| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 02.02.2023 |
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Sayın Başkan, çok Değerli Genel Kurul; tabii, hukuk dilinde kullanılan çok klasik bir söylem vardır: Zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur.
1980 darbesiyle ihdas edilen Yükseköğretim Kurulu (YÖK), zaten varoluşuyla, yaşama geçirilmesiyle arkasındaki cuntanın, özellikle de cuntacı generallerin bir tasarrufu şeklinde yaşama geçirildi. Gelin görün ki şimdiye kadar, muhalefetteyken tüm partilerin, bütün iktidar partilerinin -vaatlerinden biri- iktidara gelmeleri hâlinde YÖK kurumunun tamamen bilimsel düşüncenin öğretildiği, bilimsel tartışmaların yapıldığı özerk bir kurum hâline getireceklerine ilişkin vaatleri vardı. Ancak, gelin görün ki bu vaatlerin hiçbiri iktidar tarafından yerine getirilmediği gibi, son yirmi yıldır hükûmet olan AKP iktidarı tarafındansa âdeta üniversiteler AKP'nin, tek adamın Beştepe sarayının üniversiteler arası bir bürosu hâline getirildi, içi boşaltıldı, zehirlendi, zehirlenme ötesi, tamamen boş, hiçbir üretimde bulunmayan... AKP iktidarına kadar uluslararası alanda özellikle de Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ankara Üniversitesi gibi ilk 500'e giren üniversitelerimiz varken, maalesef, YÖK sanki bazı tarikatlar arasında paylaşılmış hâle getirildi.
Bir de üniversitelerin olmazsa olmazı öğrenciler var. Öğrenciye bakış açınız, son dönemde Boğaziçi Üniversitesindeki etkinlerinden dolayı öğrencilere yönelik yapmış olduğunuz, yaklaşık 14 öğrenci hakkında üç buçuk yıldan yirmi beş yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına ve cezalandırılmalarına yönelik tutumunuz ortadayken üniversitelerin asli unsuru olan öğrencilerin görülmemesi de sizin en büyük eksikliklerinizden biri.
Bir de, ekonomide enflasyonu zaten tavan yaptırdınız, Türkiye'de de 81 ile üniversite kurmak suretiyle dünyada bir ilki gerçekleştirdiniz ve üniversite enflasyonuna sebep oldunuz. Özellikle taşra illerden mezun olmuş, üniversite bitirmiş olan öğrencilerin istihdamında çok ciddi sıkıntılar yaşanmakta, bu gençlerimizin yaşama beş yıl geriden katılmalarına da sebep olmaktasınız. İşte bütün bu uygulamalar, AKP'nin bilime, özgür düşünceye bakış açısını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Sayın Meclis, vekili bulunduğum Bingöl ilinde fırın işçisi olarak çalışan ustalar -yaklaşık 100 usta- günde on dört, on beş saat çalıştırılmalarına karşılık, bunun karşılığında -asgari ücret bile- ayda 8.500 lira bile kendilerine ücret verilmediği konusuyla ilgili dünden beri eylem ve etkinlik içerisindeler. Özellikle, bu 100 fırın ustasının temsilcisi olan Murat Bulut'la yapmış olduğumuz görüşmelerde, kendilerinin en az 12 bin lira, artı, sigorta primiyle çalıştırılması taleplerinin olduğunu... Yine, Bingöl'de ekmek rayiç fiyatının belirlenmesi açısından, Bingöl yerel yönetimi olan vilayet ve belediyenin müdahalelerinden vazgeçmesi, fırıncı işletmelerin de fiyat belirlenirken kendi aralarında ve ilgili kurumlarla herhangi bir yerel idarenin, yönetimin baskısı olmadan, komşu şehirlerdeki -Elâzığ'da, Elâzığ ilçesi Karakoçan'da 200 gram olan bir ekmek 5 TL'den satılırken- uygulamaların Bingöl'de de yapılması, yaşama geçirilmesi talepleri var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ERDAL AYDEMİR (Devamla) - Biz, kendilerine, özellikle Murat Bulut'a vermiş olduğumuz sözden dolayı Mecliste bu sorunlarının çözüme kavuşturulması için beyanlarda bulunduk, umarız ilgili taraflar sorunu en kısa zamanda çözer.
Evet, Sayın AKP Grubu ve onun Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, özellikle kronometreleri sıfırlamada çok mahirsiniz. Yine, banka para kasalarını sıfırlamada da tartışmasız üzerinize yok. Ama 14 Mayıs seçimlerinde 85 milyon insan, sandıklarda AKP'yi ve onun Genel Başkanı Erdoğan'ı sıfırlayacak. Rakamla anlamıyorsanız, size bir de yazıyla gösterelim. (HDP sıralarından alkışlar) Sıfırlanacak, tarihe "sıfır Erdoğan" olarak geçecek. (HDP sıralarından alkışlar)
Saygılar.