| Konu: | MECLİS KULİSİNDE CHP?Lİ BİR MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN FİİLÎ SALDIRIYA UĞRADIĞINA VE BU DURUMU KINADIĞINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 07.03.2013 |
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, dün bu Mecliste çok üzücü, çok tatsız bir olay yaşandı. Kendi adıma, bugün yapmış olduğum basın toplantısında, sarf etmiş olduğum hakaret sözcüklerinden dolayı Türkiye kamuoyundan özür diledim. Dün grup başkan vekillerimiz de karşılıklı olarak birbirlerinden gruplar adına özür dilediler.
Özür dilemek bir erdemliliktir, olgunluktur; korkaklık, acziyet değildir. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Her türlü siyasal tartışmalarımızı medeni bir biçimde yapabiliriz. Hakaret sözcüklerine gerek yok.
Dün iki grup başkan vekilimizin açıklamasından sonra bu olayın kapanmış olduğunu varsaydım. Bundan takriben bir saat önce Genel Kuruldan mescide doğru gittim. Yaşadığım bir olayı aktarmak istiyorum. Olayın şahitleri de Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleridirler; Sevgili Sinan Aygün, Durdu Özbolat Bey. Her ikisine de çok teşekkür ediyorum. Oradan geçerken, dün tatsız bir biçimde tartıştığımız CHP'li vekil telefonda konuşuyor gibi yaparak "Bu Mecliste soytarılarla, bu Mecliste manyaklarla, sapıklarla uğraşıyorum." diye arkamdan hakaretler savurdu. Cevap vermem hâlinde nasıl siyasal sonuçlar doğurabileceğini öngördüğüm için duymazlıktan geldim. Sağ olsunlar, Durdu Özbolat Bey geldiler, tebrik ettiler. "Herkes kendine yakışanı yapar. Siz de kendinize yakışanı yaptınız." dediler. Kendilerine bir kez daha teşekkür ederim.
Mescit çıkışında da tekrar Durdu Bey'le ayaküstü konuştum. Hatta, "Sayın Hamzaçebi'ye birlikte gidelim, bu gerginlik Meclise yakışmıyor, konuşalım. Siz de olaya tanık oldunuz?" Tam böyle konuşurken ayaküstü, gene aynı milletvekili ayaklandı -kuliste oturuyormuş meğer, ben görmedim- hakaretler savurdu. "Çık karşıma." dedi, fiilî saldırıda bulundu. Tabii, ben üzüntülü bir şekilde sadece kendisine "Yazık." demekle yetindim. Yani milletvekillerine vuruşmak, dövüşmek yakışmaz. Kendisine cevap vermem hâlinde bugün burada çok farklı bir tablo ortaya çıkabilirdi, bunun siyasal sonuçları hepimizi üzebilirdi. Ben tekrar içeriye geldim.
Böyle bir olayın yaşanmış olması, Meclis çatısı altında yaşanmış olması şahsen beni çok üzmüştür. Benim bildiğim, bizim geleneklerimizde düşmana bile kendi evinde saldırılmaz. Meclis kulisleri bizim evimiz sayılır. Ben buna rağmen, Türkiye'deki siyasal sonuçlarını düşünerek olgunlukla karşıladım. Bu gerginliklerin Türkiye'ye, Meclise yakışmadığına inanıyorum. Bu olayı, fiilî saldırıları, hakaretleri her iki vekilimizin bulunduğu yerde yaptılar. Başka vekil arkadaşlar da şahittirler. Araya giren CHP'li vekil arkadaşlarımız daha da tatsız bir olayı önlemiş oldular. Şiddetle ve hiddetle kınıyorum, teessüfle kınıyorum. Eğer, grup başkan vekillerimiz gruplarına hâkim olamazlarsa bundan sonra çok daha başka tatsız olaylar yaşanabilir. Hiçbirimiz bunu temenni etmeyiz.
Bunun burada kapanmasını temenni ediyorum. Medeni bir şekilde birbirimizden özür dilemesini öğrenmeliyiz. Bunun, korkaklık, zayıflık biçiminde, birileri tarafından anlaşılmamasını rica ediyorum ama lütfen bu müessif olayı Genel Kurul olarak kınayalım. Genel Kurulun bilgisine arz ediyorum. Teessüfle kınıyorum, şiddetle ve hiddetle kınıyorum. Bir daha yaşanmaması dileğiyle? Sorumlulukla hareket ettim, olgunlukla hareket ettim. Umarım, başka arkadaşlarımız da bu sağduyuyu gösterirler.
Teşekkür ediyorum.