| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 20.12.2022 |
HDP GRUBU ADINA SAİT DEDE (Hakkâri) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; eczacılık meslek örgütleri, Türkiye'de binden fazla ilacın temininde ciddi sıkıntılar olduğunu dile getiriyor. Eczacılar Birliği, ilaçlarda yaşanan sıkıntının temel sebebini kur farkının ciddi oranda artmasına bağlamaktadır. "4'üncü ve 5'inci kademe" olarak adlandırılan ithal ilaçların çoğunda kur farkından kaynaklı erişim azalmış, bu ilaçların satın alınması imkânsız hâle gelmiştir. Diyabet, kalp, tansiyon gibi sürekli düzenli olarak kullanılması gereken ilaçlarda dahi yaşanmaya başlanan ilaç krizi yüzünden eczacılar ile hastalar karşı karşıya gelmekte ve eczacılara yönelik şiddet olayları artmaya başlamaktadır. Her 10 ilaçtan 8'inin piyasada olmadığı, hastaların ilaç bulmak için eczane eczane dolaşmak zorunda kaldığı bu durum elbette ciddi bir sağlık sorunudur. Eczacılar, ham maddesinde ya da tamamen temininde yurt dışına bağlı olunan ithal ilaçların yüzde 90'ını bulmakta zorlandıklarını dile getirmektedirler.
Sayın milletvekilleri, 2022 yılı içerisinde ilaç fiyatlarına ilk kez 2 defa zam yapıldı; yüzde 37 ve yüzde 25 oranlarında yapılan zamlar ilaç firmalarını rahatlatmak ve stok krizine çözüm bulmak için yapılsa da eczacılar, kur farkındaki aşırı artıştan kaynaklı, bunların da yeterli olmadığını dile getirdiler. Devletin ilaç firmalarına belirlediği satış kuru hâlâ reel döviz kurunun çok altındadır. Yabancı firmalar, euro kurundaki yükselmeden kaynaklı, Türkiye'ye çok geç ilaç göndermektedirler. Yerli firmalar ise ham maddelerin çoğu yurt dışından geldiği için üretimde zorlanmaktadırlar. Tabii, ilaç zamlarından doğrudan etkilenen grup elbette hastalardır. Ödeme kapsamından çıkarılan yüzlerce ilaç bir yana, fiyatlar yükseldikçe hastaların ödediği ilaç farkları da dramatik şekilde artıyor. Bu farkları toplamakla yükümlü olan eczacılar bu yüzden hastaların haklı isyanının tek muhatabı konumunda kalmış durumdadırlar. Sosyal Güvenlik Kurumu, eczacılar aracılığıyla, hastanelerde muayene ve reçete başına alınan ücretleri eczacılara tahsil ettirmekte. Ayrıca, SGK, ilacın tamamını ödemiyor, eş değer ilaçlar içinde en ucuz ilacın tane fiyatını hesaplayıp diğer ilaçları tane fiyatına göre ödüyor, hatta çocuk şuruplarında milimetre fiyatına göre hesap yapılmaktadır. Bu durum çok yakında daha da kötü hâle gelecek çünkü Sosyal Güvenlik Kurumu "terapötik eş değerlik" uygulamasını hayata geçiriyor; bunun neticesinde vatandaşın ödediği fiyat farkı daha da artacak, hatta ödenmemeye başlanacaktır. SGK birçok etken maddesi farklı ilacı aynı eş değer grupmuş gibi değerlendirerek MEDULA sisteminde tanesi en ucuz olandan hesap yapıp ona göre ödeme yapacak. Bu "terapötik eş değerlik" kavramına SGK tarafından derhâl son verilmesi gerekmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
SAİT DEDE (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.
Krizin faturasını hastalar ödememelidir. Stoklarda az da olsa bulunan ithal ilaçların tükenmesinden sonra sorun daha da yakıcı ve can alıcı bir hâl almaya başlamıştır. Kemoterapi ilaçları gibi alternatifi olmayan kritik ilaçlara erişimde bile zorluk yaşanmaktadır. Son zamanlarda, bazı üniversite ve devlet hastanelerinde ilaç ve medikal malzeme sıkıntısının baş göstermesinden dolayı ameliyatlar dahi yapılmamaktadır.
Sayın Başkan, İlaç Fiyat Kararnamesi'nde yapılacak kâr oranı ve barem artışlarının enflasyon, ilaç fiyat artışları ve yeniden değerleme oranı gibi bir standarda bağlanarak güncellemelerinin yapılacağı yeni bir model oluşturulmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumuyla yapılan ilaç alım protokolünde gerçekçi iyileştirmeler yapılmalı, kamuda görev yapan eczacıların çalışma koşulları ve özlük haklarında hakkaniyetli düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Hastaların cebini yakan fiyat farkları kaldırılmalı, ilaç yokluklarına son verilmelidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)