| Konu: | 12/3/1995?TE YAŞANAN İSTANBUL GAZİ MAHALLESİ OLAYLARININ ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 12/3/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 13 MART 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 13.03.2013 |
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Barış ve Demokrasi Partisinin grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Özellikle şunu ifade etmek isterim ki, değerli grup başkan vekilimiz 12 Mart 1995 yılında gerçekleşen hadiseleri adli bir vaka olarak burada son derece somut ifadelerle bir sefer daha gözümüzün önüne getirdi?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Mahalle kavgası yani değil mi? "Adli olay?"
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Siz onu anlamışsanız biz ne diyelim?
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ?ve o sürecin ne şekilde gerçekleştiğini, o dönemin hangi şartlarda yaşandığını çok net bir ifadeyle de biz burada sizlere ifade etmek istiyoruz.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Bahsettiğim katliamların hepsi siyasi katliamlardır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - İki aile birbirine girdi Gazi Mahallesinde, onun için insanlar öldü (!)
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Özellikle şu hususu buradan ifade etmek istiyorum: Biz değerli grup başkan vekilimizi burada saygıyla dinledik, hiçbir şekilde de herhangi bir sataşmada da bulunmadık. Buradan da kendisinin kronolojik sıra itibarıyla adli vakayı çok güzel bir şekilde ifade ettiğini söyledim. Dolayısıyla, direktmen, hemen itiraz edilecek bir cümle dahi söylemeden bu şekilde bir beyanını da doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Böyle bir şey olur mu ya? Dünya âlem biliyor ki bu siyasi bir katliam, bir katliam!
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Şimdi bir bakalım: O günün adli olaylarını sayın grup başkan vekili ifade etti. O günün şartlarında ülkenin durumu neydi?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen nasıl o insanlar hakkında böyle konuşabiliyorsun? Bu bir katliamdır, ne adli olayı!
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ?bu süreçleri ortaya hazırlayan hadiseler nelerdi ben de kısaca bunlardan bahsetmek istiyorum ve 12 Mart ve devamındaki hadiselerde Gazi Mahallesi'nde ve Ümraniye'de yaşamını yitiren 22 tane vatandaşımıza da buradan tekrar Allah'tan rahmet diliyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kim kimi öldürmüş?
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - O günün şartları ve sonrasında, bugün, Barış ve Demokrasi Partisinin gerçekleştirmek istediği araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin öneriye dair hemen, o günün akabinde Mecliste grubu bulunan bütün partiler ortak bir çalışma geliştirmişler ve gelişmeler üzerine her parti grubu ve yetkili organları konuyu ele almış, olayları ve gelişmeleri kınayan ve sorumluların ortaya çıkarılarak cezalandırılmasını isteyen açıklamalar yapmışlardır ve bunlara ek olarak da olayların hemen akabinde, 14 Mart 1995 tarihinde Mecliste grubu bulunan tüm partilerin ortak önergesiyle bir araştırma komisyonu kurulmuş ve olayların üzerine de gidilmiştir ve o dönem için muhalefet görevini üstlenen bazı parti yöneticileri Gazi ve Ümraniye olayları, öğrenciler arasında çıkan kargaşa ortamı, ekonomik sorunlar ve enflasyon rakamının yüzde 150'lere yaklaşması, devam eden terör olayları gibi hususları gündemlerine taşıyarak 12 Mart 1970 benzeri bir askerî müdahalenin bile yaşanabileceğini dile getirmişlerdir. Bunu şimdi buradan niçin söylüyorum?
Değerli milletvekilleri, şimdi, olayların bir görünen yüzü var, adli vakası var, bir de görünmeyen yüzünde tertiplenen bir kısım düşünceler var?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Hâlâ "adli vaka" diyorsun. Bu insanlar birbirlerini mi vurdu? Bu insanları polis öldürdü, devlet öldürdü bu insanları ya!
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ?ve bu bunlardan bir kısmı da Gazi Mahallesi'nde ve devamında Ümraniye ilçelerinde meydana gelen toplumsal olayların analiz edilmesinde, kanaat oluşturmasında size bir perspektif sağlayacağını düşünüyorum.
Bütün darbelerin özünde ve öncesinde ülkede bir ekonomik istikrarsızlığın ve siyasi istikrarsızlığın olmasını isteyen bir kitle var bu ülkede ve her sıkıntılı sürecin içerisinde ekonomik istikrarsızlık ve siyasi istikrarsızlık bulunduğu takdirde bu ülkede bir kısım metotlar uygulayarak laik antilaik gibi, Alevi Sünni çatışması gibi bir kısım gündemler yaratmak suretiyle -80 öncesinde de sağ sol olayları gibi- toplumu birbirine kırdırmaya çalışan bir zihniyet var. Gazi olaylarının öncesinde ve sonrasında, kurulan komisyonun yapmış olduğu tespitlerde de buna benzer bir kısım tahliller var.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Gazi Mahallesi'nin arkasındaki mantık da anlaşılmış oldu bu arada konuşmalarınızdan sonra.
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Önemli olan, Meclisin o gün irade ortaya koyup ortaya koymuş olduğu komisyonun raporunda neler ifade ettiğini sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum.
Elbette ki bu hadisenin tam manasıyla bir kurgu sistemi olmadığına yönelik tespitler var ancak hadisenin 12 Mart Pazar günü bir büyük takımın maçının olduğu saatte olmuş olması, İstanbul Valisinin Başbakanın düzenlemiş olduğu bir toplantı nedeniyle Ankara'da olması, Jandarma Alay Komutanının bir seminer için Ankara'da olmuş olması ve yine terörle mücadeleden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ'ın İzmir'de günübirlik bir seyahatte olmuş olması, maç saatine yakın bir noktada televizyon vericilerinin genelde tek bir kanaldan maçların yayınlanmış olması sebebiyle Gazi Mahallesi'ndeki bir kısım kahvehanelerde kalabalıkların oluşabileceğini düşünmüş olmaları ve o saatte bu eylemin gerçekleştirilmiş olması, sıradan bir vaka olmadığını bizlere göstermekte. Olayın olduğu gün, öncesinde kahvehanenin taranması sonucu vefat eden şahsın ve sonrasındaki gelişmelerde Emniyet Müdürlüğüne yürüyen, bir anda oluşan o kalabalığın tepkisinin sabah saat 4.30 sıralarında yatıştırılmaya çalışıldığı bir ortamda, hemen hemen ortadan kalkmasına yüz tuttuğu bir ortamda halkın üzerine tekrar ateş açılmak suretiyle 1 kişinin daha öldürülmüş olması bu hadisenin sıradan bir hadise olmadığını bizlere göstermektedir ve bunu da raporunda o günkü milletvekillerimiz çok net bir şekilde ifade etmişlerdir.
Ancak ben orada var olan bir kısım tespitleri burada ifade etmek istiyorum: 14 Mart 1995 tarihindeki, Meclisçe kurulan Komisyon, çalışmaları sonrasında, Gazi mahallesindeki olaylarda, olayların başlangıcından önce de mahallede Alevi ve Sünni inançlı vatandaşlarımızın bir arada ve en yoğun bir şekilde yaşadığının tespit edildiğini, genel olarak mahallede önceye dayalı bir Alevi-Sünni gerginliğinin ya da çatışmasının olmadığını, ancak bazı münferit olayların, istismara dayalı tahriklerin zaman zaman yaşandığı, bölgenin inanç yapısı ve sosyoekonomik durumu itibarıyla bu tür toplumsal olayların meydana gelmesi açısından müsait olduğunu, toplumsal infial uyandıran kahvehane tarama olaylarının bilinen bir terör örgütü tarafından yapılmadığını, ancak olayların gelişimi sırasında aşırı sol Marksist-Leninist ve bölücü terör örgütlerinin iş birliği içerisinde oldukları, ayrıca, olayların tırmandırılmasında, mahallede oturmayan bazı kişilerin olayların büyümesi yönünde özel bir gayret içerisinde olduklarını mütalaa etmişlerdir raporunda. Yine aynı raporda, bu tespitler ışığında, Gazi olaylarının provoke ve organize bir toplumsal gerginlik çıkartılmasına yönelik bir olay olduğu da değerlendirilmiş. "Gazi olaylarının, bölgeyi iyi bilen, vatandaşın vereceği tepkiyi ölçerek hareket eden kişi ya da kişilerce tertiplenmiş olabileceği, olayların başlaması için ilk olarak kahvehanelerin tarandığı, sonrasında ise, 1.30 sıralarında, görevli polislerin üzerine ateş açıldığı, olayların durmuş olabilme ihtimali noktasına geldiği bir aşamada ise sokak eylemlerinin devam etmesi için yine halkın üzerine ateş açıldığı göz önünde bulundurulmalıdır." diyor. Söz konusu eylemler için bir terör örgütüyle iş birliğine gitmenin gerekli olmadığını, bölgenin yapısını bilen kişiler tarafından zamanında müdahalelerle olayların büyümesinin kolaylıkla sağlanacağı, gösteriler sırasında öne çıkan sol terör örgütlerinin tepkilerinin ise normal seviyesinde olduğu değerlendirildiğini ve vatandaşların bir an içerisinde galeyana gelebileceklerini vermiş oldukları raporla da ifade etmişlerdir.
Bu bilgiler ışığında, olayların Alevi-Sünni gerginliğini çıkarmak için provokasyon amaçlı çıkarıldığı, halk ile güvenlik kuvvetlerinin karşı karşıya getirilmesinin amaçlandığı değerlendirilmiştir. 12 Mart 1995 tarihinde ülkenin içerisinde bulunduğu siyasi süreç de iyi tahlil edilmeli ve bu siyasi sürece göre ekonomik ve siyasi istikrarın azaldığı bir dönem olması, olay günü 12 Martta biraz önce ifade ettiğim bir kısım hadiseler ve yöneticilerin il dışında bulunmuş olmalarının da tesadüfi olamayacağını, bunun da titizlikle değerlendirilmesi gerektiğini bizzat o günkü raporda ifade etmişlerdir.
Sonuç itibarıyla, Alevi inancına sahip vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu Gazi Mahallesi'nde kahvehanelerin taranması olayının gerçekleştirilmesinde söz konusu eylemin emrini verenlerin çok ince ve detaylı bir saha çalışması yaptıkları ve sonrasında hedef belirledikleri ve hedeflerini analiz ettikleri, polisin mahalledeki çalışmaları ve konumunu, durumunu, imkân ve kabiliyetini de iyi tahlil ettiklerini çok açık bir şekilde raporda ifade etmişlerdir. Bu da göstermektedir ki Türkiye Büyük Millet Meclisi o günkü olayda bütün partileri itibarıyla bu konuya gerekli hassasiyeti göstermiş, sonrasında bir rapor düzenleyerek de bunu Meclise taşımıştır. Dolayısıyla bugün talep edilen konu tekrar bir araştırma önergesi ve araştırma komisyonu kurulmasına yöneliktir. Bugünkü süreç itibarıyla buna ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Vardır, vardır, sorumluların tespiti için vardır.
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ancak, şunu özellikle ifade edelim ki bu tür eylemlerin tamamında hedef yegâne millet olmuştur ve millete karşı yapılmış bu eylemler söz konusudur. Burada milletimizin yekvücut, çok daha uyanık, çok daha bilinçli bir şekilde bu tür nifak tohumları ekenlere fırsat vermemesi amaçlanmaktadır ve bunu da Türkiye Büyük Millet Meclisi itibarıyla el birliğiyle gerçekleştireceğiz.
Bugün, ben, tekrar, bu 22 tane, orada hayatını kaybeden insanımıza Allah'tan rahmet diliyorum ve önergenin bu yönü itibarıyla aleyhinde olduğumuzu; kronolojik sıra itibarıyla anlatılması şeklinde de itirazımızın bulunmadığını bir sefer daha ifade ediyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)