| Konu: | Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 17.01.2023 |
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Uludağ Alan Başkanlığının kurulmasına ilişkin kanun teklifimizin geneli hakkında şahsım adına görüşlerimi ifade etmek üzere söz aldım. Bu vesileyle sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Uludağ, Bursa'mızın göz bebeği, adıyla müsemma ulu bir dağımızdır; sadece Bursa'mız için değil, sahip olduğu eşsiz tabii güzellikleri ve barındırdığı potansiyelleriyle ülkemizin de bir millî hazinesidir. Ülkemizin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Uludağ'da ilk otel 1933 yılında inşa edilmiştir, aynı tarihte bu bölgeye bir de yol yapılmıştır yani Uludağ'ın bugünkü serüveni 1930'lu yıllarda başlamıştır. Sonrasında, düzenli otobüs seferlerinin başlamasıyla Uludağ'a olan ilgi ziyadesiyle artmıştır. 1961 yılında millî park statüsüne kavuşturulmuş, 1963 yılında Türkiye'nin ilk teleferiği olan Bursa Teleferik'le Uludağ, kış turizminin âdeta cazibe merkezi hâline gelmiştir. Ayrıca, içerisinde yetişen endemik bitki türleri, florası ve tabii güzellikleriyle de dünyada eşi benzeri olmayan zenginlikleri barındırmaktadır. Nitekim 2006 yılında, AK PARTİ iktidarları döneminde Uludağ Parkı'nın tamamı doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir. İşte, görüşülmekte olan bu teklifle kurulması öngörülen Alan Başkanlığıyla Uludağ'ın bu eşsiz özelliklerinin bir koruma-kullanma dengesine kavuşturulması amaçlanmaktadır. Bu nedenle, kanunla, mevcut koruma alanlarıyla ilgili bir değişiklik yapılmamakta ve bu alanlar korunmaya devam edilmektedir. Nitekim kanunun amacı da 1'inci maddesinde, ilan edilecek Uludağ Alanı'nın doğal sit alanları ve diğer korunacak alanlarla birlikte biyolojik, jeolojik, su varlıkları ile benzer kaynak değerlerinin korunması, yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması, planlanması, yönetilmesi ve denetlenmesi olarak açıklanmış ve tanımlanmıştır.
Sayın milletvekilleri, şu anda, Uludağ Alanı'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi yetki kullanmaktadır. Her biri ayrı ayrı ve bir başka kanuna göre yetki kullanan bu kurumlarımızın iyi niyetli çabalarına rağmen, Uludağ'ımız hem korunması hem de potansiyellerinin değerlendirilmesi bakımından eksiklikler barındırmaktadır. Maalesef, yetkili birden fazla kurumun olmasının meydana getirdiği ağır bürokrasi, mevcut sorunların çözülmesine yönelik etkin ve hızlı bir planlama sürecinin gerçekleştirilememesine neden olmuş, yapılaşma hakları aşılmış, ne yazık ki alanda plansız ve kontrolsüz bir yapılaşma süreci yaşanmıştır. Bu kontrolsüz yapılaşma sonucunda, altyapısı yetersiz, arıtma tesisi bulunmayan, kanalizasyonu olmayan, doğayla uyumsuz ve çarpık bir yerleşim dokusu ortaya çıkmıştır. Bahsettiğim gibi, tüm bu hususlar 1960'lı yıllardan hatta 1933 yılından itibaren devam edegelen bir süreçtir.
Öte yandan, pistlerin yetersizliği, kar üretme tesislerinin yapılamamış olması nedeniyle sezonun dört ayla sınırlı kalması, park ve trafik sorununun artması gibi sebeplerle diğer kış turizm merkezlerinin yanında gün geçtikçe cazibesini de yitirmeye başlamıştır.
Bir de Uludağ'ın Bursa ve Bursa halkıyla bağının güçlendirilmesine ihtiyaç vardır. Bursa halkının, gençlerinin, öğrencilerinin dağın imkân ve olanaklarından maksimum düzeyde istifade edebilmesi için Alan Başkanlığının sağlayacağı bir koordinasyon ve düzenlemeye gerek duyulmaktadır. Bu nedenle Uludağ Alanı'nın bütüncül bir bakış açısıyla planlanmasını ve yönetilmesini sağlamak, yetki karmaşasını ortadan kaldırmak, ihtiyaçlara en kısa sürede etkin çözümler üretebilmek, alanın Bursa'yla bağını kurmak ve alanın koruma-kullanım dengesini sağlayarak gerçek hüviyetine kavuşmasını temin etmek için Alan Başkanlığı kurulması hedeflenmektedir.
Uludağ Alan Başkanlığının kurulacak olması nedeniyle ileri sürülen yapı yoğunluğunu arttıracağı yönündeki eleştirilere de katılmak mümkün değildir. Aksine, Uludağ Alan Başkanlığıyla alanın bir düzene sokulması, koruma ve kontrolün daha sıkı şartlarla sağlanması hedefi güdülmektedir. Kanun teklifimizin ekinde yer alan krokiden ve alanın sınırlarını belirleyen koordinatlardan da anlaşılacağı üzere, sınıra özellikle potansiyel kayak alanlarının bulunduğu çanak alanlar dâhil edilmiş olup bu alanlarda yapılaşma yoğunluğunu arttıracak, konaklamaya yönelik tesisler değil sadece kayak pistleri, doğa sporlarına yönelik yürüyüş ve keşif parkurları ile bu faaliyetlere yönelik mola noktaları ve kayak pistlerinin alt ve üst istasyonlarında küçük ölçekli günübirlik tesislerin kurulması öngörülmektedir. Nitekim sınırlar belirlenirken millî park faaliyetlerinin yoğun olarak yürütüldüğü Sarıalan, Kirazlıyayla, Bakacak ve Çobankaya bölgeleri sınıra dâhil edilmemiştir; alanın batısında ve kuzeyinde bulunan orman alanları, alanın doğusunda bulunan buzul gölleri Uludağ Alan sınırları kapsamı dışında tutulmuştur. Kaldı ki Uludağ Alan Başkanlığının kurulmasıyla alanın doğal sit koruma statülerinde herhangi bir değişiklik yapılmamakta, bu alanlarda yürürlükteki koruma mevzuatı geçerliliğini korumaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Uludağ Alan sınırları içerisinde her türlü uygulamaya yönelik karar alma yetkisi teklifimizle Alan Komisyonuna verilmektedir. Burası dikkat çekicidir ve önemlidir; tek başına Alan Başkanının karar alma yetkisi yoktur. Böylece alan sınırları içerisinde alınacak kararlar tek başına Alan Başkanına bırakılmayıp Komisyonu oluşturan üye çeşitliliğiyle bütüncül bir yönetim anlayışının benimsenerek Alan Komisyonuna bırakıldığını görmekteyiz. Gerçekten de Komisyonun üye kompozisyonuna baktığımızda mevcut durumda yetki kullanan kurumların tamamının temsilinin sağlandığı görülecektir. Bu da bize, Komisyon kararları alınırken koruma ve kullanma dengesinin gözetileceği gerçeğini göstermektedir. Toplam 13 kişiden oluşacak Komisyon üyelerinde üniversitelerin mimarlık, şehir planlaması, orman mühendisliği, hukuk, çevre mühendisliği, biyoloji, jeoloji, harita mühendisliği bölümlerinden mezun, en az on yıllık tecrübeye sahip 4 üye; Bursa Valisi tarafından görevlendirilecek 1 vali yardımcısı; Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından görevlendirilecek 1 üye; Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden 1 üye; Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünden 2 üye; Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünden 1 üye; Orman Genel Müdürlüğünden 1 üye; Bakanlık Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğünden 2 üye yer alacaktır. Anlaşılacağı üzere aynı masa etrafında toplanan Komisyon üyeleri arasındaki bu çeşitlilikle Komisyonun kararları tüm perspektifler aynı anda müzakere edilerek alınacak, Komisyonun bütüncül bir anlayışla neticeye varması sağlanacak ve koruma-kullanma dengesi azami derecede gözetilmiş olacaktır. Komisyonun vereceği bu kararlara karşı elbette idari yargı denetimine başvurulması da mümkün olacaktır.
Cumhurbaşkanımız tarafından atanacak olan Alan Başkanı, Uludağ Alanı'nın kontrollü girişini ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Alan Başkanı, Uludağ Alanı'nda her türlü aykırı uygulamanın giderilmesini sağlamak, aykırı uygulamaya konu yapı ve tesisleri yıkmak veya yıktırmak zorundadır. Bu durumun ihmal edilmesi Türk Ceza Kanunu anlamında suç olup Başkanın tecziyesine karar verilebilecektir. Alan Başkanı, Uludağ Alanı'nda doğal değerleriyle turizm potansiyeli ve jeolojik, jeomorfolojik dokusunun korunmasına ve yaşatılmasına ilişkin alınan tedbirlere aykırı davranılması hâlinde, sorumlulara idari para cezası uygulamakla mükelleftir ve bu para cezasının tutarı 500 bin TL'ye kadar ulaşmaktadır.
Kanunla, Uludağ Alanı'nda kömür... Burasına dikkatli edin arkadaşlar çünkü biraz önceki konuşmacılar "Maden ocaklarına ruhsat verilecek." dedi. Tekrar ediyorum: Uludağ Alanı'nda kömür ve akaryakıt depoları, sanayi ve benzeri tesisler ile madencilik faaliyetleri ve entegre tesislerinin yapılması yasaklanmaktadır. Her tesis için, Başkanlığın koyacağı esaslar dairesinde, çevre sorunu meydana getirmeyecek şekilde atık su arıtma sistemiyle donatılması zorunlu olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Yine, Uludağ Alanı için özel yangın söndürme planı yapılması ve uygulanması zorunlu hâle getirilmektedir.
Uludağ Alan Başkanlığına genel bütçeden pay ayrılacak olması ve yanı sıra kanunun sağladığı ilave gelirler ile ayrı bir bütçeye sahip olmasının Uludağ Alanı'nın korunması ve düzenlenmesi bakımından çok değerli olduğu da gözden uzak tutulmamalıdır.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Uludağ hem Bursa'mızın eşsiz bir değeri hem de ülkemizin millî bir hazinesidir. Bursa Milletvekilleri olarak bizler, Uludağ'ın tabii zenginliklerinin ve doğal dokusunun korunmasının ve potansiyelinin kurulacak Alan Başkanlığıyla daha iyi sağlanacağı ve değerlendirileceği inancına sahibiz. Bu vesileyle, hem eleştirel yaklaşımlar hem de pozitif yaklaşımlarla bu kanunun oluşmasına destek veren bütün milletvekili arkadaşlarımıza huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, hem 2018 seçimlerinde hem de 2019 seçimlerinde, bizatihi Sayın Cumhurbaşkanımız ve bizler, Bursa'mıza Uludağ Alan Başkanlığının kurulacağına ilişkin bir taahhütte bulunduk ve bu iki seçimden de yetki aldık. Kim ki "Bursa buna karşı." diyorsa seçim sonuçlarına baksın diyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)