GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:7
Tarih:13.10.2022

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bu süreçte katkılarınızdan dolayı, emeklerinizden dolayı öncelikle Başkanlık Divanınıza ve tüm milletvekillerine çok teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi parlamenter sistemde Başbakanlık bünyesinde Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü vardı -Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünde 150 yasama uzmanı- ve yasaların çoğu kanun tasarısı olarak gelir ve burada görüşürdük ama Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde artık yasa Türkiye Büyük Millet Meclisinde bizatihi milletvekilleri tarafından hazırlanmaktadır.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Hiç öyle olmuyor ya!

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Şu elimde tuttuğum 340 sıra sayılı Yasa Teklifi burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında büyük emeklerle hazırlanmıştır. Hem Milliyetçi Hareket Partisine ve Sayın Feti Yıldız Beyefendi'ye hem Ahmet Özdemir Bey'e, Kahramanmaraş Milletvekilimize ve bütün bu süreçte, bu yasa teklifinin hazırlanması aşamasında, devlet bürokrasisinden istediğimiz her noktada bize destek olan; bilgi, belge, dokümanla bize destek olan her bir arkadaşımıza ben çok teşekkür ediyorum.

Bu yasa teklifinin iki hafta boyunca görüşmeleri esnasında, burada samimi, gerçekten kaygılarını, düşüncelerini paylaşan her bir arkadaşıma, muhalefetten olsun iktidardan olsun her bir arkadaşıma teşekkür ediyorum ama mesela bir örnek üzerinden gidecek olursak, birçok... İşte, Venedik Komisyonundan geldiler, ABD Büyükelçiliğinden görüşmek için geldiler, aynı şekilde Avrupa Parlamentosundan görüşmek üzere geldiler ve gelen bütün bu heyetleri teklif sahibi olarak ben Sayın Ahmet Özdemir'e yönlendirdim. Ahmet Özdemir'in bu görüşmelerinden yola çıkarak, bu kürsüde "Arkadaşlar, bu yasayı siz Amerika'dan icazetle mi yaptınız?" demek, ne insafa ne vicdana sığmaz; Meclisin mehabetine de bizim ciddiyetimize de uymaz değerli arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bizim yapmak istediğimiz... Şimdi, belli bir noktaya kadar arkadaşlarımızla konuşuyoruz, arkadaşlarımız bir noktadan sonra diyorlar ki: "Biz yargıya güvenmiyoruz ki." Peki, arkadaşlar, biz yargıya güvenmeyeceksek ne yapacağız? Şimdi, Recep Tayyip Erdoğan bir şiir okuduğu için hapishaneye gönderilirken ne dedi biliyor musunuz? "Ben devletime küsmem." dedi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çıkıp "Bir şiir okuduğum için bana bunu yaptınız, bana şunu yaptınız." demedi.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gitti.

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Dedi ki: "Bu yanlışı yapanlar, bu yanlışlarından dönecektir ve biz sistem içinde kalarak geleceğiz ve bunun hesabını soracağız. Ben devletime küsmem." (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gittiler.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Başbakanken bile "Bu yargıya güvenmiyorum." dedi.

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Burada bizler yargıyı, devleti, devletin bütün kurumlarını, binlerce yıllık Türk devlet aklının geleneğini sorgulayarak nereye gidebiliriz; ben size soruyorum.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Yirmi yıl bunun ekmeğini yedi, yirmi yıl!

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Tayyip Bey AİHM'e gitti, AİHM'e!

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Hiçbir yere gidemeyiz arkadaşlar. O yüzden, bu topraklardaki bin yıllık devlet aklına, o geleneğe saygı duymak zorundayız. Yanlışlar olur, yanlışlar yapılır ama telafi edilir. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

Sayın Ünal, devam edin siz.

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Demokrasinin en güzel tarafı sistem içerisinde kalarak, demokratik meşruiyet içerisinde kalarak mücadele etmektir.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sistem mi bıraktınız?

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Yasa yapılırken bir yanlış da yapılabilir ama demokrasinin güzel tarafı, yine sistem içerisinde kalarak o yanlışı bize düzeltme imkânı vermesidir.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - İstanbul seçimlerini öyle mi iptal ettiniz? Sistemin içinde kalarak mı iptal ettiniz İstanbul'u?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Dolayısıyla, her şeyden önce, konuşmalarımızda, siyasi aklı devlet aklına dönüştüren buradaki parlamenterlerdir. (HDP sıralarından gürültüler)

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - İnsanları cezaevlerinde katlediyorsunuz ya!

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, taban, aktör hâline geldiğinde ortaya faşizm çıkar.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Siz, insanları katletmeye başladınız.

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Siyasetçi tabanın taleplerini alıp bir siyasal akla dönüştürür, iktidara geldiğinde de o siyasal aklı devlet aklına dönüştürür. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Koltuk sizi sizden etmiş, koltuk sizi başka bir şey yapmış. Koltuk sizin aklınızı almış.

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Ama eğer siz, tabanın taleplerini bir siyasi akla dönüştürmek yerine hiçbir filtreden geçirmeden söyleme dönüştürürseniz işte bunun adı faşizmdir arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bu yasanın hazırlığında emeği geçen her bir arkadaşım onurludur, haysiyetlidir, devletine, ülkesine, milletine sadakatlidir; kalbi ve vicdanı vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ünal, selamlayalım.

PERO DUNDAR (Mardin) - Peki, yurttaşlar nedir? Dışarıda kalan yurttaşlar nedir?

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Sadece koltuğunuza sevdalısınız, bu halka değil!

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Arkadaşlar, bunlara da saygı duyarsınız; günü ve yeri geldiğinde, millet size o iradeyi verdiğinde siz de gereğini yaparsınız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Ben yeniden yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum, hepinize tekrardan teşekkür ediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)