GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:66
Tarih:28.02.2023

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Aziz milletimizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 6 Şubatta merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, ardından Hatay Defne, Malatya Yeşilyurt'ta yaşanan depremler son yüzyılın en büyük depremleri arasında kayda geçmiştir. Asrın felaketinin ardından yaklaşık 10 bin artçı deprem meydana gelmiştir. Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elâzığ illerimizde hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor, tedavi altında bulunun vatandaşlarımıza ise acil şifalar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve birçok ilimizde hissedilen deprem sonrası devletimizin tüm kurumları ivedilikle çalışmalarını yürütmeye başlamıştır. Devletimiz bütün imkânlarıyla depremden etkilen bölgelerde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu süreçte devletimizin tüm kurumları gibi Gazi Meclisimiz de yaşananları her boyutuyla yakından takip etmiştir, etmeye de devam etmektedir. Milletvekillerimizin büyük bir kısmı depremden etkilenen yerleşim birimlerimizdeki çalışmaları yakından izlemek ve yardım çalışmalarına bizzat katkı sunabilmek amacıyla deprem bölgesine intikal etmiştir. Bu bağlamda Hatay'a giden bir arkadaşınız olarak devletimizin ilgili tüm birimlerinin deprem bölgesinde olağanüstü gayret ve çabayla çalıştığını ifade etmek istiyorum. Yaşadığımız bu asrın felaketinde ülkemizin dört bir yanından deprem bölgesini arama kurtarma ekipleri ve ekipmanları sevk edilmiştir. Aziz milletimiz ise ilk andan itibaren deprem bölgesine yardıma koşmuş, bölge halkının yanında olmuştur, olmaya da devam etmektedir. Milletimizin göz bebeği askerlerimiz ve polislerimiz de deprem bölgesinde AFAD'la koordineli olarak milletimizin yardım elini depremzede vatandaşlarımıza ulaştırmaya devam etmektedir.

Değerli milletvekilleri, tüm kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, belediyelerimiz, gönüllülerimiz ve aziz milletimizin destekleriyle vatandaşlarımızın yanındayız. Son verilere göre bölgede hâlen 12 bin arama kurtarma personeli görev yapmaktadır. AFAD, Emniyet, Jandarma, Millî Savunma Bakanlığı, UMKE, ambulans ekipleri, yerel güvenlik, yerel destek ekipleri ve 3.455 gönüllü dâhil olmak üzere saha personel sayısıyla birlikte bölgede görev yapan toplam personel sayısı yaklaşık 240 bindir. 10 il ve 130 noktada konteyner kent kurulumları devam etmektedir. Kalıcı konutlar için de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız gerekli çalışmaları başlatmıştır. Afet bölgesinde ve afet bölgesi dışında çadır, konteyner, öğrenci yurtları, oteller, kamu misafirhaneleri ve diğer tesislerde barınma hizmeti sunulan kişi sayısı yaklaşık 2 milyondur.

Değerli milletvekilleri, asrın felaketinin dünyada meydana gelen en büyük depremlerden olduğunu biliyoruz; acımız çok büyüktür, yüreğimiz yanmaktadır. Bugünler, 85 milyon tek yürek, tek bilek olma günleridir; bir olma, beraber olma, kenetlenme günleridir. Hepimizin birimiz, birimizin hepimiz olacağı bir zamandayız. İnanıyorum ki el birliği ve gönül birliğiyle bu zor günleri de aşacağız inşallah.

Değerli milletvekilleri, bugün 28 Şubat. 28 Şubat postmodern darbesinin üzerinden yirmi altı yıl geçmiştir. Darbe bir insanlık suçudur. 28 Şubat, demokrasi tarihimizde millî iradeyi hedef alan kara lekelerden biridir. Milletimizin iradesine sahip çıkma mücadelesiyle "Etkileri bin yıl sürecek." denilen 28 Şubat darbesi de tarihin kara sayfalarında yerini almıştır. Artık darbeler devri kapanmıştır; iktidarlar seçimle gelir, seçimle gider. Aziz milletimiz 28 Şubatı gerçekleştiren zihniyete çok kısa bir süre içerisinde kendi iradesini iktidara taşıyarak cevap vermiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ülkemiz her anlamda büyük değişim ve dönüşüm süreci yaşamıştır. Son yirmi bir yılda bölgemizdeki tehditlere, saldırılara, afetlere ve depremlere karşı birliğimizi, dirliğimizi, siyasi ve ekonomik istikrarımızı korumak için büyük mücadeleler verdik, vermeye de devam ediyoruz. Ülkemizin her yönden bağımsızlığını pekiştirecek, toplumsal refahını artıracak ve çalışma hayatını rahatlatacak adımlar atmak en önemli önceliğimizdir, zira bizlere gayemiz için gayret etmek yakışmaktadır.

Değerli milletvekilleri, "büyük ve güçlü Türkiye" sevdasıyla çalıştığımız bu yolda devasa sorunları bir bir çözdük. Hükûmetlerimiz olarak çalışanını koruyan, çalışamayanına bakan gerçek bir sosyal devlet anlayışıyla politikalarımızı hayata geçirdik. 2007'de kamuda geçici işçi olarak görev yapan 214 bin çalışanın sürekli işçi veya sözleşmeli personel statüsüne geçmesini temin ettik. 2011 ve 2013'te yaptığımız düzenlemelerle 300 bini aşkın sözleşmeli personeli kadroya geçirdik. 2018'de yaptığımız düzenlemeyle kamuda görev yapan yaklaşık 725 bin taşeron personelimizin kadro meselesini çözüme kavuşturduk. Geçtiğimiz günlerde ise 458.615 çalışanımızı kadroya geçiren kapsamlı bir çalışmayı hep beraber imzaladık. Çalışma hayatına ilişkin bu saydıklarım dışında birçok düzenlemeyi hayata geçirdik; sadece 2022 yılını baz aldığımızda, çalışma hayatı açısından çok kapsamlı düzenlemelerin yapıldığı bir yıl olduğunu göreceğiz. 2022 yılında çalışma hayatına ilişkin yaptığımız düzenlemeler altın harflerle hizmet siyasetimize yazılmıştır. 3600 ek gösterge düzenlemesi, 2023 yılı asgari ücret oranları, sözleşmeli personelin memur kadrolarına geçirilmesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun hayata geçirilmesi, memur ve emeklilerimizin maaş zamları, gelir vergisi istisnaları ve vergi dilimindeki düzenlemeler gibi birçok düzenlemeyi bu dönemde hayata geçirdik.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurula getirdiğimiz bu kanun teklifimizle uzun süredir toplumun önemli gündem başlıklarından biri olan emeklilikte yaşa takılanlar konusunu kalıcı olarak artık çözüyoruz. Yapacağımız düzenlemeyle ilk defa 8 Eylül 1999'dan önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kapsamında sigortalılığı başlayanlardan mevcut yürürlükte olan mevzuattaki emekliliği hak kazanma koşullarından sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirenlere yaş şartı aranmaksızın aylık bağlanmasını amaçlıyoruz.

1999 yılında yapılan düzenlemeyle getirilen kademeli yaş şartı SSK sigortalıları için de kademeli prim gün sayısı ve sigortalılık süresi şartlarından yaş şartı kaldırılmaktadır. SSK sigortalıları ilk işe giriş tarihine göre belirlenen 5.000 ila 5975 gün sayısı, kadınlarda yirmi yıl, erkeklerde yirmi beş yıl sigortalılık süresini, Emekli Sandığı ile BAĞ-KUR sigortalılarında ise kadınlarda yirmi yıl, 7200 gün; erkeklerde yirmi beş yıl, 9000 gün hizmet sürelerini tamamlaması hâlinde yaş beklemeksizin aylığa hak kazanacaklardır. Sigortalılarımız eksik günlerini çalışmaya devam ederek, askerlik ya da doğum borçlanması gibi borçlanmalar yaparak, BAĞ-KUR kapsamında prim borcunu ödemedikleri için durdurulan sürelerin prim borcunu ödeyerek, hiçbir sigortalılığı olmayanlar ise isteğe bağlı sigortalı olmak suretiyle tamamlayabileceklerdir. Bu kapsamda, 2023 yılı içinde emekli olabilecek 1 milyon 700 bin işçi, 89 bin esnaf ve 496 bin memur olmak üzere toplam 2 milyon 200 bin kişi bulunmaktadır. 3,5 milyon işçi, 619 bin bağımsız çalışan, 669 bin devlet memuru olmak üzere emeklilik için yaşı bekleyen ve ilerleyen yıllarda bekleyecek olan kişi sayısı da toplam 4 milyon 800 bindir. Emekli veya yaşlılık aylığı alan kişilerin çalışma hayatına devam etmek istemeleri durumunda bu kişilerin kayıtlı istihdamlarının da teşvik edilmesinin sağlanması adına işverenlere prim teşviki verilmesi de sağlanacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Etyemez.

HALİL ETYEMEZ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülke olarak zor günlerden geçiyoruz, yaralarımızı hep birlikte sarıyoruz. Acımız büyük ama birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz daha büyüktür. Ülke ve millet olarak birlik ve beraberlik içinde bu felaket günlerini de geride bırakacağız inşallah.

Bu duygu ve düşüncelerle kanun teklifimize gerek Plan ve Bütçe Komisyonunda katkı sunan kıymetli milletvekillerimize gerekse Genel Kurul aşamasında destek veren herkese teşekkür ediyorum. Ülkemizi yasa boğan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyor, bu düzenlemeden yararlanacak 5 milyon vatandaşımıza da hayırlı olması temennisiyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.