GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:30
Tarih:06.12.2022

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Sayıştay bütçeleri üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüksek heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi hürmetle selamlıyorum.

Konya'da bugün, maalesef, Türk Yıldızları'na ait bir askerî eğitim uçağımız düşmüştür, paraşütle atlayan pilotun durumu iyidir. Pilotumuza ve Konya'mıza geçmiş olsun diyorum.

Sözlerimin başında, Gazi Meclisimizin ilk Başkanı ve cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, ülkü arkadaşlarına ve vatan uğruna şehit düşen kahramanlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum.

Ülkemizin yönetim sistemi 2017 Anayasa değişikliğiyle kapsamlı bir reforma tabi tutulmuş ve Türk milletinin iradesiyle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmiştir. Ülkemiz, yönetimde istikrarın, temsilde adaletin temin edildiği bir yönetim sistemine kavuşturulmuştur. Seçmen iradesinin Meclise yansıma oranı yaklaşık yüzde 98 olmuştur. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi katı kuvvetler ayrılığına dayanmaktadır. Yasama ve yürütme asli fonksiyonlarına döndürülmüş, kuvvetler ayrılığı tahkim edilmiştir. Kanun yapımında Meclis iradesi ön plana çıkarılmış olup Meclis münhasıran milletvekilleri tarafından verilen kanun teklifleri üzerinde yasama yapmaktadır. Yetki kanununa dayalı kanun hükmünde kararname çıkarma uygulaması kaldırılmıştır. Yürütme sadece bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini sunabilmektedir, Meclisin bütçe yetkisinin devredildiği iddiaları asılsızdır. Nitekim, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi döneminin 5'inci bütçesini görüşüyoruz ve uygulamadan da açık ve net görüleceği üzere bütçe kanun teklifi Meclis tarafından görüşülüp karara bağlanmaktadır.

Milleti esas alan bir sistem daha demokratiktir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde yürütmeyi de yasamayı da millet seçmektedir. 6'lı masanın güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisiyle parlamenter sisteme geri dönülmek istenmektedir. Önerilen sistem, yürütmede yeniden çift başlılık oluşmasına, karar alma süreçlerinde ve hükûmet-Cumhurbaşkanı ilişkilerinde tekrar krizler yaşanmasına, yürütmeyi elinde bulunduran siyasi gücün Meclise de mutlak anlamda hâkim olmasına ve Meclisin etkinliğinin azalmasına yol açacaktır. Bu sistem, kısa ömürlü ve zayıf hükûmetlere, koalisyonlara da yeniden zemin hazırlamaktadır.

Yüzde 3 barajı getirmek hükûmet kurulmasını zorlaştırırken düşürülmesini kolaylaştıracaktır. Yapıcı/kurucu güvensizlik oyu sistemi de istikrarsız hükûmetler kurulacağının baştan kabul edilerek gensoruyla hükûmeti düşürenin alternatifini oluşturma önerisidir. Bilindiği üzere, Meclis tarihinde verilen 494 gensoruyla sadece 2 hükûmet düşürülmüştür. Bu hükûmetlerden biri azınlık hükûmetiydi, diğeri de Güneş Motel pazarlıkları ve sonra bakan yapılan milletvekillerinin istifaları sonucu gerçekleşmişti.

Milletin en az yüzde 50+1 çoğunluğunu alıp yedi yıllığına seçilen Cumhurbaşkanının, temsilî görev ve yetkilere sahip olması bu uyduruk sistemin sakat anlayışını ortaya koymaktadır. Görevi sona eren Cumhurbaşkanının aktif siyasete dönememesi de yasakçı bir anlayış olup temel insan haklarından olan siyasi partiye üyelik ve seçilme hakkı engellenmektedir.

Yürütmeye yeniden kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmesi, dolayısıyla Meclisin yasama yetkisinin elinden alınmak istenmesi Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini bu yönde eleştirenlerin çelişkisini de ortaya koymaktadır. OHAL kararnamesinin kaldırılması önerisi ise olağanüstü hâl şartlarında devletin mücadele gücünü zayıflatacaktır. Son olarak 15 Temmuz hain işgal girişimini müteakip çıkarılan OHAL kanun hükmünde kararnamelerinin darbe teşebbüsü ve terörle mücadele amacıyla hızla uygulamaya konulan zaruri tedbirler olduğu herkesçe bilinmektedir. Bu uygulamanın kaldırılması acaba hangi akla hizmettir?

İstikrarsız ve zayıf yürütme modeline geri dönme, yeniden kriz üreten bir yapı tesis etme arayışı, çözülmüş sorunları yeniden gündeme taşıma gayreti milletimize büyük haksızlıktır. Parlamenter sistem döneminde yaşanan ve demokrasi dışı müdahalelere de zemin hazırlayan siyasi istikrarsızlıklar Türkiye'yi her yönden olumsuz etkilemiş, hedeflerinden uzaklaştırmış, on yıllarını kaybettirmiştir.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem anayasa değişikliği önerisinde ayrıca, başta devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik olmak üzere, Anayasa'nın 14'üncü maddesinde sayılan faaliyetlerle ilgili olarak seçimden önce soruşturmasına başlanan suçlar yasama dokunulmazlığı kapsamına alınmaktadır. Yine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının parti kapatma davası açabilmesi TBMM üye tam sayısının beşte 3'ünün izin verme şartına bağlanmaktadır. Yargı işleminin Meclis denetimine bağlanması resmen yargıya müdahaledir ve yargı üzerinde vesayet oluşturmaktır. "Kuvvetler ayrılığı" "yargı bağımsızlığı" "demokrasi" "hukuk" sözleri nerede kaldı? Gerekçe neymiş? Güya parti hürriyeti güçlendiriliyormuş, güya dokunulmazlık güvencesi güçlendiriliyormuş. Kimin hürriyeti, kimlerin dokunulmazlık güvencesi güçlendirilmek isteniyor bellidir ve milletimiz çok iyi bilmektedir. Seçilmek hiç kimseye hukuki imtiyaz sağlayamaz; demokrasi, hürriyet, insan hak ve hukuku ihanetin bahanesi olamaz; dünyanın hiçbir demokratik ülkesi buna cevaz vermez. Yasama dokunulmazlığı suç işleme özgürlüğü değildir. Bu yasama döneminde işleme alınan yasama dokunulmazlığı tezkerelerinin sayısı yaklaşık 1.800 civarındadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi suç ve suçluların sığınağı ve barınağı olamaz, olmamalıdır. Milletvekilliği dokunulmazlığı kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanmalıdır. Bu değişiklik yapılıncaya kadar, özellikle bölücülük, terör örgütlerine yardım ve yataklık gibi iddialarla ilgili düzenlenen fezlekeler bekletilmeksizin işleme konulmalıdır.

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle Meclisin yazılı soru, genel görüşme, Meclis araştırması ve Meclis soruşturması yoluyla denetim fonksiyonları devam etmektedir. Yürütme, Meclis içinden çıkmadığı ve güvenoyunu bizzat milletimizden aldığı için de güvenoyu ve gensoru mekanizması kaldırılmıştır.

27'nci Yasama Dönemi Beşinci Yasama Yılı sonu itibarıyla toplam 6.647 Meclis araştırması önergesi sunulmuştur. Aynı dönem itibarıyla verilen toplam soru önergesi sayısı ise 73 bini geçmiş olup bu dönemde Meclis tarihinin en fazla yazılı soru önergesi sunulmuştur. Yazılı sorulara cevap verilmesinde her dönem sorunlar yaşanmaktadır. Bu dönemde soru önergelerinin on beş gün içinde cevaplandırılması kuralına tümüyle uyum sağlanamadığı görülmektedir. Bununla birlikte, Değerli Meclis Başkanımızın Komisyonunda verdiği bilgiye göre, yazılı soru önergelerinin cevaplandırılma oranı bu yasama döneminde yüzde 63,8 iken 24'üncü Dönemde yüzde 60,3; 26'ncı Dönemde ise yüzde 45,4 düzeyindedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde hızlı, etkin, şeffaf, katılımcı ve kaliteli bir yasama ve denetim sürecinin sağlanması için Meclis İçtüzüğü'nün mutlaka yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Meclis faaliyetlerinin verimli ve etkin yürütülmesi için faaliyet gösteren Türkiye Büyük Millet Meclisi idari teşkilatı çalışanlarının mali ve sosyal haklarındaki farkları giderecek düzenlemelerin yapılması verimliliği artıracak, hakkaniyet sağlayacaktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkının kullanımına ve denetim görevini yerine getirmesine katkı sunan Sayıştay, çok önemli, anayasal bir kurumumuzdur. Sayıştay denetimleri saydamlığın ve hesap verme kültürünün kamu yönetimine yerleşmesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Sayıştay denetim raporlarının detaylı incelemelere dayandığı, yapılan denetimlerin idarelerin mevzuata uygunluk ve kamu kaynaklarının rasyonel kullanımına katkıda bulunması bakımından yararlı olduğu anlaşılmaktadır. Sayıştay denetim raporlarında yer alan önerilere titizlikle riayet edilmelidir.

Esasen idareler tarafından Sayıştay bulgularına önceki yıllara göre daha çok dikkat edildiği ve uygun düzenlemelerin yapıldığı 2021 yılı denetim raporlarında görülmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Sayıştayın 2023 yılı bütçelerinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini ve bereketli olmasını diliyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)