| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 20.02.2013 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle Sayın Bakan Müezzinoğlu'na, bir kez de buradan, bundan sonra üstlendiği bu zor görevde başarılar diliyorum "Hayırlısı olsun." diyorum. Ama hem zor bir görev üstlendi hem de benim ondan esas temennim, sağlık alanını sektör olarak gören, hastayı müşteri olarak gören, sağlık çalışanlarını da köle olarak gören bu sistemde bugüne kadar yapılanların aksine bir şeyler yapmasını ümit ederiz ama AKP'nin politikaları ortada, Sayın Bakanın da bu politikaların devamını getirme noktasında üstlendiği görev ortada ama yine de bu içten temennimi bir kez de burada tekrar etmek istedim.
Şimdi, önemli bir iş yapıyoruz. Türkiye'nin yirmi beş yılını etkileyecek, sağlık alanını etkileyecek, ekonomimizi etkileyecek inanılmaz bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Aslında daha önce bununla ilgili birtakım çalışmalar yapıldı 13 tane hastanenin de bu yöntemle inşa edilmesiyle ilgili. Kimi ihale sürecini, kimi sözleşme sürecini tamamlamıştı ama Türk Tabipleri Birliğinin başvurusu üzerine yürütmesi durdu, şimdi bu konuda bir yasal zemin hazırlanmaya çalışılıyor. Kanun incelendiğinde, okunduğunda, insanın bir milletvekili olarak, bir vatan evladı olarak, bir sağlık çalışanı olarak burada ortaya konan bu yönteme inanması, bunu desteklemesi mümkün değil; gerçekten yürekler acısı bir durum var.
Bunun enine boyuna sağlıkçılar tarafından tartışılması lazım çünkü sağlık hizmeti toplam bir hizmettir, toplam kaliteyi gerektiren bir hizmettir. Bu konunun da esas yerinin Sağlık Komisyonu olduğu konusunda aslında hepimiz hemfikiriz. Ama Başbakan bir gün sabahleyin kalkıp da, inanılmaz bir sinirle, kuvvetler ayrılığının ne kadar kötü bir şey olduğundan bahsettiğinde ve oradaki o hezeyanı duyduğumuzda, ben böyle kendi kendime durdum düşündüm: Bu bir devlet adamının sinirlenmesi mi, yoksa bütün ümidini böyle bir yatırıma bağlamış olan ve yürütmesi durdurulduğu için sıkıntıya düşen bir müteahhidin hezeyanları mı? Gerçekten şaşırdım orada. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Hezeyan size yakışır.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Çünkü koskoca Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının, birçok imkânları olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanının, kuvvetler ayrılığından şikâyet etmek yerine "Devletimiz güçlüdür, bu hastane yatırımları gerekiyorsa bir şekilde yapılır." demesini beklersiniz ama inanılmaz bir tepki gösterdi.
Bu yasayı sağlıkçılar tartışsın istedik, Plan Bütçe Komisyonuna yollandı, Sağlık Komisyonu tali komisyon oldu. Biz "Ne zaman komisyondan çağrı alacağız?" diye beklerken bir öğrendik ki Sağlık Komisyonu "Biz bunu çalışamayız." demiş ve merak ettik, biz neden böyle yapıyoruz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - İşiniz çokmuş, işiniz! Özgür Bey, işiniz çokmuş!
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Plan Bütçe Komisyonuna gittiğimizde de arkadaşlara şunu söyledik: "Nasıl bir cevap geldi?" Sağlık Komisyonu, o gün Sayın Başkan Vekilimiz -bugün salonda kendisi, ismini anıyorum, Sayın Türkan Dağoğlu, çıkar da burada bir cevap verir belki- bir yazı yollamış, demiş ki: "Biz Sağlık Komisyonu olarak işlerimizin yoğunluğu sebebiyle teklifimizi gündemimize alamayız. Çok yoğunuz, bu yüzden görüş bildirmeyeceğiz, siz doğrudan görüşün." Ben o komisyonun üyesiyim arkadaşlar. "O komisyonun son toplantı tarihi herhâlde bir gün öncedir." diyeceksiniz değil mi? Sabahladık herhâlde biz. Herhâlde o kadar yoğunuz ki bunu görüşmemiz imkânsız, böyle bir yazı kaleme alınmış, imza atılmış. Sağlık Komisyonu yeni başkanını seçmek için bir hafta önce yaptığı toplantıdan önce, bu yazı kaleme alındıktan bir önceki toplantısını tam da 21 Haziran 2012 günü yapmıştı. Yedi aydır toplanmayan bir komisyondan bahsediyoruz. Yedi aydır hiç toplanmadık biz, Sayın Komisyon Başkan Vekilimiz "İş yoğunluğumuz nedeniyle bu kanunu Sağlık Komisyonu görüşemez." diye yazı kaleme alıyor.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Yalanın belgesi! Yalanın belgesi!
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Çıksın burada ifade etsin, bizim nasıl bir iş yoğunluğumuz varmış da yedi aydır birbirimizin yüzünü görmediğimiz hâlde Plan Bütçe Komisyonuna böyle bir imzalı yazıyı yollamaktan kendisi hiçbir rahatsızlık duymamıştır.
Bu sistemle ilgili anlatılacak çok şey var. İlerleyen maddelerde o eleştirilerimi ifade edeceğim ama şunu açıkça söylemek lazım: Komisyonda, Türk Tabipleri Birliği geldi; Türk Tabipleri Birliğine, Alt Komisyon Başkanı eliyle, görüşlerini ifade ettiklerinde -dilim varmıyor ama üslup oydu- âdeta fırça çektiler. "Siz kendi işinize bakın kardeşim!" dediler, "Bu yöntemi eleştirmek sizin neyinize!" dediler. Oysaki bu işi esas eleştirecek olan, bu meseleyi esas tartışacak olan sağlıkçılar değil de kimler? Ve o komisyonda yangından mal kaçırırcasına, kimseleri dinlemeden yürüdük gittik. O komisyona keşke Sağlık Emekçileri Sendikası davet edilseydi ama hepsi KESK davasından dolayı zaten içeride tutuklu durumdalar. Muhalefete yapılan muamele budur. İlerleyen maddelerde teknik olarak da değineceğim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.