| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 17.01.2023 |
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, 15 Temmuzdan sonra özellikle olağanüstü bir durumla karşı karşıya kaldık, Türkiye Cumhuriyeti tarihi ilk defa çok yoğun sayıda kadın hükümlüyle karşılaştı. 15 Temmuzdan sonra haksız bir biçimde birçok kadın yakalandı, tutuklandı ve ceza aldı bir derneğe üye olduğu için, bir bankaya para yatırdığı için, bir yurtta kaldığı için. Bugün itibarıyla sayılara baktım, yaklaşık 12 bin kadın hükümlü, 2 bin kadın ise tutuklu; yaklaşık 14 bin kadın şu anda çeşitli nedenlerle cezaevinde. Bu sayı, cumhuriyet tarihindeki en yüksek sayı ve işte, 15 Temmuzdan sonra özellikle yoğunlaşarak arttı. Şimdi, bu kadar yoğunluk karşısında da -tabii, bunların çocukları, bebekleri var- biz doğumhane önünde kadınların peşine düştük onların yakalanmaması, tutuklanmaması için; yeni doğum yapmış kadınların cezaevine girmemesi için çaba içerisinde olduk, bütün bunlarla karşılaştık. Şimdi, cezaevinde bugün itibarıyla 470 anne, 0-6 yaş arasındaki 520 çocukla birlikte kalıyor; bakın, arkadaşlar, 470 anne ve 520 bebek cezaevinde. Şimdi, sorun, bu bebeklerin anneleriyle cezaevlerinde iyi koşullarda kalması değil; sorun, bu bebeklerin cezaevinde olması. Bunun için ne yapacağız? İşte, bunun için bir tedbir alınmadı bugüne kadar, maalesef yapılmadı. Bu annelere karşı düşman ceza hukuku uyguladınız, hem cezaevlerinde hem de yargı ortamlarında. "Madem bu suçtan yakalanmış, madem bu suçtan hükümlü, çocuklarıyla, bebekleriyle, aileleriyle her türlü belaya, her türlü ağır cezaya layıktır." dediniz ve onların, bu bebeklerin cezaevi dışında anneleriyle beraber kalabilecekleri bir süreye ilişkin bir yasal düzenlemeyi burada gerçekleştiremedik. Geçen yıl bununla ilgili bir ortam oldu ama daha sonra geri çektiniz.
Bakın, bu, cezaevlerinde olan bebekler için. Bir de annesi-babası cezaevinde olan, dışarıda tamamen sahipsiz olan, bakımsız olan çocuklar var. Geçen hafta Çapa Hastanesinde Yusuf Kerim'i ben de ziyaret ettim, babasıyla görüştüm, annesi altı yıl üç ay ceza almış Adıyaman'da bir yurtta belletmenlik yaptığı için; tamamen haksız bir ceza. Ya, bebeği kanser, 4'üncü kürü dün almış, belki yarın öbür gün ölecek ve annesi Sakarya Cezaevinden bugün sadece dört dakika görüşebilmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Babasının ifadesiyle Yusuf Kerim bebek annesine şunu söylemiş: "Anne, seni çok özledim." Şimdi, bu annenin tedavi gören çocuğuyla dışarıda olabileceği bir yasal ortam yok. E, bunu yapma imkânınız mı yok? Vicdanınıza sesleniyorum, yok mu? Her torba yasayı getiriyorsunuz, her şeyi getiriyorsunuz; bu bebekli anneler için bir yasal düzenlemeyi veya babalar için, anne-babalar için infazlarına ara verebileceğimiz bir yasal düzenlemeyi burada yapamaz mıyız? Burada itiraz ediyoruz. "Hayır efendim, İnfaz Yasası'nda böyle bir imkân yok." Evet, yok; biz de biliyoruz. Peki, bunu değiştirme imkânımız yok mu? Yok mu? Var. Niye yapmıyorsunuz? Çünkü vicdansız oldunuz...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bağırmadan konuş.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - ...çünkü zalim oldunuz, çünkü mağdurluktan bu noktaya geldiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Karşınızdakileri düşman görüyorsunuz, yurttaş görmüyorsunuz ama az kaldı, bu adaletsizliklerin hesabını sandıkta soracağız. (CHP sıralarından alkışlar)