GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUN VE KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:82
Tarih:22.03.2012

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Kütahya üzerinden yapılan tartışmadan çıkan sonuç da şudur, ben de Manisa'yı örnek vermek istiyorum: Manisa, 13'üncü büyük ilimiz olmasına rağmen, yüz ölçümü bakımından da 18'inci sırada gelen bir vilayetimizdir ama ulaştırma yatırımları bakımından 47'nci sırada yer alır ve bu ulaştırma yatırımları fevkalade yavaş ilerlemektedir Manisa'da da.

Ben, Sayın Bakanın kamunun ve devletin kaynaklarını iller arasında ve bölgeler arasında daha adil bir dağılım yapmasını ve yapılan yatırımları ve hizmetleri de çabuklaştırmasını diliyorum.

Değerli milletvekilleri, 5'inci madde üzerine şahsım adına söz aldım. Türkiye, kamu ihalelerinde artık durup düşünmek, muhasebesini ve muhakemesini yapmak zorundadır. Türkiye'de kamu kaynaklarının kullanımında neler olmaktadır? Özelleştirmelerden kamu ihalelerine, altyapı projelerinden imar rantına, orman ve su havzalarının satışına kadar tüm ihalelerde eli, gözü, kulağı ve dahli olan bir görünmez holding vardır. Görünmez holding bir yandaş şirketler birliğidir. Milyarlarca dolar rant, görünmez holdinge aktarılmaktadır. Görünmez holding yolsuzlukların tam ortasındadır. Bir avuç azgın azınlık ülke kaynaklarını hortumlamaktadır. Görünmez holdingin yaptıkları hukuken suçtur, dinen haramdır, etik olarak da haksızlıktır, kötülüktür ve ahlaksızlıktır.

Kamu İhale Kanunu kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uyulacak esas ve usulleri belirlemektedir. İdareler yapılacak ihalelerde saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarda ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Kamunun yaptığı harcamaların tümü Kamu İhale Kanunu'na göre yapılmak zorundadır, bu Kanun'daki ifade bu şekildedir. Yine, ihalelerin her anını, başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar kontrol edip denetleyerek önleyecektir.

Kamu İhale Kanunu, devlet soyulmasın, hortumculuk yapılmasın, halktan vergilerle toplanan para, iktidara gelmiş, parti yandaşı iş adamlarınca ihale yolsuzluğuyla aktarılmasın diye 4 Ocak 2002 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisinin de Hükûmet ortağı olduğu iktidar tarafından çıkartılmış ve Kamu İhale Kurumu kurulmuştur. Ancak öğreniyoruz ki Kamu İhale Kurumundaki yolsuzluk dosyalarının sayısı 100'ü geçmiştir. Devletten ihale yolsuzluğuyla hortumlanan paranın 1 milyar lirayı geçtiği iddiaları kamuoyuna yansımıştır. Bütün bu olup bitenlerde AKP İktidarının sorumluluğunu hiç kimse görmezden gelemez. Dokuz yıllık AKP İktidarının üzerinde oynamayı en çok sevdiği kanunlardan birincisi Kamu İhale Kanunu'dur, ikincisi de TOKİ'ye ilişkin düzenlemelerdir.

Dolayısıyla, hortumculuğu önlemek amacıyla 2002 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi döneminde kurulan Kamu İhale Kurumu, AKP döneminde maalesef hortumculuk tartışmalarının merkezi olmuştur. Hortumculuğu önleyecek olan Kamu İhale Kurumunun hortumcuların merkezi hâline gelmesinden sorumlu olan Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarıdır. Kamu İhale Kanunu'nda AKP tarafından bugüne kadar doğrudan 21 ve bu düzenlemelerle birlikte 23'e ulaşıyor ve dolaylı olarak 50 kanun değişikliği yapılmış ve 10 kanun hükmünde kararnameyle de kapsam ve uygulamaları değiştirilmiş ve sınırlandırılmıştır. Şimdi de Millî Eğitim Temel Yasası'nda değişiklik isteyen kanun teklifinde de Fatih Projesi kapsamında tablet bilgisayar ve teknolojileri alımları Kamu İhale Kanunu'ndan istisna tutulmakta ve on beş yıla kadar uzayan yaygın yüklemelere imkân verilmek istenmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akçay.