GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:38
Tarih:14.12.2022

AK PARTİ GRUBU ADINA CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin "Mahalli idarelere ilişkin işlemler" başlıklı 10'uncu maddesi üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli hazırun, malumlarınız olduğu üzere, kanun teklifinin 10'uncu maddesinde mahallî idarelere sağlanacak desteklere yönelik düzenlemeler yapılması öngörülmektedir. Bu düzenlemelere göre, Köy Hizmetleri personel maaşı ödeneğinin 2 milyar 385 milyon 345 bin Türk lirasına, KÖYDES için tahsis edilen ödeneğin 3 milyar 800 milyon Türk lirasına, SUKAP için, su ve kanalizasyon programı için tahsis edilen ödeneğin ise 1,5 milyar Türk lirasına çıkarılması öngörülmektedir.

Cumhuriyet tarihinin ülkemizdeki kırsal altyapının desteklenmesi adına, en büyük projesi olan KÖYDES Projesi, valiler ve kaymakamların koordinasyonunda yürütülen il özel idareleri ve köylere hizmet götürme birliklerinin bir başarı hikâyesidir. KÖYDES Projesi kapsamında, toplamda 229.591 kilometre yol, 59.464 kilometre onarım, 43 milyon metrekare parke taşı yapıldı. İçme suyu bulunmayan veya yetersiz olan 73.336 yerleşim yerine içme suyu projeleriyle temiz içme suyu sağlandı. 220 milyar lira değerinde 10.225 projeyi bugüne kadar hayata geçirdik. Yatırım bedeli 14 milyar lira olan 745 projede ise çalışmalar sürdürülüyor. Geçmişte bu işlerden sorumlu bir Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü vardı biliyorsunuz, AK PARTİ iktidara geldiğinde bu Genel Müdürlüğe verdiğimiz ödeneğin yüzde 90'ından fazlası personel harcamaları için kullanılıyordu, âdeta pahalı bir işsizlik sigortası şeklinde kullanılıyordu. Bu kuruluş kapatıldı, bu hizmetler yerele aktarıldı ve geçmişte farklı yerlere giden kaynaklar kırsal alana, köylerimize hizmete dönüşmüş oldu. Bu, gerçekten dünyaya da örnek gösterebileceğimiz son derece başarılı bir çalışmadır.

İkinci ödenek tahsis ettiğimiz konu SUKAP projesi, SUKAP da en az KÖYDES kadar önemli ama belki yeterince anlatamadığımız bir proje. SUKAP kapsamında, nüfusu 25 binin altında olan belediyelere hibe şeklinde destekler veriyoruz; arıtma tesisleri için, kanalizasyon projeleri için. Bugüne kadar 1.508 proje için 15 milyar Türk lirası kaynağı belediyelere tahsis etmiş durumdayız. Hangi partiden olduğuna bakılmaksızın, ayrım yapılmaksızın bütün belediyelerimize uygulanan bir programdan bahsediyoruz; bu da gerçekten son derece değerli bir program.

Değerli arkadaşlar, diğer yandan, 2002 yılı öncesinde genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden belediyelere yüzde 5, il özel idarelerine de yüzde 1 nispetinde pay verilmekteydi. AK PARTİ hükûmetleri 2008 yılında çıkardıkları 5779 sayılı Kanun'la bu payı daha da genişlettiler. Bu kanun çerçevesinde yüzde 1,5'u büyükşehir dışındaki belediyelere, yüzde 4,5'u büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine, yüzde 0,5'i ise il özel idarelerine olmak üzere kaynak ayrılmaktadır. Ayrıca, büyükşehir belediyesi sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamının yüzde 6'sı ile genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ayrılan payların yüzde 30'u büyükşehir belediyesi payı olarak ayrılmaktadır. Böylece, aslında AK PARTİ döneminde belediyelere olan tahsisat artırılmıştır. Bakın, bir rakam vereyim: 2002 yılında 4,7 milyar liraymış belediyelere verilen kaynak, 2021 yılında 135 milyar lirayı biz belediyelere kaynak olarak merkezî idareden ayırdık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu yılın on bir ayında ise 211 milyar Türk lirasını belediyelerimize bütçeden tahsis ettik. 2002 yılında merkezî yönetimden tahsis edilen paranın millî gelire oranı 1,34 iken 2021'de bu oranı 1,94'e çıkarmış olduk. Dolayısıyla, hükûmetlerimiz her zaman yerel yönetimlerin yanında oldular.

Bir diğer önemli düzenlememiz de şu oldu: Geçmişte yerel idarelere aktarılan kaynak sadece nüfus üzerinden aktarılıyordu. Yine, dönemimizde yapılan kanuni düzenlemelerle, nüfusun yanı sıra köy sayısı, kırsal alan nüfusu, gelişmişlik endeksi gibi kriterler de bu gelirlerin tahsisatında devreye sokulmuş oldu. Dolayısıyla, daha adaletli bir gelir paylaşımı da böylece sağlanmış oldu.

Değerli arkadaşlar, kalan vaktimde dünden tamamlamak istediğim bir konuya da biraz girmek istiyorum belediyeler, yerel yönetimler dışında, o da şu: Pandemi döneminde ve daha önceki finansal krizin de etkileriyle, maliye politikaları dünyada çok ciddi bir dönüşüm yaşadı. Bir taraftan ekonomideki küçülmenin etkisiyle kamu gelirleri azalırken diğer taraftan sağlık harcamalarının artması, yine, ekonomik ve sosyal desteklerin verilmesiyle bütün dünyada kamu giderlerinde ciddi artışlar oldu dolayısıyla kamunun, kamu dengeleri bozuldu, borçlanmalar arttı, bütçe açıklarının millî gelire oranı arttı, çift yönlü olarak bir baskı altında kaldı kamu maliyeleri. Bu süreci yaşarken şunu da görmüş olduk hep birlikte: Hep neoliberal politikalardan bahsedilir, devletlerin aslında ne kadar önemli olduğu da çıktı bu süreçte ortaya. Kamunun sıkıntılı dönemlerde güçlü rol oynamasının, etkin rol oynamasının ne kadar ehemmiyetli olduğu da ortaya çıktı. Ülkemiz de bunu yaptı. Yalnız ülkemizdeki politikalarda başarı sağladığımızı çok açık bir şekilde söyleyebilirim. Büyüme odaklı politikalarımızı da eş zamanlı olarak uyguladığımız için, büyümenin getirdiği kamu gelirleri artışıyla Türkiye bu süreçten en az hasarla çıkan ülkelerden biri oldu. Bizim bütçe açığımızın millî gelire oranı son derece makul bir çizgide kaldı. Geçen yıl 2,8, bu yıl 3,4 diye OVP'de tahmin ediyoruz ama gerçekleşme bunun da oldukça altında olacak diye bekliyoruz. Gelecek yıl için de yine 3,5 gibi bir rakam söz konusu. Kamu borç stokunun millî gelire oranında da yine dünyada artışlar yaşanırken, Avrupa'da yüzde 90'lar civarındayken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 60'ların üzerindeyken bizde geçen yıl yüzde 40'lar civarında oldu, bu yıl yüzde 36'lar civarına inmesi bekleniyor.(AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Diğer yandan, borç stokumuzun oranını söyledim, borçlanma ortalamamız da iyileşti. Geçen yıl 2021'de elli üç ay iken iç borçlanmanın vadesi bu yıl altmış aya kadar yükselmiş durumda, daha sağlıklı bir yapı oluşmuş durumda. Yine, 2022'nin başlarında iç borçlanmada kamunun faiz oranı yüzde 25 civarındaydı -TL cinsi sabit faizli borçlanmanın maliyetinden bahsediyorum- bugün geldiğimiz noktada bu oran yüzde 11'lere kadar gerilemiş durumda. Kamu son derece düşük bir faizle borçlanıyor, işte bu yüzden borç stokumuz geriye gidiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Ben hatırlıyorum, Mecliste muhalefet hep şu eleştiriyi yaptı: "Merkez Bankası bankalara ucuza kaynak sağlıyor, kamuysa bankalardan yüksek faizle borçlanıyor." diye bir eleştiri vardı. Son zamanlarda bu eleştiriyi duymamamız tesadüf değil, işte bu gerçekleşmenin bir sonucu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Yine, baktığınızda, 2021 yılında toplam iç borçlanmanın yüzde 35'i sabit getirili TL cinsi senetlerle sağlanırken 2022 Kasım ayında bu oran yüzde 59'a çıktı. Dolayısıyla, TL bazlı borçlanmamız yükseldi, döviz bazlı borçlanmamız da geriledi. Rakam olarak söyleyecek olursak iç borç stokunda, 2020'de 36,2 milyar dolar varken bu yıl bu geldiğimiz noktada dolar borçlanması, dolar bazlı borçlanma 26,9 milyara kadar gerilemiş durumda; bu da iç borç stokumuzun sıhhati açısından son derece doğru, iyi bir gelişme.

Değerli arkadaşlar, diğer yandan, hazinemiz, açığımız fazla olmadığı hâlde daha fazla ucuz maliyetle borçlanmaya gidiyor. Bunun da sebebi şu: Hazinemiz gelecek yıla çok daha güçlü bir şekilde nakit pozisyonuyla girmiş olacak, bunu da çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Bu açıdan, iyi bir borç yönetimi yapıldığını ve geleceğe dönük olarak da kamunun pozisyonunu güçlendirdiğimizi rahatlıkla ifade edebiliriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yılmaz.

İlave süre vermiyoruz Sayın Yılmaz.

CEVDET YILMAZ (Devamla) - Vermiyor musunuz? Peki, hayırlı olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)