GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:41
Tarih:20.12.2022

AK PARTİ GRUBU ADINA HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hemen belirteyim ki HDP grup önerisinin gerekçesinde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin demokratik siyasete kadar karşı olduğu yönünde açıklamalar var. Değerli arkadaşlar, bu açıklamalara katılmamız mümkün değil. Elbette, demokraside her türlü eleştiriyi demokratik olgunlukla karşılarız ve karşılıyoruz da ama bunu kalkıp da demokratik siyasetin önündeki bir engel gibi göstermeye kalkmayı kabul etmemiz mümkün değildir. Çünkü ister başkanlık sistemi olsun, ister yarı başkanlık, ister parlamenter sistem olsun bunların tamamı demokratik sistemlerdir ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi de halkımızın, milletimizin hür oylarıyla kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir. Demokrasi halkın egemenliğidir ve bu konuda da son kararı milletimiz vermiştir.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Niye kayyum atadın?

HULUSİ ŞENTÜRK (Devamla) - Hepimizin de milletimizin iradesine saygı duyması gerekmektedir.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Hayır, saygı duymayan sizsiniz.

HULUSİ ŞENTÜRK (Devamla) - HDP Grup önerisinin içeriğine gelince, bu öneride iki şey söz konusu: Bir, yargı üzerinden yürütmenin siyasi muhalefetin üzerine baskı uyguladığı. Değerli arkadaşlar, bir yandan yasama, yargı, yürütme bağımsızlığından bahsedeceğiz, bir yandan başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere yargı zaman zaman yürütmenin bazı kararlarını iptal ederken, bazı uygulamalarını iptal ederken yargı bağımsızlığına alkış tutacağız ama işimize gelmeyen yargı kararları karşısında "Vay efendim, yargı yürütmenin emrine girdi." gibi iddialarda bulunacağız; bunlar tutarlı açıklamalar, tutarlı değerlendirmeler değildir.

Ve asıl konuya gelince, son günlerde özellikle emniyet güçlerimizle kimi eylemciler arasındaki gerginlik konusuna gelince: Arkadaşlar, hepimizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2'nci maddesi net bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu ifade eder ve hukuk devletinde de elbette ki her türlü fikrî özgürlük temeldir ve hiçbirimizin de bu hakların meşruiyeti üzerinde söz söyleme hakkımız yoktur. Hele hele "Demokrasinin kendisini savunma hakkı var." gibi beylik lafların arkasına sığınıp da militan demokrasi havariliğini hiçbirimiz yapamayız fakat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği gibi, Anayasa'mızın başta 26'ncı maddesinde de belirtildiği gibi, demokrasi demek, vatanın bölünmez bütünlüğüne, milletimin birlik ve beraberliğine saldırı özgürlüğü demek değildir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu şiddeti savunmak, bu şiddeti teşvik etmek, bu şiddeti politika aracı olarak görmek değildir ve burada da ölçüt olarak yakın ve açık tehlike göz önüne alınır.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Polis şiddetini teşvik ediyorsunuz.

HULUSİ ŞENTÜRK (Devamla) - Otuz yıldır başta PKK olmak üzere, onun Suriye kolu PYD, ruhunu 1 dolara satan FETÖ'cülere, belli mihrakların kurup üzerimize yönlendirdiği DAEŞ saldırılarında on binlerce evladını toprağa vermiş bir ülkede benim askerim hâlâ şehit olurken, polisim hâlâ vatanın bölünmez bütünlüğünü sağlamak için şehit olurken eğer birileri terörist elebaşının sözcülüğünü yapıyorsa...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

HULUSİ ŞENTÜRK (Devamla) - ...eli kanlı katilleri şirin göstermeye, demokrasi havarisi gibi göstermeye kalkıyorsa anayasal hukuk çerçevesinde devletin de gerekli önlemleri almaya hakkı vardır; en meşru hakkıdır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)