GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/191) ESAS NUMARALI, TARIM KANUNU?NDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ?NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:73
Tarih:05.03.2013

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal desteklemelerin artırılması için vermiş olduğumuz kanun teklifinin doğrudan gündeme alınması için söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifimizle Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre millî gelirin yüzde 1'i oranında yapılması gereken tarım desteklerinin yüzde 1,5'e çıkarılmasını teklif ediyoruz.

2013 bütçesinde tarıma 8 milyar 900 milyon lira destek verilmesi öngörülmektedir. Bu da millî gelirin binde 49'udur yani millî gelirin yüzde 0,5'ine tekabül etmektedir. Biz ise tarımsal desteğin nakit 8,9 milyar liradan 23,5 milyar liraya çıkarılmasını hedef alıyoruz.

Hükûmetin ilgi alanının dışında kalan Türk tarımı ve çiftçimiz Milliyetçi Hareket Partisinin her zaman çok önem verdiği konuların başında gelmektedir. Çiftçilerimizin sorunlarını hiçbir zaman aklımızdan ve gündemimizden çıkarmadık, Meclis faaliyetlerimizi de bu çerçevede gerçekleştirme gayreti içerisindeyiz.

Değerli milletvekilleri, AKP ile geçen on yılda yanlış politikaların en büyük kurbanı Türk tarımıdır, Türk çiftçisidir. Tarım, âdeta can çekişmektedir. Üretici fukaralaşmış ve borca batmıştır. On yılda tarımsal kredi borcu 530 milyon liradan 30 milyar liraya çıkmıştır. Borç 6 kat artmıştır. Çiftçinin elinde ödenmemiş faturalar, evinde icra tebligatları vardır. Çiftçi her geçen gün üretimden uzaklaşmaktadır. Türkiye'nin nüfusu hızla artarken, üretim yapan çiftçi sayısı azalmaktadır. İşlenen tarım alanları on yılda 24 milyon hektardan 20 milyon 500 bin hektara düşmüştür. Millî geliri on yılda 3'e katladığını iddia eden Hükûmet, tarımın millî gelirden aldığı payı yüzde 10'dan yüzde 8'e düşürmüştür.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2008'de "2008-2012 Tarım Vizyonu" başlığı ile bir belge açıklamıştır. Bu belgenin başında, Sayın Başbakanın "Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye'yi kalkındıramayız." sözüne yer verilmişti. Bu belgedeki hedeflerin hiçbiri yerine getirilmemiştir ancak belgede yer almayan ilkleri Türk milletine yaşattılar. Bu dönemde tarihinde ilk kez kurbanlık hayvan ithal etti Türkiye. Tarım ülkesi Türkiye, saman ithal eden bir ülke durumuna geldi ve canlı hayvan ve et ithalatı yine bu dönemde başladı. İlk kez, Tarım Bakanı, Fransa tarafından tarım alanında şövalye liyakat nişanıyla ödüllendirildi. Türkiye'de ekilen tarım arazisi yüzde 14,5 azalırken Afrika ülkesi Sudan'da doksan dokuz yıllığına 5 milyon dönüm tarım arazisi kiralanıyor. AKP Hükûmeti Türkiye'deki çiftçiyi desteklemek yerine Sudan'da sudan ucuz mazot ve işçilik maliyetleri gibi ucuz girdilerle yapılacak üretimi Türkiye'ye getirme gayreti içerisindedir. Bu durum Türk çiftçisini daha da zarara uğratacaktır.

Türkiye'de tarımı iyileştirmesi gerekenler sanki Sudan Tarım Bakanı gibi çalışmaktadır. Bu azimle yabancılardan alacağı liyakat nişanları koleksiyonu da artacaktır.

Türkiye'de tarım sektörünün ayakta durabilmesi için üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir. Temel girdi fiyatları her geçen gün artarken üretim maliyetlerinde elbette düşüş beklenemez. Oysa Hükûmet sadece göz boyuyor, sağ eliyle verdiğini sol eliyle geri alıyor. Tarımda yılda kullanılan 3,5 milyar ton mazottan ÖTV ve KDV olarak 9 milyar Türk lirası tahsil edilmektedir. Hükûmet 2013 için belirlediği 8,9 milyarlık destek ödemelerini, sadece çiftçinin kullandığı mazottan geri almaktadır. Çiftçiye verilen destek ise çiftçinin dişinin gediğini dahi doldurmamaktadır. Örneğin buğday üreticisi dekar başına 56 lira mazot harcaması yaparken, mazot desteği olarak sadece 4 Türk lirası prim ödenmektedir. Çiftçi yeterli desteği alamazken artan girdi fiyatları altında ezilmektedir. 2002'de çiftçimiz 3,5 kilogram buğdayla 1 litre mazot alabilirken, bugün 1 litre mazotu ancak 6,5 kilo buğdayla alabilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Devamla) - 2002 de 1 kilogram kuru üzüme 1 litre mazot alınabilirken, bugün 2 kilogram veya 1 kilo 900 grama 1 litre mazot ancak alınabilmektedir.

Bu düşüncelerle kanun teklifimize desteklerinizi bekler, saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)