GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:107
Tarih:23.06.2022

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'miz üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Tabii, bugün acımız var; Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Oğuzhan Arduç ile Ödemişli hemşehrimiz Uzman Çavuş Turgut İçen şehit oldu. Ben şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum, ruhları şâd olsun.

Tabii, değerli milletvekilleri, teklifimizi ilk aşamada, özellikle Komisyon aşamasında çok önemli görüş ve önerilerle geliştirerek bugün Genel Kurula getirmiş bulunduk. Orada da özellikle teklifimize ilişkin pek çok değerlendirme yapıldı, soyut genellemeler de vardı ama somut olarak da özellikle ifade edilen hususlar olmuştu. Bunların her birine ilişkin olarak Komisyonda da ifade ettik ama ben bugünkü konuşmalarda da görüyorum, teklifimizin içeriğine ilişkin kısaca bir açıklama yaparak konuşmama başlamak istiyorum.

Tabii ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ca 2019 Mayıs ayında açıklanan Yargı Reformu Stratejisi Belgesi ve 2021 Mart ayında ilan edilen İnsan Hakları Eylem Planı insan kaynaklarının niteliğinin ve niceliğinin artırılması, yargının etkililiğinin ve kaliteliliğinin artırılması hedef ve faaliyetlerini içerir. Kamuoyunda da "altıncı yargı paketi" olarak bilinen bu teklifimizi 93 arkadaşımızla birlikte Genel Kurulun onayına sunmuş olduk.

Teklifimiz 23 maddeden ibaret. Hakimler Savcılar Kanunu, Noterlik Kanunu, Danıştay ve Yargıtay Kanunları, Türk Ceza Kanunu başta olmak üzere toplam 10 kanunda değişiklikleri bu teklifle birlikte öneriyoruz ve reform niteliğinde. Benden önceki konuşmacılar ifade ettiler, bu reform tabii -Türk Dil Kurumundaki sözcük manası da belli- önemli bir değişim ve düzenleme. Burada özellikle hâkim ve savcı yardımcılarımızın eğitim dönemiyle ilgili, adaylık dönemiyle ilgili reform niteliğinde önemli değişiklikler gerçekleştiriyoruz.

Evet, hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olan adil, etkin ve güvenilir bir yargının temini bakımından hâkim ve savcıların en iyi şekilde yetiştirilmesi büyük önem arz ediyor ve biz de bu amaçla özellikle Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda öncelikli olarak önemli düzenlemeler gerçekleştirdik.

İlk yaptığımız, mesleğe giriş usulünü bu teklifimizle birlikte tamamen değiştirmiş olduk. Burada hâkim adaylığı müessesesini, savcı adaylığı müessesesini kaldırmış olduk ve bunun yerine hâkim ve savcı yardımcılığı müessesesini bu teklifimizle birlikte getirmiş oluyoruz.

Yine, meslek öncesi eğitim süresini iki yıldan üç yıla çıkararak bunu 3 kademede gerçekleştirilecek dönemler olarak belirlemiş olduk. Bunlardan birincisi temel eğitim dönemi, ikincisi görev dönemi ve üçüncüsü de son eğitim dönemi olarak bu üç yıllık süre içerisinde hâkim ve savcı yardımcıları mesleğe hazırlanmış olacaklar. Eğitimin büyük kısmını -"görev dönemi" demiş olduğumuz- eğitici hâkim ve savcının nezaretinde fiilen görev yaparak, âdeta bir usta-çırak ilişkisi içerisinde meslektaşlarımız, hâkim ve savcı yardımcıları geçirmiş olacaklar. Temel eğitim ve son eğitim dönemi Adalet Akademisinde olacağı gibi, görev dönemi noktasında da iki aşamada yine Adalet Akademisinde hâkim ve savcı yardımcıları ara eğitimleri alacaklar. Görev dönemi, ilk derece mahkemeleri, bölge adliye mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ile Yargıtay ve Danıştayda da tamamlanmış olacak.

Yine, hâkim ve savcı yardımcılarının görevlerini kanunla düzenleyerek uygulamada yetki ve sorumluluğu olan bir aktör hâline getirmiş de oluyoruz bu kanun teklifimizle birlikte.

Yine, hâkim ve savcı yardımcılığı sonunda başarılı olabilmek için 4 yazılı ve 1 sözlü sınavla birlikte eğitici hâkim ve savcının kanaatlerini de belirleyici bir hâle getiriyoruz. Burada özellikle benden önceki konuşmacılar mülakat ve sözlü sınav hususunu ifade ettiler. Mevzuatta şu andaki mevcut durumda sözlü sınav yüzde 40'ları etkilerken şu an bu getirdiğimiz teklifle bunu yüzde 25'ler seviyesine de çekmiş oluyoruz ama en önemlisi, bakın, 4 yazılı, 1 sözlü ve eğitici hâkim ve savcının kanaatlerini de belirleyici bir noktaya almış oluyoruz.

Yine, teklifimizle getirdiğimiz önemli bir değişiklik hâkim ve savcıların birinci sınıfa ayrılma şartları arasına en az 3 meslek içi eğitim programına katılma şartını da bu teklifimizle getirmiş oluyoruz. Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapmış olduğumuz düzenlemeler bunlar.

Yine, ikinci olarak, Danıştay ve Yargıtay Kanunlarında değişiklikler yapıyoruz. Bunlardan birincisi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun sabit üyeli mevcut çalışma yöntemiyle daire sayısının 10'a düşürülmesi için öngörülen mevcut süreyi, mevcut iş yükünü de göz önüne alarak 2026 tarihine kadar uzatıyoruz.

Yargıtay Kanunu'nda ise Yargıtayda, biliyorsunuz, mevcut daire sayısı 46'dan 24'e inmiş oldu. Bu teklifimizle birlikte, buna paralel olarak Birinci Başkanlık Kurulunun üye sayısını 13'ten 9'a indirerek bir seçim dönemi geçmeden yeniden seçilemeyeceklerine ilişkin hükmü de bu teklifimizle birlikte kaldırmış oluyoruz.

Üçüncü olarak, teklifimiz Noterlik Kanunu'nda çok önemli düzenlemeler içeriyor. Burada, birincisi, noterlerin düzenlemiş oldukları satış vaadi sözleşmelerinin talep hâlinde elektronik ortamda tapu siciline şerh verilme imkânını getiriyoruz ama çok daha önemli bir düzenleme; Genel Kurulun onayıyla birlikte bu teklifimizin kanunlaşmasıyla, taşınmaz satış sözleşmelerinin tapu müdürlüklerinin yanında artık noterlerde de yapılabilmesi imkânını getiriyoruz. Teklifimizle birlikte bu işlem için tapu harcı ve döner sermaye hizmet bedeliyle birlikte taşınmazın değerine göre vatandaşlarımız 500 ile 4 bin lira arasında değişen ücretler ödemiş olacaklar.

Son olarak da dördüncü ana başlık: Türk Ceza Kanunu'nda önemli bir düzenlemeyi bu teklifimizle birlikte getirmiş oluyoruz. Serbest piyasa rekabetini bozmak suretiyle, haksız ve yüksek miktarda gelir elde etmek amacıyla stokçuluk faaliyetleriyle daha etkin mücadele edebilmek için Türk Ceza Kanunu'nun 237'nci maddesinde düzenlenen fiyatları etkileme suçlarındaki ve yine Türk Ceza Kanunu'nun 240'ıncı maddesinde düzenlenen mal ve hizmet satımından kaçınma suçlarındaki cezanın üst sınırını bu teklifimizle birlikte üç yıla çıkarıyoruz. Suç fiili besin ve malların değerlerini veya işçi ücretlerini artırıp eksiltirse veya suçun faili borsa tellalı ya da ruhsatlı simsar olursa cezayı yarı oranında bu teklifimizle birlikte artırmış oluyoruz.

Teklifimizin ana olarak ortaya koymuş olduğu hususlar bunlar. Burada özellikle benden önceki konuşmacılar da şunu ifade ettiler... Teklifimizdeki mülakatla ilgili hususu zaten ifade ettim. Bu yeni teklifle birlikte yeni bir düzenleme zaten bu hususta getirmiş olduk. Yine buradaki mukayeseli hukuka baktığımız zaman, sözlü sınavların dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde zaten hâkim ve savcının mesleğe girişinden itibaren yapıldığını da bu nokta itibarıyla zaten görmüş oluyoruz. Burada, özellikle, yeni getirdiğimiz hâkim ve savcı yardımcılarının eğitici hâkim ve savcıların yanında görev yapmaları -demin de ifade ettiğim gibi- usta-çırak ilişkisi içerisinde onların mesleğe hazırlanmaları açısından çok önemli bir hadise sağlamış olacak.

Tabii, burada tarafsız yargı... Yani soyut iddialarla özellikle bunlar ifade edildi ama ben şunu anlatacağım, ifade edeceğim... Benden önce de arkadaşlar şunu dediler: "Hâkim ve savcı sınavlarında AK PARTİ'nin il yöneticisi, ilçe yöneticisi gibi kişiler de alınıyor." Ama hepimizin bildiği çok önemli bir örnek var zaten: Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yapmış Yekta Güngör Özden 1979 yılında Anayasa Mahkemesine üye oluncaya kadar Cumhuriyet Halk Partisi'nin aktif üyesiydi ve aktif çalışmalar yapan bir isimdi. Dolayısıyla bu noktada özellikle tarafsız yargı ya da bu noktada yargıda liyakat hususlarındaki değerlendirmeleri, Cumhuriyet Halk Partisi öncelikle şöyle bir geçmişine bakarak yaparsa daha isabetli olunacağını düşünüyorum. Ki geçmişte, burada Adalet Bakanlığı yapmış Mehmet Moğultay'ın ifadelerini de tekrar hatırlatmak istemiyorum ama ortada. İşte "Örgütleneceksin, kadrolaşacaksın, bu kadrolar senin yolunu açacak." ifadeleriyle Adalet Bakanlığı yapmış isimler Cumhuriyet Halk Partisinde zamanında görev yapmış oldu.

Şunu konuşacaksak gerçekten, şunu değerlendireceksek, yargıda gerçekten liyakat istiyorsak bu konuda, tabii ki bu getirmiş olduğumuz teklifle birlikte hâkim ve savcı yardımcılarının zaten üç yıla çıkan ve genel olarak sahada yapacakları, alanda yapacakları eğitim bu noktada özellikle çok önemli bir kıstas olarak ortaya çıkacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Ama tabii, benim gördüğüm -hep de bunu ifade ediyorum- buradaki mesele tarafsız yargı mıdır yoksa o geçmişe duyulan özlemle vesayet odağı hâline gelmiş yargı mıdır yoksa yine o dönemin iktidarlarına bağımlı yargı mıdır? Tabii, bu ayrı bir tartışma konusu olarak değerlendirilebilir.

Ben, bu teklifimize Komisyon aşamasında katkı sunan ve Genel Kurul aşamasında da katkı sunacak tüm arkadaşlarımıza şimdiden de teşekkür ediyorum. Teklifimizin ülkemize, milletimize, vatanımıza da hayırlı olmasını temenni ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)