| Konu: | Türkiye-Yunanistan ilişkilerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 21.06.2022 |
SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Sayın Başkan, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin tarihî süreç içerisinde inişli çıkışlı bir seyir izlediği hepimizin malumlarıdır. Kurtuluş Savaşı sonrası oluşan sınır hatları, komşuluk ilişkileri, kıta sahanlığı özellikle Kıbrıs üzerinden bugüne kadar hep kışkırtma, Bizans hayali arzusu, Enosis saplantısı, Batı'nın sırt sıvazlama hastalığına bağlı olarak limoni olagelmiş, bugün de son derece karışık ve karmaşık tutum ve davranış sergileme hadsizliğine kadar savrulmuştur. Türkiye olarak özellikle NATO'nun askerî kanadına dönmeleriyle ilgili hiçbir şart koşulmadan onay verilmiş olması, anlaşmalara rağmen adaların silahlandırılma çabaları izah edilemez süreçte içinden çıkılamaz handikapları önümüze sermiş bulunmaktadır. Hiçbir ülkenin toprağında gözü olamayan Türkiye'yi tehlike unsuru olarak gördüğünü ifade etmek, ona bağlı olarak silahlanma gayreti, müttefik ülkelere üs tahsisi en basit tabiriyle kışkırtmanın diğer bir adıdır. "Her şartta barış esastır." derken gerçeklerden kaçıyor değiliz diyor, Genel Kurulu ve milletimizi saygıyla selamlıyorum.