| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 01.02.2023 |
MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Soru soran arkadaşlardan görüştüğümüz kanunla ilgili Sayın Gürer bir soru sordu, önce onu cevaplayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Sayın Gürer, konuşmacılar da hatipler de bu konuyu dile getirdiler, doğrusu buradan bu konuyu açıklamakta, Genel Kurulu bilgilendirmekte fayda görüyorum. 100/2000 kapsamında, bu doktora programı bildiğiniz gibi, 2017 yılından beri bugüne kadar 6.000 öğrenci faydalanmış, hâlen sistemde 2.615 öğrenci var. Yani doktorasını bitirip sistemden çıkan 3.385 öğrenci var, bunlardan 806'sı devlet üniversitelerinde doktor öğretim üyesi olarak göreve başlamış, 118'i vakıf üniversitelerinde öğretim üyesi olarak göreve başlamış, 163'ü kamuda çeşitli görevlere geçmiş, 407'si ise özel sektörde istihdam edilmiş, bu tabii YÖK'ün tespit edebildiği rakam. Böylece, toplam 1.494 kişi şu an 100/2000'den dolayı öğrenimini tamamlamış, doktora derecesini almış ve bu doktorasıyla çeşitli görevlerde, başta üniversiteler olmak üzere görev yapıyor. Burada, şunun altını çizmekte de fayda var: Bu 100/2000 bir burstur, devlet bir burs veriyor, diyor ki: "Ey millet, doktora yapmak istiyorsan bu alanlarda, benim belirlediğim alanlarda ben sana ayda şu kadar burs veriyorum." Tabii, bu yıldan yıla değişiyor, rakamlar önemli değil, bu doktoranı yapıyorsun. Ondan sonra, vatandaş, doktorasını bitiren elemanlar işte, üniversitelerde görev alanlar var, kamuda görev alanlar veya başka yerde görev alanlar var. Dolayısıyla bu konunun gerçeği bu, bunun altını çizmekte fayda var. Bunların hepsi, bu arkadaşlarımız devlette kadro karşılığıyla bu programa alınmadı, devlet bunlara doktora karşılığında burs veriyor, destek veriyor, vatandaşına güzel bir imkân veriyor. Bunun eleştirilecek bir tarafının olmaması gerekir diye düşünüyorum ama muhalefet olduğumuz için her şeyi eleştiriyoruz, normaldir, bir şey demiyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - 4.500 kişi işsiz bırakılmış, söylenen sözler tutulmamış, vaatler gerçekleşmemiş.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Emrullah Bey, kaç öğrenci mezun oldu dediniz?
MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Şu ana kadar 3.385 öğrenci 6 bin öğrenciden.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - 6 bin öğrenci mi başvurmuş?
MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Evet, şu ana kadar 6 bin öğrenci yararlanıyor, 2.615 öğrenci mevcut sistemde devam ediyor, bunlardan 1.494'ü de hem kamuda hem özelde şu an görev almış.
Bir diğer husus -belki onu başta söylemem gerekiyor- Sayın Yıldırım Kaya burada mı bilmiyorum ama çıktı burada konuşmaya dedi ki: "YÖK Başkan Vekili yok." Haldun Hocam yanımda oturuyordu demek ki Başkan Vekilini tanımıyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "YÖK Başkanı yok." dedi.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - O da yeni geldi, daha önce yoktu.
MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Hayır, bakınız, Sayın Özel, YÖK Başkanı Komisyon toplantımıza geldi, Komisyon toplantısında, bu denklik konusunda Komisyonumuzu bilgilendirmek üzere bir toplantı yapalım dedi hatta bu teklif Sayın Başkandan geldi, dedi ki: "Komisyon beni davet ederse ben gelip bu bilgilendirmeyi Komisyon üyelerine yapacağım." Biz de bu hafta bu toplantıyı yapmayı planlıyorduk ama kanun Mecliste dün itibarıyla görüşmeye alındığı için bu toplantıyı yapamadık. Hatta ben YÖK Başkanımızla görüştüm, o bilgilendirme toplantısını da önümüzdeki hafta yapmayı planlıyoruz. Dolayısıyla Yıldırım Kaya Bey -Komisyon üyesi olarak şu an aramızda yok- ben zaten öyle bir toplantı yapacak olsam Komisyon üyelerimizin hepsine davet gönderip toplantı saatini ve yerini bildirmiş olacaktım. Dolayısıyla bu konular dahi eleştiriliyor, bunlar tabii bizleri üzüyor.
Diğer bir husus, bakınız, çok gündeme getirilen bir husus var burada, efendim, "denklik meselesi". Denklik konusunda Sayın Başkan, her ne kadar "Komisyona bildireceğim." demesine rağmen o gün de yine orada beş on dakika gerekli bilgileri verdi, Komisyon tutanaklarında da var ama bilgilendirilmek, bilgilendirilmenin verilmesi maalesef yeterli olmuyor. Orada bilgiler veriliyor, buraya geliniyor, tekrar eleştiriliyor. Bu da doğrusu bizleri incitiyor hakikaten. Ben yine bilgiler vereceğim.
Bakınız, denklik konusunda 2020 yılında, başvuru sonucu verilen karar sayıları ve alınan kararların dağılımı: 4.051 kişiye denklik veriliyor, 2021 yılında 5.391 kişi denklik alıyor. Bunlar başvuruyorlar, doğrudan denkliklerini alıyor, demek ki şartlar yerine gelmiş. 2022 yılında 5.193 kişi aynı şekilde denkliğini alıyor. Peki, bir de seviye ve yeterlilik belirleme sistemi var; oraya gönderilen, havale edilen rakamları veriyorum: 2020 yılında 5.156 yani ders alma vesaire gibi tamamlama, 2021 yılında 5.423, 2022 yılında 4.794. Peki, ret ve iade? Yani iadeyle şunu kastediyor YÖK: "Evrakların eksik, tamamla gel, evraklarını tamamla, bizden denklik alacak şartları oluştur, dosyanı oluştur, ona göre tekrar başvur." diyor. Ret ve iade rakamlarını veriyorum: 2020, 433; 2021, 532; 2022, 631.
Şimdi, bakınız, rakamlar ortada. Bu rakamları YÖK Başkanımız Komisyonda söylemesine rağmen hâlâ burada hatipler çıkıyor "100 bin" vesaire rakamlar söylüyor, doğrusu bunu milletimizin takdirine bırakıyorum, sizlerin ve Genel Kurulu izleyen vatandaşlarımızın takdirine bırakıyorum.
Ayrıca, bu konuda yine bir hatibimiz dedi ki: "5 bin Suriyeliye efendim, denklik verildi."
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Demedi "İddia var, gelsin, anlatsın." dedi, "Verildi." demedi.
MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI EMRULLAH İŞLER (Ankara) - "İddia var." dedi, evet.
Bakın, 2020 yılında ülkelere göre dağılımını söylüyorum: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 2.957 kişi denklik alıyor 2020 yılında. Sayın Özel, bakın, rakamları veriyorum, 2021 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 3.652 kişi denklik alıyor. 2022 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 2.984 kişi denklik alıyor. Peki, diğer ülkeleri veriyorum, yıllara göre veriyorum: En çok Azerbaycan 2020 yılında 356, Suriye 2020 yılında 215 kişi denklik almış, İran 93 kişi, diğer 430, 2020 yılı rakamı. 2021'e bakıyorum: Suriye 499 kişi denklik almış, Azerbaycan 348 kişi, İran 209, diğer 683. Son yıl, 2022: İran 389, Azerbaycan 361, Suriye 329, diğer 945. Şimdi, baktığımız zaman değerli milletvekilleri ve bizleri ekranları başında izleyen vatandaşlarımıza söylemek istiyorum, ben de bir akademisyenim, bakınız, ülkemiz son yıllarda göç alıyor; nitelikli, vasıflı insanlar da geliyor Türkiye'de yaşamak için bir şekilde. Bunların akademik unvanları olabiliyor, bunlar diploma denkliklerini sunuyorlar ve bizim vatandaşlarımız nasıl ki yurt dışına gittiği zaman o gittiği ülkelerde denklik alıyorlarsa onlar da bu ülkede çalışmak için denklik alabiliyor. Ben rakamları söyledim, ortaya koydum. Bir diğer husus da neden denklikte ret veya iade veriliyor baktığımız zaman; eğitim düzeyi yetersiz olduğu için, bu üniversiteyle ilgili tabii. Örgün eğitim olmayıp açık öğretim olduğu için ret veriliyor veya yetersiz bulunuyor. Teyit bilgisi... YÖK, başvuruları teyit ediyor karşı ülkeden, üniversiteden, büyükelçiliklerden; orada yetersiz olduğu için, eğitim süresince yurt dışında kalış süresi yetersiz olduğu için -özellikle bu çok gündeme geliyor; dört yıllık bir fakülteyi bitirmiş ama bitirdiği ülkede yirmi gün kalmış, on gün kalmış, otuz gün kalmış, iki ay kalmış dört yıl içerisinde- YÖK bunları yetersiz buluyor ve ret veriyor. Akademik derece olmadığı için yani "Dört yıllık üniversite eğitimi değil, iki yıllık veya kurs vesair birtakım belgeler getir." diyor, "Bize denklik verin." deniliyor; bundan dolayı da verilmiyor. Kurulumuz tarafından yani YÖK tarafından tanınmayan eğitim kurumu olduğu için ret veriliyor. Yurt dışı yüksek öğretim kurumu FETÖ'yle irtibatlı veya iltisaklı olduğu için ret veriliyor. Yatay geçiş şartlarını sağlamadan geçiş yaptığı için yani mesela tanınmayan bir üniversiteden özellikle ülkenin tanıdığı bir üniversiteye geçiyor -özellikle Kıbrıs'ta vesair- sonra buraya o diplomayla geliyor, YÖK onun geçmişini de incelediği için orada da bir sıkıntı oluyor. Uzaktan eğitim olduğu için, yönetmelik gereği öğreniminin en az yüzde 70'ini tanınan bir kurumdan almadığı için denklikler reddediliyor.
Görüldüğü gibi, rakamlar şunu ortaya koyuyor: Başvuruların büyük çoğunluğu denkliğini alıyor ama şartları yerine getiremeyen veya ülkenin tanımadığı, "İşte, efendim, orada yeterince kalmadı." vesair hususlardan dolayı da ret veya iadeler veriliyor. Bunu da Genel Kurulun bilgisine sunuyorum.
Teşekkür ediyorum.