GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: IRAK TÜRKMENLERİNİN YAŞADIĞI SORUNLAR HAKKINDA
Yasama Yılı:3
Birleşim:73
Tarih:05.03.2013

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Irak'ta yaşayan Türkmenlerin sorunları konusunda gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle değerli heyetinizi ve bizi ekranları başında izleyen milletimizin fertlerini saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 2003'tek Irak'ın işgal edilmesi ve sözde Arap Baharı çerçevesinde gelişen olaylar Irak'taki Türkmen varlığını çok olumsuz etkilemiş, AKP iktidarının ABD ve AB güdümündeki dış politikaları nedeniyle, oradaki Türkmen varlığının zora düştüğü zaman tek güvendiği ülke olan Türkiye'den maalesef yeterli desteği bulamamışlardır. Türkiye'nin bu konudaki dış politikası Irak Merkezî Hükûmetinin de tepkilerine sebep olmuştur ve Irak'la aramızın açılması pahasına Kuzey Irak Özerk Bölgesi'yle siyasal, sosyal ve ekonomik anlaşmalar yapılmış, Suriye'de gelişen olaylar bile kuzeydeki yönetim ile konuşularak Suriye'nin geleceği konusunda bir mutabakat aranmıştır. Irak Merkezî Hükûmeti ile Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, Kerkük üzerinde birtakım hesaplar yaparken Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti tavrını, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi tarafından yana kullanmıştır. 2003'teki Irak'ın işgalinden bu yana Kerkük'e 600 bin Kürt aile yerleştirilerek Kerkük'ün demografik yapısı bozulmaya çalışılmış, AKP ise Barzani'yi kongresine çağırarak "Türkiye seninle gurur duyuyor." diye alkışlatmıştır.

Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu'nun, Irak Hükûmetinden izinsiz olarak Kuzey Irak'a, Erbil'e gittiği gerekçesiyle Irak Hükûmeti yetkilileri, Davutoğlu'nu, kendilerinin tutuklama yetkilerinin olduğunu söyleyerek derhâl ülkeyi terk etmesi konusunda uyarmışlardır.

Son olarak, Irak'a gitmek isteyen Enerji Bakanı Sayın Taner Yıldız'ın uçağını havada iken geri çevirmişler, Sayın Bakan Kayseri'ye inmek zorunda kalmıştır. Irak yönetimi ile Barzani arasında petrol gelirlerinin paylaşılması konusundaki gerginlik de ABD işgalinden sonraki dönemde en üst düzeydedir. Bu süreçte bölgesel Kürt yönetimiyle, enerji de dâhil, çok sayıda anlaşma imzalayan AKP Hükûmeti ise Barzani tarafında yer almıştır. Dolayısıyla AKP Hükûmeti, bu tavrıyla Kerkük üzerinde emelleri olan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine siyasal, sosyal ve ekonomik destek vererek Irak Türkmenlerinin yok olmasına sebep olabilecek her türlü yaklaşımda bulunmaktadır. Davutoğlu'nun Kerkük'e gidip içi boş, hamasi nutuk atması ise tamamen bir kandırmacadan ibarettir. Davutoğlu konuşmasında "Irak Anayasası'nın 121'inci maddesinde `Türkmenler yoğun olarak yaşadıkları yerlerde siyasi, ekonomik, kültürel ve eğitimsel haklara sahiptir?' Biz ise bunun takipçisiyiz." bile diyememiştir. Anlaşılıyor ki Hükûmet, Irak Hükûmetiyle Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi arasında Kerkük üzerinde oynanan oyunlarda tavrını Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi tarafından yana koymaktadır. Hatta AKP, Türkiye'nin Türkmeneli Vakfı vasıtasıyla Irak Türkmen cephesine Kuzey Irak Bölgesel Yönetimiyle birlikte hareket etmesi konusunda baskı uygulamaktadır.

Değerli milletvekilleri, şu anda Irak Türkmenlerinin can ve mal güvenliği yoktur. Gün geçmiyor ki Kerkük ve civarında bombalar patlamasın. Kerkük Türkmenlerinin can ve mal güvenliği peşmergeye teslim edilmiştir. Bu da kurda kuzunun teslim edilmesi gibi bir şeydir. Kerkük Türkmenleri bir taraftan merkezî Hükûmetin, diğer taraftan ise Irak Bölgesel Yönetiminin baskısı altındadır. Onların bu dünyada Allah'tan ve Türkiye'den başka kimseleri yoktur. O nedenle Türkiye, derhâl Irak politikasını gözden geçirmeli ve ucuz menfaatlere Irak Türkmenlerini feda etmemelidir.

Irak Türkmenleri için: Irak Türkmenleri Irak Merkezî Hükûmetinden ayrılmak istememektedirler. Ancak Irak Anayasası'nın 121'inci maddesi gereği Türkmenlerin hak ve statüsü yerine getirilmeli, Türk Hükûmeti de bunun takipçisi olmalıdır.

Kerkük bölgesinde göçlerle Kerkük'ün demografik yapısı değiştirilmeye çalışılmamalıdır. Iraklı Türkmenlerin can ve mal güvenliği peşmergeye bırakılmamalı, ya merkezî Hükûmet tarafından ya da Kerkük'te oluşturulacak Türkmen gücü tarafından sağlanmalıdır. Kerkük'ün hiçbir federatif bölgeye katılmadan Bağdat gibi özel bir statüde ve konumda olması gerekmektedir. Telafer Sınır Kapısı derhâl açılmalı, Türkmenlerin Türkiye'ye geliş gidişleri?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - ?Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin keyfine bırakılmamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konularda Hükûmeti tekrar uyarıyoruz.

Bunun vebalinin çok büyük olduğunu ifade ediyor, hepinize tekrar saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)