bunu 650 liradan 1.000 lira yaptınız 2019'da. 1.000'den 2.500'e, oradan 3.500'e..." Evet, doğru, biz de bunu söylemiştik zaten. "Bu enflasyon, bu ekonomik sıkıntı Türkiye'nin kendi iç dinamik ve dengelerinden kaynaklanan bir şey değil; pandemi, Rusya'nın Ukrayna üzerine hareket etmesi vesaire gibi birçok gerekçesi var; yurt dışında, bütün dünyada yaşanan şeyler bunlar, bizim ülkemizde de yaşanacak elbette ama biz ücretlimizi, çalışanımızı, emeklimizi, dar gelirlimizi bu enflasyona ezdirmeyecek adımları da atacağız." dedik mi? Dedik.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Bakan, sen inanıyor musun buna?
ORHAN YEGİN (Devamla) - Dolayısıyla, işte, bu, onun bir göstergesi. Evet, bir enflasyon oldu bu ülkede dolayısıyla alım gücü düştü, hayat pahalılığıyla karşı karşıya kaldık ama biz insanımızı dün eline geçen gelirden o enflasyona ezdirmeyecek daha yüksek bir artışla ona yeni bir gelir sağlama niyetini daha önce ortaya koymuştuk; bugün, evet, onun bir adımını atıyoruz dolayısıyla 7.500 liraya çıkartıyoruz. Böylelikle, biz aslında ne yapıyoruz? Cari asgari ücretin yüzde 90'ından daha düşük olmayan bir emekli aylığı standardına getirmiş oluyoruz böylelikle. Yani, en düşük emekli maaşı ve ikramiyede yapılacak bu artışlarla beraber en düşük emekli aylığını asgari ücrete yaklaştırmış yani yüzde 90'ına getirmiş oluyoruz; tüm ekmeklilerimize de hayırlı olsun. Yeterli mi? Bunları yeterli bulmamız mümkün değil; vatandaşımız çok daha fazlasına layık, bunu hayata geçirmek için çabalıyoruz zaten. Hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan, hiçbir şeyi bahane etmeden, "Ya, o oldu, yapacak bir şey yok; başımıza şu geldi, yapacak bir şey yok." demeden, hem olan biten her şeyle mücadelemizi sürdürüp hem bu ülkeye yapılmak istenen bütün düşmanlıkların hepsine karşı büyük bir mücadele ortaya koyup hem içeride hem dışarıda terörle mücadelemizde de dış politikamızda da işte ücretlilerin gelirlerinin artırılmasında da savunma sanayisinin ileriye gitmesinde de uzay teknolojilerine dönük işlerin geliştirilmesinde de her meselede işimizi yapmaya, memleketimizin, milletimizin standardını yükseltmeye gayret gösteriyoruz. Hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan gayret ediyoruz ve bu aziz milleti layık olduğu ve hak ettiği o yüksek standarda her alanda, her konuda, her aşamada, inşallah, ulaştıracağız. Bunların da adımları, inşallah, önümüzdeki dönemlerde hep beraber atmaya devam edeceğiz.
Çok kıymetli milletvekilleri, sorunlar var elbette, eksikler var, arzu edilen farklı şeyler var, evet ama tüm bunları aşacak, milleti hak ettiği güzelliklere ulaştırmak için her kesimle, her şeyle büyük bir mücadele edecek, vatandaşa mazeret üretmeden, hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan vatandaşa iş üreten, eser üreten, samimiyetle, büyük bir çabayla ve büyük bir gayretle hizmet eden, çalışan, çabalayan bir Cumhur İttifakı var, bir AK PARTİ var ve bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var.
Şimdi, burada, az önce hatipler gerçekten değişik konuşmalar yaptılar. "AK PARTİ iktidarlarında geçen yıllarda Türkiye daha iyi mi daha kötü mü bir noktaya geldi?" diye güya dönüp bize sorular sordular. Yani muhatap alınıp cevap verilecek sorular olmadığı için, bir sataşma da meydana gelmesin diye yaptığımız suskunluğu bizim bunu kabulümüz olarak da burada sunmaya çalıştılar. Bunlara katılabilmek mümkün değil. "'Tayyip Erdoğan ülkeyi ayağa kaldıracağım.' dedi, ülkeyi ayağa mı kaldırdı, tepetaklak mı etti?" dedi. Türkiye'de hangi meseleye bakarsanız bakın, hangi başlığı ele alırsanız alın Tayyip Erdoğan'ın iktidar olduğu, iktidara geldiği günün öncesindeki geçen tarihten çok daha fazlası bu yirmi yıllık süreçte yapılmıştır. Otoyoldan derslik sayısına, hastaneden tutun da ne bileyim alınan... Ya, bunları konuşmaya gerek dahi yok, millet bunları yaşadı, biliyor. Evet, bizim de eksiklerimiz var, başaramadığımız imkânlardan dolayı, koşullardan dolayı, savaştan dolayı, pandemiden dolayı belki şeyler var, elbette var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ORHAN YEGİN (Devamla) - Çabalıyoruz bunları geliştirmek için ama yani "Tayyip Erdoğan'dan sonra Türkiye yukarı ya doğru mu gitti, tepetaklak mı gitti?" diye soran birisi varsa burada, bizim ona vereceğimiz çok bir cevap yok. Kötü sözler edenler oldu, biz bunlara çok cevap vermeyelim. "Vatandaşa bu kanunlarla verilen şeyleri lütuf gibi veriyorsunuz." diye bizi suçlayanlar oldu. Biz vatandaşa lütfediyormuş gibi davranmaktan hicap ederiz, Allah'a sığınırız. Biz, her zaman söylediğimiz gibi, bu vatandaşın hizmetkârıyız, biz bu milletin hizmetkârıyız ve o, bu hizmete devam etmemizi istediği müddetçe de en iyisini yaparak ona hizmet etmeye devam edeceğimizi buradan tekrar söylemek isterim. Bizim öyle lütufla, ihsanla, o üslupla hiçbir zaman işimiz olmaz.
Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Kanunun getirdiği yenilikler vatandaşımıza, milletimize, devletimize hayırlara vesile olsun diyorum.
Teşekkür ediyorum.
Başkanım, sağ olun.