GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:37
Tarih:13.12.2022

AK PARTİ GRUBU ADINA FATİH SÜLEYMAN DENİZOLGUN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekilleri; 2023 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyeti ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Altı yüz yirmi dört yıl hüküm süren ulu çınar, şanlı cihan imparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu'muz döneminde kutsal din hizmetleri şeyhülislamlık makamı tarafından yürütülüyordu. Bu ulu makam sadece din ve vakıf hizmetlerini icra etmiyor, aynı zamanda adliye, eğitim ve tedrisat hizmetlerini de üstleniyordu. Tanzimat Dönemi'ne kadar bu sistem bu şekilde devamedegelmiş olup Tanzimat sonrası Adliye ve Maarif Nezaretlerinin kurulmasıyla şeyhülislamlığın yetki alanı sadece dinî konularla sınırlandırılmış idi. 1924 yılında Diyanet İşleri Reisliği kuruldu. O yıllardan günümüze kadar Diyanet İşleri Başkanlığı çok çeşitli aşamalardan, süreçlerden, imtihanlardan geçmiştir; çok ciddi değişim ve dönüşümleri kimi zaman inişlerle, kimi zaman çıkışlarla, kimi zaman gerilemelerle, kimi zaman ilerlemelerle ama her zaman çok denklemli, çok değişkenli ve çok boyutlu bir şekilde yaşamıştır. Hatta, Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde hükûmetlerin, iktidarların durumundan, kararlarından, tercih ettiği politika ve stratejilerden en çok etkilenen, en çok şekillenerek dönüşen kurumların başında hiç şüphesiz Diyanet İşleri Başkanlığı gelir. Türkiye'nin yakın siyasi tarihini hakikati baz alarak doğru yorumlayıp sağlıklı analiz edebilmemiz için Diyanet İşleri Başkanlığının yaşadığı süreçleri de çok iyi tahlil etmemiz gerektiği kanaatindeyim. Değil beş dakika, yetmiş dakikalık konuşma süresi dahi verilse ancak konuyu birkaç vecihten aydınlatarak belli bir derinliğe inebiliriz çünkü konu derinin de çok derinindedir.

Binaenaleyh, bu kısıtlı zamanda ele almak istediğim dönem özellikle 1960 ihtilali sonrasındaki dönemlerdir. Normalde, 1961 Anayasası'nın 136'ncı maddesine göre Diyanet İşleri Başkanlığının bir görevi de milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirmektir. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki: Devletimizin kurumlarında süreklilik esastır; tüm kurumlarımız, yaşayan, organik, dinamik, değişen, dönüşen ve gelişen kurumlardır. Bu bağlamda, tarihî olay ve ayrıntılara çok girmeden birkaç sual yöneltmek istiyorum. 1960 ihtilali sonrası, 70 ihtilali sonrası, 80 darbesi sonrası, 28 Şubat öncesi veya 1997-2002 yılları arasındaki dönem mi Diyanet İşleri Başkanlığının asli görevi olan milletimizin dayanışması ve bütünleşmesini sağlamak için birleştirici, kucaklayıcı, kuşatıcı oldu, yoksa 2002'de milletimizin ihtilal yaparak görevi Sayın Cumhurbaşkanımıza, Recep Tayyip Erdoğan'a emanet etmesinden sonra mı Diyanet İşleri Başkanlığı daha kaynaştırıcı, bütünleştirici, birleştirici ve kucaklayıcı oldu?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Vallaha, biz öyle bir şey görmedik yani. Keşke olsa ama yok öyle bir şey.

FATİH SÜLEYMAN DENİZOLGUN (Devamla) - Veyahut 2002 öncesi eski Türkiye döneminde mi Diyanet, toplumsal huzurun mimarı oldu, nefret, ötekileştirme yerine sevgi ve barış siyasetini önceledi yoksa 2002 sonrası yeni Türkiye döneminde mi bu yönde adımlar ve tohumlar atılarak yepyeni bir telafi süreci başladı?

İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Yeni Türkiye.

FATİH SÜLEYMAN DENİZOLGUN (Devamla) - Hazreti Fatih Sultan Mehmet Han'ın ve fethin sembolü olan ama diğer taraftan sembolden de çok öte manalar içeren, açılmasıyla âdeta ülkemizin maddi ve manevi zenginliklerinin üzerindeki perdenin kalkmasına vesile olan, prangalara vurulmuş manevi ve ahlaki değerlerin tekrardan esaretten kurtulmasına vesile olacak olan, milletin ve devletin bahtının tekrardan açılmasına vesile olan, İnşallahurrahman maddi ve manevi nice inkişaflara ve umumi huzurun gelmesine vesile olacak olan, hiçbir tevilin asla gölgeleme yapamayacağı çok büyük bir muvaffakiyet olan Ayasofya hangi tarihte ve kim tarafından tekrardan cami olarak ibadete açılmıştır? (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Yeni Türkiye'de.

FATİH SÜLEYMAN DENİZOLGUN (Devamla) - Bu büyük cesarete, vizyona, iradeye, azme, ferasete, kararlılığa sahip dünya lideri kim? Taksim Camisi'nin yapılmasıyla yüz elli yıllık hayali gerçekleştiren kim? Geçmişte kimi kesimlerin yaşadığı acıları dindirmeye çalışan, kanayan ruhların yaralarını sarmaya çalışan kim? Milletin manevi ve millî değerleriyle çatışmayarak bilakis bu değerleri ahlaken de üzerinde taşıyan ve ülke çatısı altında da bu değerleri muhafaza ederek milleti kaynaştıran, bütünleştiren kim?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FATİH SÜLEYMAN DENİZOLGUN (Devamla) - Birçok imtihana, badireye rağmen, e-muhtıralara, parti kapatma davalarına, Gezi olaylarına ve daha nice olaylara rağmen, her seferinde milletimizden aldığı güç ve duayla daha da güçlenerek yirmi yıl kesintisiz istikrarla, ülkemizi, hizmet, eser ve gönül siyasetinde zirveye taşıyan, hatta dünya ligine taşıyan lider başkomutan kim.

ENSAR AYTEKİN (Balıkesir) - Kiziroğlu Mustafa Bey!

FATİH SÜLEYMAN DENİZOLGUN (Devamla) - Türkiye Yüzyılı'nı huzurun, başarının, güven ve istikrarın yüzyılı, üretimin, verimliliğin yüzyılı, gücün, dijitalin, bilimin, değerlerin ve hakların yüzyılı yapacak olan lider kim?

İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Recep Tayyip Erdoğan!

FATİH SÜLEYMAN DENİZOLGUN (Devamla) - Tüm bu sorularımız bizi tek bir cevaba götürüyor: Allahuzülcelal ve'l kemal hazretlerinin yardımı ve himayesiyle, milletimizin duası ve ferasetiyle bunları yapan ve yapacak olan tek lider elhamdülillah Recep Tayyip Erdoğan'dır. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri ve alkışlar)

Bu kapsamda, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay Bey'e, tüm kurumlarımıza ve tüm bakanlıklarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle 2023 bütçemizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri ve alkışlar)