GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:19
Tarih:10.11.2022

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben kanunla ilgili olan kısımlarla ilgili sorulan sorulara cevap vereceğim sürem yettiğince: "Fiyat İstikrarı Komitesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bağımsızlığını engellemiyor mu?" diye bir soru soruldu.

Fiyat İstikrarı Komitesi, fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesine ve sürdürülmesine katkı sağlamak üzere kurulmuştur. Komitenin temel kuruluş amacı, para politikasının etkinliğinin sınırlı olduğu arz yönlü şoklara etkin ve zamanında yanıt vermektir. Bu görev tanımı çerçevesinde Komite, yönetilen, yönlendirilen fiyatlar ile fiyat istikrarını tehdit eden riskler ve bunlara yönelik hayata geçirilmesi gereken tedbirleri ele almakta ve para ve maliye politikaları arasındaki eş güdümü gözeterek fiyat istikrarına yönelik yapısal politika önerileri geliştirmektedir. Bu nedenle, temel amacı fiyat istikrarı olan ve araç bağımsızlığına sahip Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasıyla arasında herhangi bir şekilde görev ve yetki çakışması bulunmamakta, dolayısıyla bankanın bağımsızlığına herhangi bir aykırılık teşkil etmemektedir.

Yönetilen, yönlendirilen ürünler, fiyatı doğrudan kamu ya da kamuya bağlı kurumlar yani belediyeler, KİT'ler ve benzeri tarafından belirlenen ve/veya fiyatı kamunun onayı neticesinde oluşan mal ve hizmet kalemlerini ifade etmektedir. TÜFE sepetindeki yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar TÜİK tarafından ayrıca sınıflandırılmıştır. Bu doğrultuda "yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar hariç TÜFE" adıyla istatistik olarak yayımlanmaktadır.

Enflasyonla mücadele kapsamında 2021 ve 2022 yılında vazgeçilen vergi tutarı; sırasıyla, 154,2 milyar lira ve 276,8 milyar lira olarak hesaplanmaktadır. Gıda ürünlerinde KDV indirimi, otomobilde matrah eşiklerinin güncellenmesi, kurumlar vergisi indirimleri, enerji sübvansiyonları nedeniyle BOTAŞ'ın ödemediği ithalde alınan KDV, tütün, alkollü ürünlerde vergi güncellemelerinin Yİ-ÜFE oranları yerince daha düşük oranda artırılması gibi ve benzeri. Böylece vatandaşlarımızın alım güçlerini gözeterek enflasyonla mücadeleye vergi politikaları yoluyla da önemli bir destek sunmuş olduk.

2'ncisi de; İstanbul Finans Merkezi'ne neden yeni vergi avantajları sağlanmaktadır? 7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu'nun 6'ncı maddesine göre, katılımcı belgesi almış finansal kuruluşlar tarafından İFM'de gerçekleştirilen finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyetler kapsamında elde edilen kazançların yüzde 75'inin -2022 ila 2031 yılları vergilendirme dönemlerine ait kurum kazançları için yüzde 100'ü- kurum kazancından indirilmesine imkân tanınmıştır.

Katılımcı belgesi almış finansal kuruluşların İstanbul Finans Merkezi'nde istihdam ettikleri belirli şartları sağlayan personelin ücretlerinde belirli oranlarda istisna öngörülmüştür.

Yine, finansal hizmet ihracı kapsamındaki işlemlere yönelik banka sigorta muameleleri vergisi, harç ve damga vergisi istisnaları öngörülmüştür.

Kanunla düzenlenen istisnalar sadece finansal hizmet ihracatı kapsamında yapılan faaliyetleri kapsamakta olup kanunda mal ticaretine aracılık edilmesine yönelik bir istisna düzenlemesi bulunmamaktadır.

Yapılan düzenlemeyle ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin geliştirilmesi ve ekonomik büyümeye katkı sağlanması, ülkemize döviz girdisi sağlamak suretiyle ekonomik istikrarın korunması ve bu alanda oluşacak yeni pazarlarda istihdam imkânlarının artırılması amacıyla yeni bir teşvik unsuru ihdas edilmektedir.

Bu kapsamda, 7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu hükümlerine göre katılımcı belgesi, İstanbul Finans Merkezi bölgesinde faaliyette bulunan kurumların yurt dışından satın alınan malların Türkiye'ye getirilmeksizin yurt dışına satmalarından veya yurt dışında gerçekleşen mal alım satımlarına aracılık etmelerinden sağladıkları kazancın yüzde 50'sinin kurum kazancından indirilmesine imkân tanınmaktadır.

"Avantajlar neden sadece İstanbul Finans Merkezi'ne sağlanıyor?" Cevabımız: Bilindiği üzere, İstanbul Finans Merkezi ülkemizin finansal rekabet gücünü uluslararası alanda artırmak, finansal piyasalar ile ürün ve hizmetlerin gelişimine ve derinleşmesine katkıda bulunmak, uluslararası finans ve sermaye piyasalarına entegrasyonu güçlendirmek amacıyla 7412 sayılı Kanun'la kurulmuştur. Bu bölgede finans sektörü alanında çalışan kurumlar faaliyette bulunabilecekleri gibi, finans dışı sektörde çalışan kurumlar da katılımcı belgesi almak suretiyle faaliyetlerini bu alanda icra edebileceklerdir.

Düzenlemenin amacı, esas itibarıyla ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin geliştirilmesi, ekonomik büyümeye katkı sağlanması, ülkemize döviz girdisi sağlamak suretiyle ekonomik istikrarın korunması ve bu suretle istihdam imkânlarının artırılmasıdır. Bu bağlamda, uluslararası ticaret ya da transit ticaret faaliyetlerinde başarılı olan ülke uygulamaları incelendiğinde, bu işlemlerin güçlü bir finansman yapısıyla desteklendiği, diğer bir ifadeyle, mal alım satım ile tahsilat, ödeme ve ödemeye aracılık gibi finansman işlemleriyle birlikte yürütüldüğü görülmektedir.

Ülkemizin jeopolitik önemi göz önünde bulundurulduğunda, ticaret ya da transit ticaretle uğraşan tam ve dar mükellef kurumların faaliyet merkezlerini ülkemize taşımaları teşvik edilmekte, böylelikle hem ekonomik büyümeye ve istihdama katkı sağlanması hem de yeni kurulan İstanbul Finans Merkezi'nin faaliyet çeşitliliğinin artırılması suretiyle bölgesel ve küresel cazibe merkezi olması amaçlanmaktadır.

Cemevleriyle ilgili de çok konuşuldu, çok soruldu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Kanun teklifiyle planlanan; beldenin veya bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçları göz önünde tutularak gerekli görülen cemevi yerlerinin imar planlarının tanziminde yer ayrılması öngörülmüştür. İl ve ilçelerimizde Alevi-Bektaşi kültürü ve erkân hizmetlerinin yürütüldüğü cemevlerinin yapılabilmesi için meri mevzuat olan İmar Kanunu'na uygun olmak şartıyla mülki idare amirinden izin alınması yeterli olacaktır. Uygulama imar planlarında cemevi yeri ayrılması hâlinde sadece buralarda cemevi yapılabilecektir. İmarlı alanların dışındaki yerlerde cemevi yapılamayacaktır. İmarlı alanlarda camilerin yapılmasında mülki idare amirinden izin alınma sistemi cemevlerinin yapımında da uygulanacaktır.

Köylerde İmar Kanunu'nun 27'nci maddesi ve Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği hükümleri kapsamında cemevleri inşa edilebilecektir.

Mevcut cemevleri için izin veya ruhsat alımına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamış olup mevcut hâlleriyle devam edecektir.