GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde 8/2/2023 Çarşamba Günü Saat 01.00'den İtibaren Üç Ay Süreyle Olağanüstü Hâl İlan Edilmesine İlişkin 8/2/2023 tarihli ve 6785 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'na İlişkin Tezkeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:61
Tarih:09.02.2023

AK PARTİ GRUBU ADINA YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerden etkilenen 10 ilimizde 8 Şubat 2023 günü saat 01.00'den itibaren üç ay süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararı hakkında grubumuz adına söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, hepimizi tarifsiz bir acıya boğan dünya tarihinin en büyük deprem felaketlerinden biriyle karşı karşıya kaldık. Sözlerimin başında milletimizi büyük bir yasa boğan deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Hâlen enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlarımıza sağ salim ulaşılmayı temenni ediyor, kurtarma çalışmalarına katılan tüm personelimize ve gönüllülerimize kolaylıklar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, ülke ve millet olarak tarihimizin en acı, en kederli günlerini yaşıyoruz. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli olarak gerçekleşen 2 büyük deprem 13,5 milyon vatandaşımızın yaşadığı 110 bin kilometrekare alandaki 10 ilde çok büyük bir yıkıma neden olmuş ve şu ana kadar maalesef 14.351 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 63.794 vatandaşımız da yaralanmıştır. 6.444 bina yıkılmıştır. Bu deprem sadece Türkiye'de değil komşu ülke Suriye'de de yıkıma sebep olmuş ve Suriye'de şu ana kadar 3.162 kişi hayatını kaybetmiş, 5.235 kişi de yaralanmıştır.

Doğu Anadolu Fayı üzerinde bulunan ve literatüre Maraş sismik boşluğu olarak geçen bölgede en son büyük depremler 1114 ve 1513 yıllarında yaşanmıştır. Yaşanan bu depremlerden bugüne kadar Doğu Anadolu Fayı üzerindeki Maraş bölgesinde yaklaşık beş yüz yılı aşkın süredir deprem yaşanmamış ve ilki 6 Şubat Pazartesi günü sabah 04.17'de meydana gelen ve büyüklüğü 7,7 olan Pazarcık merkezli deprem ile aynı gün saat 13.24'te meydana gelen Elbistan merkezli, büyüklüğü 7,6 olan 2 ayrı deprem meydana gelmiştir. Her 2 depremi meydana getiren fay kırıklarının yeryüzüne 7 kilometre gibi çok yakın bir derinlikte meydana gelmiş olması nedeniyle deprem geniş bir coğrafyaya yayılmış ve depremin şiddeti çok güçlü bir şekilde hissedilmiştir. Bu sebeple de yerleşim alanlarındaki binalarda yaşanan yıkım çok fazla olmuştur. Deprem uzmanları bu 2 depremin birbirinden bağımsız ancak birbirini tetikleyen ve dünyada örneği olmayan istisnai yer hareketleri olarak tarif etmektedirler.

Değerli milletvekilleri, Türkiye bir deprem ülkesi ve dünyanın en tehlikeli deprem kuşaklarının birinde yer almaktadır. İstatistiklere göre Türkiye'de on yılda bir orta şiddette, elli yılda bir yüksek şiddette ve yüz elli, iki yüz yıllık periyotlarla da çok şiddetli depremler görülmektedir. Yakın tarihte ülkemizde yaşanan en şiddetli deprem 7,9 büyüklüğündeki 1939 Erzincan depremidir. Büyüklüğü 7,7 olan Pazarcık depremi ise Erzincan depreminden sonra yaşadığımız en şiddetli depremdir. Büyüklüğü 7,6 olan Elbistan depremiyle aynı şiddetteki 1930 Hakkâri depremi de 3'üncü sırada yer almaktadır. Görüldüğü gibi, aynı gün içinde yaşadığımız 2 büyük deprem ülkemizde yüz elli iki yüz yılda bir yaşanan çok şiddetli depremlerdendir. Hatta Japonya Tohoku Üniversitesi Uluslararası Afet Bilimi Araştırma Enstitüsü Profesörü Shinji Toda yaşanan büyük depreme ilişkin Japonya'nın Asahi Shimbun gazetesine verdiği demeçte Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin dünyanın karada meydana gelen en büyük depremi olduğunu ifade etmiştir. Öyle ki 17 Ağustos 1999'da yaşadığımız Gölcük depreminde kırılan fayın uzunluğu 120 kilometre, 12 Kasım 1999 Düzce depreminde kırılan fayın uzunluğu 43 kilometre iken aynı gün yaşanan Pazarcık ve Elbistan depremlerinde kırılan fayın toplam uzunluğu yaklaşık 500 kilometredir. Ayrıca uzmanlar Anadolu levhasının bu depremle birlikte Arap Yarımadası'na doğru 3 metre kaydığını ifade etmektedirler. Bu da depremin büyüklüğünü kıyaslayabilmek için önemli bir göstergedir. Kırılan fayların uzunluğu bakımından bu depremler benzerlerine göre çok geniş bir alanda çok büyük yıkıma sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla bu bilgilerin ışığında sizlerin de takdir edeceği gibi sadece cumhuriyet tarihimizin değil, coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; böylesine büyük bir felaketin yaşandığı ilk dakikalardan itibaren devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarını harekete geçirerek AFAD koordinesinde seferberlik anlayışıyla çalışmalara başlamıştır.

Depremin büyüklüğü, etkilediği alan ve 10 ilimize yayılan yıkım etkisi dikkate alınarak ülkemizin dört bir yanında bulunan askerimizden madencilerimize kadar tüm uzman personelimize bünyelerindeki araçlarla hemen bölgeye hareket etmeleri talimatı verilmiştir. Olumsuz hava koşulları ekiplerin bölgeye ulaşmasını güçleştirmiştir, yollarda meydana gelen çökmeler ve havaalanlarında oluşan hasar sebebiyle ulaşımda gecikme yaşanmıştır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen ekiplerimiz deprem bölgesine ulaşmak ve çalışmalara katılmak için fedakârca mücadele vermişlerdir. Şu ana kadar büyüklüğü 6,6'ya kadar ulaşan binin üzerinde artçı sarsıntının yaşanmış olması ve hâlen devam ediyor olmasının özellikle hasar gören binalarda ortaya çıkardığı tehlikeler de çalışmaları olumsuz yönde etkilemektedir. Hiçbir zorlu koşula bakmadan devletimizin tüm imkânları seferber edilerek vatandaşlarımızın ve gönüllülerimizin de desteğiyle arama kurtarma çalışmaları büyük bir özveri ve gayretle sürdürülmektedir. Şu ana kadar 113 binin üzerinde arama kurtarma görevlimiz ile destek personelimiz enkaz bölgesinde çalışıyor. Yurt içinden ve yurt dışından gönderilen takviye ekiplerle bu sayı sürekli artmaktadır. Çok sayıda kamu görevlisi, sivil toplum kuruluşu görevlisi ve gönüllü de yardım çalışmalarına katılmaktadır. Bir yandan arama kurtarma çalışmaları devam ederken aynı anda depremden etkilenen vatandaşlarımızın barınmadan gıdaya, giyimden ısınmaya kadar ihtiyaç duyulan gereksinimlerini karşılamaya yönelik tedbirler alınmaya devam edilmektedir. Şu ana kadar 100 bine yakın çadırın kurulumu tamamlanmış, 1 milyon 300 bine yakın battaniyenin dağıtımı sağlanmıştır; bunlara ilave olarak 100 bine yakın çadır, 150 bine yakın yatak ve 400 bine yakın battaniye bölgeye sevk edilmeye devam etmektedir. Felaketin etkili olduğu tüm illerimize ve ilçelerimize koordinasyona destek vermek amacıyla ilave 31 vali ve 62 kaymakam görevlendirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, felaketin ilk anından itibaren Devlet Koordinasyon Merkezinde gelişmeleri takip etmiş, dün de bölge illerini yerinde ziyarete başlamış; Kahramanmaraş, Hatay ve Adana'da vatandaşlarımızın acılarını paylaşmıştır. Bugün de Gaziantep ve diğer illerimizdeki çalışmaları yerinde takip etmeye devam etmektedir. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay, AFAD Koordinasyon Merkezinde çalışmaları takip ederken depremin yaşandığı illerimizin tamamında bakanlarımız çalışmaları koordine etmektedir. 10 ilimizin dışındaki diğer illerimizden bölgeye gidecek yardımların koordinasyonu kamu kurum ve kuruşlarımız tarafından sağlanmaktadır.

Acil yardım ve destek faaliyetleri için ilk etapta AFAD'tan 1,6 milyar lira afet bölgesine gönderilmiştir. Depremden etkilenen vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için ilk etapta onar bin lira nakdî yardım sağlanmaya başlanmıştır. 113 binin üzerinde arama ve kurtarma personeli, 10 bine yakın iş makinesi; Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Sağlık Bakanlığımız, Emniyet ve Jandarma teşkilatımız ve Orman Genel Müdürlüğümüze ait kara, hava ve deniz araçları bölgeye sevk edilmiştir. 18.906 Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı ile 8 Doğal Afetler Arama Kurtarma Timi, İstihkâm Savaş Taburundan 8 tim bölgeye ilk andan itibaren hareket etmişler ve şu anda da bölgede görev yapmaktadırlar.

Yine Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan seyyar sahra hastaneleri de muhtelif yerlerde kurulmuştur. Bunlara ilave olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 34 adet eray mutfağı, 101 adet hava aracı, 41 helikopter, TCG İskenderun, Bayraktar, Sancaktar, Osmangazi gemileri de yaralılarımızın ve araçların sevkini gerçekleştirmektedir.

İlgili kurumlarımızın ve gönüllü sivil toplum kuruluşlarımızın sağladığı 95 adet aşevi ve mutfaklarla vatandaşlarımıza sıcak yemek ve beslenme tedariki devam etmektedir. 10 ilimizde toplamda 1 milyonu aşkın kişiye barınma imkânı sağlanmıştır. Tüm yurtlar, gençlik merkezleri, kamu misafirhaneleri, oteller vatandaşlarımızın barınma ihtiyacına tahsis edilmiştir.

Bölgedeki havalimanlarımızın bir kısmı sadece yardım uçuşlarına tahsis edilmiştir. Bölgeye bine yakın ambulans, 241 UMKE timi ve ambulans uçaklarla toplamda 5 bin sağlık personeli sevk edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki uçaklar da yaralılarımızın bölgeden hastanelere sevkinde kullanılmaktadır. 10 ilimizde 77 sahra hastanesi kurulmuş, acil sağlık hizmeti verilen bu hastanelerin bir kısmında cerrahi operasyonlar da yapılabilmektedir. Sağlık durumu riskli depremzedelerimiz buralarda yapılan ilk müdahalenin ardından diğer illere sevk edilmektedir.

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, kara unsurlarındaki binlerce personelinin yanı sıra Deniz Kuvvetlerimizin 10 gemisi, Hava Kuvvetlerimizin 54 yüksek kapasiteli kargo uçağı dâhil tüm imkânlarıyla arama kurtarma, tahliye ve yardım malzemelerinin nakli çalışmalarında yer almaktadır. Emniyet teşkilatımız tüm unsurlarıyla sahadadır; Jandarmamız 32 bin uzman personelinin yanı sıra 34 helikopteriyle; Sahil Güvenlik Komutanlığımız gemi ve botlarıyla afet bölgesinin her yerinde görev yapmaktadır. Güvenlik korucularımız da bu çalışmalara aktif olarak katılmaktadırlar. Toplamda 22 gemi, 81 uçak ve 79 helikopter bölgede faaliyetlerini sürdürmektedir. Depremin geniş bir alana yayılan etkilerinin daha hızlı ve detaylı tespiti için insansız hava araçlarımız da devreye alınmıştır.

Ülkemizin dört bir yanından arama kurtarma eğitimi ve donanımı olan binlerce gönüllümüz AFAD'ın koordinasyonunda bölgeye koşmaktadır. Bakanlıklarımıza bağlı birimlere ilave olarak parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimiz ellerindeki araç ve gereçleri ve yardım malzemelerini bölgeye göndermektedirler. Bu konuda hiçbir engel yoktur "Engelleniyoruz." sözlerini kabul edemeyiz, hiçbir engel bulunmamaktadır. AFAD'ın koordinasyonunda bütün belediyelerimiz -parti ayrımı gözetmeksizin- tüm araç ve gereçlerini AFAD'a tahsis etmişler ve ihtiyaç hâlinde, ihtiyaç olan noktalarda görevlendirilmektedir. "Engelleniyoruz." sözlerine aziz milletimiz itibar etmemektedir.

Altyapının yeniden ayağa kaldırılmasında görev alacak binlerce iş makinesi de ülkemizin dört bir yanından bölgeye doğru hareket etmiş ve etmeye devam etmektedir.

Değerli milletvekilleri, yaşadığımız deprem afetinin ve etkilerinin vahameti olağanüstü tedbirler alınmasını zorunlu hâle getirmiştir. Genel hayata etkili afet bölgesi olarak ilan edilen 10 ilimizde arama kurtarma faaliyetlerinin ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için Cumhurbaşkanlığı tarafından Anayasa'nın 119'uncu maddesi ve Olağanüstü Hal Kanunu'nun 3'üncü maddesi gereğince olağanüstü hâl ilan edilmesi kararı alınarak Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.

Değerli milletvekilleri, afet yönetimi sadece afetin meydana geldiği gün ve devamındaki birkaç haftayla sınırlı değildir. Afeti yönetebilmek için afetin meydana geldiği andan itibaren vatandaşların normal hayatına başlayacağı ana kadar geçen sürecin tamamını planlayarak gerekli koordinasyonu sağlamak gerekir. Yaşadığımız felaket 10 vilayetimiz, 116 ilçemiz -birçok ilçemiz bazı vilayetlerimizden daha büyük- 141 beldemiz ve 4.962 köyü kapsayan çok geniş bir alanı etkilemiştir. Bu yerleşim birimlerinde arama kurtarma çalışmalarının koordinasyonu, yardımların dağıtılması, geçici barınma ihtiyaçlarının giderilmesi, mahallelerin nakli, köylerin naklî, gerektiğinde konteyner kentlerin kurulması ve devamında başlayacak olan enkaz kaldırma, hasar tespit ve yıkım çalışmaları, hasar gören altyapı tesislerinin yeniden yapılması, kalıcı konutların hızlı bir şekilde yapılarak hak sahiplerine teslim edilmesi gibi çok önemli, yüksek seviyede koordinasyon gerektiren ve hızlı karar alınmasını gerektiren işler önümüzde durmaktadır. Bu işlerin hızlı bir şekilde yapılabilmesi için tek elden ve yetkili bir koordinasyon merkezi oluşturulması, bölgeye has bir koordinasyon merkezinin oluşturulması bürokratik işlemleri azaltacak, işlerin takibini kolaylaştıracak, vatandaşlarımızın bir an evvel normal hayatlarına dönmelerini sağlayacaktır.

OHAL kararı vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerini sınırlandırmak için alınmamıştır. OHAL kararı vatandaşlarımızın, depremden etkilenen vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerini bir an önce kullanabilmeleri için alınmaktadır. OHAL süresince çıkarılacak olan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde üç ay içerisinde görüşülecektir. Bu, 2017 Anayasa değişikliğiyle yeni getirilen bir hükümdür Anayasa'mıza ve üç ay içerisinde görüşülmeyen OHAL'e ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yürürlükten kalkacaktır. Dolayısıyla böyle bir anayasal güvence varken bu yöndeki eleştirileri de kabul etmemiz mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, acımız çok büyük ve üzüntümüz tarifsizdir. Gün, ayrı ve gayrı olmadan bir ve beraberce milletimizin yüküne omuz verme, acılarını paylaşma günüdür; gün dayanışma ruhuyla tek bilek olma günüdür; gün aynı enkazın üzerinde büyük bir gayretle arama kurtarma çalışmalarına devam eden, dili, dini ve ülkesi farklı olsa da tek bir can için cefakârca çalışan ekiplerimize tüm gücümüzle destek olma günüdür; artık farklılıklarımızı bir kenara bırakıp ayrı düşünüyor olsak da aziz milletimiz için birlikte hareket etme günüdür. Bugün dünya ülkeleri bizim için deprem bölgesindedir; bugün tüm dünya enkazın altından gelecek sese kulak vermiştir; bugün tüm dünya Türkiye'yi takip etmekte, milletimizin kardeşleri için yaptığı mücadeleye tanıklık etmektedir. Devlet ve millet el ele vererek dünyanın en büyük deprem felaketinin yaralarını hep birlikte saracağız. Türkiye tek yürektir değerli milletvekilleri. Milletimiz omuz omuza vermiştir; acılarımızı birlikte paylaşacak, depremden etkilenen şehirlerimizi hep birlikte yeniden imar edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi, nice yaralarını birlikte saran bu aziz millet, yine bu felaketin yaralarını da birlik ve dayanışma ruhu içinde tek vücut olarak saracaktır.

Felaketin ilk anından itibaren meseleye dayanışma anlayışıyla yaklaşarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı arayan ve atılacak adımları değerlendiren, başsağlığı dileklerini ileten siyasi partilerimizin değerli Genel Başkanlarına, yardım gönderme talebinde bulunan 70 ayrı ülke ve 14 uluslararası kuruluşa, Sayın Cumhurbaşkanımızı telefonla arayarak başsağlığı dileyen devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkür ediyoruz. Zorlu şartlara ve çetin kış koşullarına rağmen, cefakârca yollara düşen tüm personellerimize, akın akın yollara düşen tüm gönüllülerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, ülkemizin dört bir yanından deprem bölgesine yardımlarını gönderen tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

OHAL kararının yaşadığımız deprem felaketinin yaralarının sarılması için gerekli bir karar olduğunu tekrar ifade ediyoruz.

Depremde çok değerli Adıyaman Milletvekilimiz Yakup Taş ağabeyimizi ve ailesini de kaybettik. Yine, biraz önce aldığımız haberle İçişleri Komisyonu Başkanımız Celalettin Güvenç'in kardeşi, 24'üncü Dönem Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sıtkı Güvenç'in de hayatını kaybettiğini öğrendik. Bu felakette hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza ve milletvekillerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hüseyin Yayman'ın kardeşi ve ablası da...

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Hatay Milletvekilimiz Hüseyin Yayman'ın kardeşi ve ailesi de hayatını kaybettiler; burada şimdi yeni öğrenmiş bulunuyoruz. Hem milletvekillerimize hem de bütün milletimize başsağlığı diliyorum, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum; yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum; enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlarımıza da inşallah, sağ salim kavuşmayı Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi her türlü felaketten muhafaza etsin, Rabb'im yâr ve yardımcımız olsun.

Ülkemize geçmiş olsun, aziz milletimizin başı sağ olsun diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.