GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:12
Tarih:26.10.2022

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmanın mahiyetini birazcık etkileyen bir tartışma oldu. Biz de tarafımızı, sözümüzü, kavlimizi söyleyelim.

Şebnem Fincancı bu memleketin onuru değildir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu memleketin onuru, kırk yıldır kınalayıp gönderdiğimiz evlatlarımız, huzur içinde yaşansın diye dağlarda şehit olanlardır. Evlatlarını bize bırakıp giderlerken kendi şehit olma haberlerini nasıl alacaklarını sevdiklerine söyleyip veda edenlerdir, "Benim ölüm haberimi size rütbeli bir asker ya da rütbeli bir komutan bildirecektir, onlara sakın kabalık etmeyin." diye veda edenlerdir. "Bizim ölümümüz size bayram haberi gibi gelir, hüzünlenmeyesiniz ve devletten kahırla bahsetmeyesiniz." diye nasihat ederek veda edenlerdir bu memleketin onuru.

Kırk yıldır teröre kurban veriyoruz. Kürtlerimizi bir cinayet şebekesi beraberliğimizden ayırmasın diye ölüyoruz. Onurumuz, bu kadar sayıyla ölürken bir Kürt komşumuza kaşımızı düşürmeme ahlakımızdır. Bizim onurumuz, bölgemizde insanlar huzurla yaşasın diye bunca fedakârlığı yapmış evlatlarımızın terörle mücadelesine destek vermektir. Teröre karşı bu amansız mücadele de siz bu koltuklarda oturup devlete, millete sallayasınız diye değil -yaşadığınız bu Gazi Mecliste hakkınızı, hukukunuzu, istediğiniz fikrinizi ifade edebilirsiniz ama- devletin, milletin varlığına laf edesiniz diye değildir. Onurumuz, herkesin, her şeyi söyleyebildiği ama devlet-millet beraberliğinin herkes tarafından gözetilebildiği bir ülkede yaşama iddiasıdır. Dolayısıyla, bu hassasiyetlerimiz ortadadır, terörle mücadelemiz ortadadır, terörle mücadelemizdeki kararlılığımız ortadadır. Bu kararlılığımızın ramına, Türk ordusunun kararlılığını gölgeleyecek, PKK'yı içinde yuvalandıkları ve alçaklık yapmak için pusulandıkları yerlerde mutlu edecek açıklamalar onur değil, onursuzluktur. Dolayısıyla, herkesin yerini, mevzisini, mevkisini bilmesi lazımdır.

Kanun teklifiyle alakalı da birkaç şey söylemem lazım. İki dakikamı da öyle kullanayım müsaade ederseniz. Sebeplerini, sonuçlarını yönetmek zorunda olduğunuz bu iktidar mesuliyetinin seçime yakın zamanları, sebeplerini ortadan kaldıramadığınız mağduriyetlerin sonuçlarını yönetmek hevesiyle geçer, son bir yıl öyledir. Bütün iktidarlar için son bir yıl -eğer başarılamamış işler varsa- başarılamamış, engellenememiş kötülüklerin sebep olduğu tahribatı ortadan kaldırmak için sonuçları yönetmeyi teşebbüs etmektir. Bu görüştüğümüz kanun teklifi, efendim, millete sağladığı avantajlar itibarıyla desteklemek zorunda olduğumuz, desteklediğimiz, makul bulduklarımıza destek, eksik bulduklarımıza da ilaveten tekliflerde bulunduğumuz bir kanun teklifidir.

Çerçevesi ve mahiyeti itibarıyla milletin hayrına gördüklerimize "İyidir, hayırlıdır, doğrudur." falan gibi mukabelelerde bulunuyoruz. Grubumuz adına konuşanların da muhalefet adına konuşanların da tenkitleri kıymetlidir; mesela İsmail Koncuk'un. 2 bin lira ödeyemez hâle gelmiş insanların 2 bin lira veremeyecek hâle gelmesinden mesuliyet duymak zorunda olan iktidarın "Bunu halledemedik ama hiç değilse 2 bin lira ödemesini engelleyelim." demesi, daha önce vergilerini affettiğiniz insanların birazcık zekâtı mahiyetinde bir iyiliktir; bu da iyidir, buna da şükür.

Demokrasiyi kıymetlendiren şey, memleketin meselelerini çözmek için size salahiyet vermesi, çözemezseniz de seçmenin patron olduğu bir iklimde çözemediğinizin hesabını vermek zorunda kaldığınız zamanlarda millete kolaylık sağlamanızdan ibarettir. Bu süreçte, bu sarkaç, size problem çözmek için imkân verilmiş bir yirmi yılın sonunda fakirliği engelleyememek, istihdamı sağlayıp işsizliği engelleyememek, faizi çözüp faiz yükü altında zor yaşayan insanların bu yükten kurtulmasını sağlayamamak, ne bileyim, üretim imkânlarını ayağa kaldıramamak falan, bir sürü mağduriyeti, enflasyon etkisinde kalmış, enflasyonun etkisiyle yaşam standartları bozulmuş insanların yaşam standartlarını seçime doğru düzeltip avantaj kollamaya yönelik bir organizasyon bu son kanun teklifi ve bundan sonra gelecek kanunların herhâlde içinde ruhen böyle bir şey olacaktır; bu da iyidir. Duymaz iktidarı duyar hâle getirir seçim, anlamaz iktidarı anlar hâle getirir seçim hazırlıkları, muhalefetin eleştirilerini daha duyabileceğiniz eşiklere taşır sizi kulaklarınızla beraber; bunlar iyidir.

On iki saniyem kaldı.

En iyi döneminiz çıraklık döneminizdi, en iftihar edeceğiniz ve övüneceğiz döneminiz ustalık döneminiz bütün vaatlerinizden koptuğunuz bir dönem oldu. Sizin ustalığınıza değil de çıraklığınıza heves ettik biz, keşke çıraklığınız döneminizdeki gibi olabilseniz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)