| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 20.02.2013 |
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 417 sıra sayılı kamu-özel ortaklığı yasasının 11'inci maddesi üzerinde grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerine söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, öncelikle -ki biraz evvel bahsetti değerli bir milletvekili arkadaşım- bu yasanın esas itibarıyla sağlık hizmetlerini ihtiva ettiği ve Sağlık Komisyonunda hiç görüşülmeden buraya gelmesini ben de çok doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Bir de, elbette ki hepimiz burada sağlık hizmetlerinin daha rantabl, daha iyi nasıl sunulması konusunu tartışıyoruz ve hepimizin ortak bir amacı var ki bu da sağlık hizmetlerinin ülkemizdeki insanlarımıza daha iyi nasıl sunulacağı.
Esas itibarıyla, Milliyetçi Hareket Partisi açısından baktığımızda, bunun iki şeklini önemsiyoruz. Bir, yapım şekli olarak itirazlarımız var. İkincisi ise, sağlık hizmetlerine sunumunun katkısının ne olacağı konusunda bazı endişelerimiz var, bunun üzerinden itiraz ediyoruz. Bir kez, bunun özel bir yasayla çıkarılıp ihale edilmesine ve o özel yasa çerçevesinde değerlendirilmesine karşı çıkıyoruz. Nedeni şu: Çünkü Kamu İhale Kurumuyla ve diğer devlet yasalarıyla ihale edilip ortaya konulmak varken özel bir yasa ile çıkarılmış olmasından, daha önceden AKP'nin bu konudaki sicili de çok iyi olmadığından bazı endişelerimiz var, bir rant yaratılacağı konusundaki düşüncelerimiz var. O bakımdan, bu konudaki endişelerimizi ifade ediyorum.
Sağlık hizmetlerinin sunumuna katkısına bakınca, değerli arkadaşlar, bu yasa ile sağlık hizmetlerinin mantığında bir değişiklik olmuyor, yani sunumunun mantığında bir değişiklik olmuyor. Kamu hastaneleri oralara kaydırılarak, kamu hastaneleri çerçevesinde yürütülecek bu hastaneler. Hâlbuki bu hastanelere ödenecek miktarın da yirmi beş yıl içerisinde 14 proje için 55 milyar lira olarak öngörüldüğü söyleniyor. Dolayısıyla, bunun, fayda-maliyet konusunu değerlendirdiğimizde çok da rantabl olmadığını söylüyoruz. Bizim bugün mevcut olan hastanelerimizin modernize edilmesinin veya ihtiyaç duyulan yerlere hastane yapılarak bu sağlık hizmetlerinin sunumunun götürülmesinin bizim açımızdan çok daha iyi olacağını düşünüyoruz. Bu hastanelerin terk edilip kamu hastanelerinin diğer hastanelere taşınmasının sağlık hizmetlerine çok da katkısının olacağını düşünmüyoruz. O bakımdan itirazımız var.
İşte, bugün sağlıkta on yıldır dönüşüm projesiyle başlayıp daha sonra performans sisteminin ortaya koyduğu ve bugün de kamu-özel ortaklığıyla ortaya çıkan sistemde, değerli arkadaşlarım, sağlık sorunlarını çözen bir şey yok. Bugün sağlık sisteminin en önemli çıktısı, hasta ve teknoloji alımıyla alakalı. Yani kışkırtılmış bir hasta potansiyeli var, hastaların nicelik bakımından artışı söz konusu, ancak nitelikli bir sağlık hizmeti sunumunun, maalesef, bu şartlarda yapılamadığını herkes biliyor, ifade ediyor. Sağlık hizmetlerinin sunumu bir de her iki tarafın memnuniyetine bağlıdır. Yani hem sağlık hizmetini sunanların hem de sağlık hizmeti alanların memnun olması gerekir.
Ta başından beri söylediğimiz bir şey var: Burada sağlık hizmeti sunucularının önemli problemleri var. İzlenen siyasi politikalar nedeniyle de birçok sağlık sunucuları, artık, şiddete vesaireye maruz kalmaktadırlar ve dört beş yıldır, zannediyorum 2009 yılından beri de SUT'ta hiçbir artış olmamıştır, sağlık hizmetlerinin sunumunda yani ödemelerde hiçbir artış olmamış.
Siz, bu kadar hasta potansiyeli artarken "Sağlık hizmetlerindeki bu kaliteyi artıracağız." derken, bunun da bir maliyeti varken eğer hiçbir şekilde bunu artırmazsanız "Sağlık hizmetlerini de kaliteli bir şekilde sunuyoruz." deme hakkınız olmaz.
Bir de bu kanunun bir maddesinde diyor ki: "Uyuşmazlık hâlinde Türk mahkemeleri sorumludur, Türk mahkemeleri taraftır."
Değerli arkadaşlarım, Sayın Başbakanın, milliyetçiliği ayaklarının altına aldığı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - ?ve Türk şeyini ayakları altına aldığı bir dönemde?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Irkçılığı ayaklar altına alıyor.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - ?bu yasanın bu maddesinin de iptal edilmesinin ben gerekli olduğunu düşünüyorum ya da ben, AK PARTİ milletvekili arkadaşlarımdan özellikle rica ediyorum: Bu milletin kim olduğunu söyleyin lütfen bundan sonra de bu millet bilsin.
Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Irkçılığı, kafatasçılığı ayaklar altına alıyor; rahatsız olmayın.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yakında öğretecek ya!
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.