| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 08.12.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA CENGİZ AYDOĞDU (Aksaray) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; konuşmama birkaç gündür ülkemizi derinden üzen, hiçbir şekilde -bugün kültür üzerine konuşacağız, Kültür Bakanlığını konuşuyoruz- kültürümüzle, tarihimizle, ananemizle, geleneğimizle, göreneğimizle, dinimizle, diyanetimizle bağdaşmayan menfur hadiseyi lanetleyerek başlıyorum.
Kıymetli arkadaşlar "kültür" kavramı -önce bir kavramsal çerçeve çizmek istiyorum- dünyanın gündemine bugün anladığımız manasıyla 19'uncu yüzyılda girdi. Kelimenin ilk kullanılış tarihi 16'ncı yüzyıla kadar giderse de literatürde yoğunluklu kullanımı 19'uncu yüzyıl başı, 20'nci yüzyıl. Biz de Fransızlardan aldık bunu, çok gecikmeden de aldık esasen. Cumhuriyetten önce ve sonra "kültür" karşılığı olarak pek çok kelime teklif ettik ancak hiçbiri tutmadı. Biz de "kültür" diyerek yolumuza devam ettik hatta bir bakanlığın adına "Kültür Bakanlığı" dedik. Her ne kadar bir bakanlığımız ve adında "kültür" olan pek çok kurumumuz olsa da kültür konusunda bir anlam inşası sürecini henüz tamamlayamadık. Kültürün kavramsal yolculuğu hâlâ devam ediyor çünkü kavramları yüzyıllar inşa eder, kavramlar yüzyıllar içinde oluşur ve dünyada da kültürün karşılığı tam olarak tamamlanamamıştır.
Öte yandan, kültür hiçbir zaman boşlukta tekevvün etmez; kültürün inşasında yerel, evrensel pek çok unsurdan kültür beslenir çünkü kültür, bir cemiyetin zaman içinde karşılaştığı problemleri çözmek için denediği çözüm yollarının birikimidir. Her toplumsal davranışın gerisinde inançlar, normlar, kıymetler kültürün temel yapısındaki o tarif edilemezliği inşa ederler. Bu tarif edilemezliğine rağmen kültürün iki unsuru vardır; devam eder, değişir; süreklidir ve değişir. İşte, burada, kıymetli kardeşlerim, rahmetli Ayvaz Gökdemir demişti ki: "Hem kökün hem göğün olacak." Kültürün kökü devletin görevidir; devlet, köklerden gözlerini ayırmayacak. Kültürün devamlılığı, bekası, sürekliliği devletin görevi ancak değişim halkın işi. Kültürler, kendi gök kubbemizde, kendi serbestîyeti içerisinde halkımızın kanatlarıyla uçacak. Kültür, değişiminin imkânını da kendi içinde taşır. Kültürler de hayat gibidir; kendi yenilenme kabiliyetlerini kendi içerisinde taşırlar. Burada, Kültür Bakanlığına düşen görev, kültür kurumlarına, benim üzerinde konuştuğum Atatürk Kültür Merkezine, Atatürk Araştırma Merkezine düşen görev, kültürün devamlılığını sağlayacak, kültürün tarihîliğini sağlayacak kültürün köklerinin sağlamlığını gözetmektir. Kültürün değişimi ise o halkın özgürlük alanı içerisindedir, devletlerin oraya müdahalesi çok da tehlikeli olabilir. Bu itibarla hepimizin asıl çerçevesi Türkiye olduğuna göre Türkiye'yi oluşturan kıymetlerin, eskimez değerlerin üzerinde ısrar edeceğiz; onların varlığını, bekasını koruyacağız; devletin ve siyasetin bütün lojistiğini ve icrai gereklerin tedarik kaynağı olan kültürün tarihsel yönünü de kullanmaya, işlemeye ve onun varlığının devamını sağlamaya dikkat edeceğiz. Ancak kültürlerin devamlılığı değişimle mümkündür, değiştikçe var olurlar -değişmeyen kültürler ölü kültürlerdir- değiştikleri için hayatiyetlerini devam ettirirler ve hayatiyetleri devam ettiği için değişirler. Bu değişimin tayinini yine kültürler kendi imkânları içerisinde taşırlar. Kültür değişimine devletin müdahalesi, bizim tarihimizde zaman zaman Batılılaşma sürecinde yaşadığımız pek çok istenmeyen sonuçlara baliğ olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
CENGİZ AYDOĞDU (Devamla) - Bu konuda dünyadaki milletimizin, devletimizin, ülkemizin yerini dünyadaki tarihimizin, kültürümüzün yerinden ayrı düşünemeyiz ve bu yeri aklın, ilmin ışığında iyice tespit edip her gün yeniden yeniden yoklayarak ve teyit ederek... İşte, resmî kültür kurumlarının vazifesi budur. Millî kültürümüzün bekasını temin için ihtiyaç duyulan değişimin imkânları ve kaynakları bizatihi millî kültürümüzün içerisindedir. Bu konuda halkımızın ihtiyacı olan şey, kendi hayatını tam bir açıklık, serbestlik, genişlik ve özgürlük içerisinde yaşamaktır çünkü kültürün alanı özgürlüktür.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bütçemiz hayırlı olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)