| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 29.11.2022 |
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle sevgili dostum, çalışma arkadaşım Tahir Elçi'yi bir kez daha, buradan rahmetle anıyorum, anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
Değerli arkadaşlar, burada çok konuşuldu. Ben cinayetin nasıl gerçekleştiğini falan anlatmayacağım ama sizin siyasal sorumluluğunuza ve bu cinayetteki ortaklığınıza dikkat çekeceğim.
Bu cinayet işlenmeden önce siz iktidardaydınız, işlendiği sırada iktidardaydınız ve şimdi de iktidardasınız. Değerli milletvekilleri, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri; bakın, 2015 yılının Ekim ayında Tahir Elçi gözaltına alındı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili bu talimatı verdi; talimatı verirken şu cümleyi kurmuş: "Tüm aramalara rağmen Elçi'ye ulaşılamadığı ve tebligatın yapılamayacağı anlaşıldığından hakkında yakalama kararı çıkarıldı." Şimdi, bu savcı Diyarbakır Barosu Başkanı hakkında eğer bu gerekçeyle, bakın, bu yalan gerekçeyle yakalama kararı çıkarıyorsa aynı zamanda bu, bir infaz kararıdır, bir infaz kararıdır. Bakın, bu savcıyı biliyoruz, bu savcı aynı zamanda, aynı tarihlerde benimle ilgili de fezleke hazırladı; kim olduğunu biliyoruz. Onlardan ve sizlerden hesabını soracağız. Bu cinayet o süreçle başladı.
İkinci olarak, soruşturma dört buçuk yıl sürdü, deliller toplanmadı; dört buçuk yıl, deliller karartıldı. Dört buçuk yıl sonra bir dava açıldı, iki yıldır sürüyor. Tümünü izledim, bak, tümünü izledim. Abdullah, sen de avukatsın, sen de dinle. Niye dinleyeceksin biliyor musun? Avukatsın, elini vicdanına koy. Geçen duruşmadaydım, duruşma yapılıyor -öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı- Türkiye Barolar Birliği Başkan Vekili ve 20 baro başkanı var. Gel, o Başkanı SEGBİS'ten izle. Bir avukat olarak, Adalet Komisyonu Başkanı olarak senin vicdanın el veriyorsa ben mesleği bırakacağım, avukatlık mesleğini bırakacağım. Bir baro başkanına "Otur yerine." deyip salonu terk eden bir mahkeme başkanı olabilir mi, olabilir mi? Bu yargı ortamı içerisinde, Tahir Elçi'nin yargılandığı davanın duruşması 23 Kasımdan 5 Temmuz 2023'e, sekiz ay hangi gerekçeyle ertelenebilir? Bakın, eğer siyasal ortağı değilseniz o Başkandan hesap soracaksınız; "Gel, defterini getir, bir bakalım." diyeceksiniz, "Hangi duruşmayı sekiz ay ertelemişsin kardeşim, hangi duruşmayı?" diyeceksiniz, "Neden Adli Tıptan bu dosyayı istemedin?" diye soracaksınız, eğer sormuyorsan sorumlusun aynı zamanda.
Sen, Ahmet Davutoğlu'nun duruşmada dinlenmesine karar vermişsin, sonra Başsavcılığın talimatı üzerine celse açmışsın, eylül ayında duruşmasız bu ara kararından oy çokluğuyla vazgeçmişsin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Soracaksın, sen soracaksın: "Hele gel kardeşim, hangi motivasyonla sen bu kararı geri aldın? Hangi motivasyonla?" Başsavcıya soracaksın, savcıya soracaksın: "Kim seni telkin etti? Nereden geldi bilgi?" diye.
O nedenle, bakın, bir kez daha söylüyorum: Siyasal sorumlusu siz olmasanız, o savcılık makamı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili böyle bir şey yazamaz, "Baro Başkanının adresi belli değil." diyemez, Diyarbakır'dan İstanbul'a götüremez, bu soruşturma dört buçuk yıl sürmez, bu Başkan böyle pervasızlık yapmaz, yapamaz; siz hesap sormadığınız için... Niye hesap sormuyorsunuz? Sorumlusunuz, bu kadar basit.
Ben bir kez daha sevgili dostumun anısı önünde saygıyla eğiliyorum ve söz veriyorum, hem siyasal sorumlularından hem de yargı sorumlularından hesap soracağız. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)