| Konu: | Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 01.06.2022 |
ÜMİT BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilgili kanunun 8'inci maddesi üzerine İYİ Parti adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Ekonomi ve Hazine Bakanı Nureddin Nebati, dün, 2022 yılının ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 7,3 büyüdüğünü açıkladı. Sözde değil özde bir büyüme varsa tabii ki bununla mutlu oluruz ama ülkede gerçek bir büyüme olmadığını söylemek çok da mümkün. Büyüyorsak gördüğümüz bu fakirlik fukaralık neden? Gelin görün ki ülkenin ekonomisi büyüyor ama ülkenin vatandaşlarının ekonomisi tam tersine son derece küçülüyor hatta var olanı bile koruyamıyor. Ülkede bir büyüme varsa o da yoksulluğun büyümesidir. Millî gelirin iş gücü ödemelerine payı 2020 yılında yüzde 39,1 iken, 2021 yılında yüzde 35,5, 2022 yılında yüzde 31,5 olmuştur. Büyüyen ekonomiyi tabana, halka eşit dağıtmaz sadece 5'li çetenize dağıtırsanız ekonomimizin büyümesinin hiçbir anlamı olmaz. Vatandaşlarımız oturmaya ev, yemeğe aş, çocuğunun cebine harçlık koyamadıktan sonra sizin rakamlarınız büyüse ne olur büyümese ne olur. Vatandaşları hayatlarından bezdirdiniz, esnafı cinnet durumuna getirdiniz, çiftçiyi ve tarımı bitirdiniz; esnafımız ve halkımız geçinmeyi bırakın borcunu ödeyemiyor, mahkemelerdeki açık icra dosyaları 24 milyona ulaştı değerli arkadaşlar, farkında mısınız? Ülke nüfusunun dörtte 1'i icralık durumda; son bir ayda tüketici kredilerinde 5,1 milyar, kredi kartı borçlarında ise 8,5 milyarlık artış yaşanmıştır. "Kalkınma" dediniz, "zenginlik" dediniz, 21'inci yüzyılın Düyun-ı Umumiyesi oldunuz. Vatandaşımız gece gözünü kapatıp yatıyor, sabah kalktığında zamlarla uyanıyor. Ülkenin gerçeklerinden uzaksınız. Nasıl tok, açın hâlinden anlamıyorsa saraylar da milletin hâlinden anlamıyor.
Değerli arkadaşlar, yeni evlenen kardeşlerimize "3 çocuk yapın." tavsiyesinde bulunanlar, o kardeşlerimiz şu anda oturmaya ev bulamıyorlar. Evlenmeye niyetlenenler ekonomik şartları gördükten sonra neredeyse evlenmekten vazgeçiyor. Siz saraydaki şatafatı tüm ülkenin yaşadığını zannediyorsunuz, son derece yanılıyorsunuz. Kafanızı saraydan çıkarıp halkın içine bir karışın, halkın sorunlarını dinleyin. Memurumuz, sağlık personelimiz, emeklimiz ay başında nasıl geçineceğini, faturasını nasıl ödeyeceğini, pazara, markete hangi parayla çıkacağını hesap eder duruma geldi. İstanbul'daki kira oranlarının artışlarından dolayı kamuda çalışan devlet memurları bir bir İstanbul'dan tayinlerini memleketlerine aldırmak için canhıraş çalışıyor. Siz hâlâ hayaller ve rüyalar içerisindesiniz ama az kaldı, gidiyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, SMA Tip 1 hastası çocuklarımızın ailelerinin tek umudu yurt dışındaki gen tedavisi, bunun için gerekli tedavi masrafı 1 milyon 800 bin dolar. Çocuklarını hayatta tutmak için valilik onayıyla kampanya düzenleyen bu ailelerimiz bir yandan da çocuklarını hayatta tutmaya çalışırken diğer bir yandan da dolar kuruyla mücadele ediyor. Bir haftada dolar kuru 2 lira arttı yani ailelerimiz kampanyasını tamamlamaya çalışırken kur farkından dolayı yaklaşık 400 bin TL'ye yakın daha fazla yardım toplamak zorunda kaldılar. Hiçbir ailenin tek başına toplayamayacağı bu miktara bir de kur farkı ekleniyor. Fatma Zehra da bu çocuklarımızdan sadece birisi; 2 yaşında, tedaviyi alabilmesi için son 1 kilosu kaldı. Parklarda oynaması gereken bu çocuklarımız cihazlara bağlı yaşamamalıdır. Zamanla yarışan bu çocuklarımız bir an önce devletimizin yardım elini uzatmasını bekliyor.
"Çok az kaldı gidiyorsunuz." diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)