GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:20.02.2013

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisinin aleyhinde olduğumuzu beyan ediyorum.

Cumhuriyet Halk Partili hatip, burada, cezaevinde tutuklu bulunanlarla ilgili imtiyaz talebinde bulundu. Hâlbuki Anayasa'nın 10'uncu maddesi açıktır. Anayasa'nın 10'uncu maddesine göre kanun önünde herkes eşittir. Hiç kimse yargılanmada kendisine imtiyaz talep edemez. Hiç kimse devam eden yargı sürecine müdahale de edemez.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - MİT Müsteşarını aldık, müdahale ettik. Nasıl ettik ona?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Milletvekili olsun, gazeteci olsun, asker olsun?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - MİT Müsteşarını aldık yargının önünden.

RAMAZAN CAN (Devamla) - ?her ne olursa olsun hiç kimse ama hiç kimse yargılanmada kendisine imtiyaz talep edemez.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Demek ki müdahale var.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Milletvekili olmak, gazeteci olmak, asker olmak, sivil olmak?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu dediğime cevap ver!

BAŞKAN - Sayın Türkkan?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Ancak bunlar adil yargılanma talep edebilir. Eğer adil yargılanmada bir sıkıntı varsa ancak bu konuda müşteki olabilirler.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Beş sene mi? Beş sene mi?

ENGİN ALTAY (Sinop) - Hakan nerede, Hakan?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Diğer taraftan, Milliyetçi Hareket Partili hatip, burada?

ENGİN ALTAY (Sinop) - Hakan nerede?

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Beş sene mahpus yatmak var mı?

BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu?

RAMAZAN CAN (Devamla) - ?Sayın Başbakanımıza, üslup ve adaba yakışmayacak bir konuşma yaptı.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Hakan nerede, Hakan?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Sayın Başbakanımız, milliyetçiliği?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Fırat Anlı'yı nasıl serbest bıraktınız, KCK'nın bir numarasını? KCK'lılar serbest kaldı.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Hakan nerede?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Orada müdahale yok mu?

BAŞKAN - Sayın Türkkan, lütfen yerinize oturun.

Hatibe müsaade edin lütfen.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - KCK'lıları serbest bıraktınız PKK'yla pazarlık yapıp.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Arkadaşlar, biz sizi dinledik, sakin olun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yalan mı? Muhabbet ediyor...

RAMAZAN CAN (Devamla) - Burası muhabbet yeri değil.

BAŞKAN - Muhabbet yeri değil Sayın Türkkan burası.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Beş sene? Beş sene? Sorgusuz sualsiz beş sene! Hasta adam, ölüm döşeğinde?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başbakanımız, milliyetçiliği bu millete hizmet etmek olarak görür?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Öyle bir milliyetçilik tarifi nerede?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - KCK'lılarla pazarlık yapıyorsunuz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan?

BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu? (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)

Lütfen bir müsaade edin, sayın hatip konuşmasını tamamlasın.

RAMAZAN CAN (Devamla) - ?halkın refah seviyesini yükseltmek olarak görür.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - PKK'yla iş birliği yapıyorsunuz, PKK'yla. BDP'yi Sinop'a gönderiyorsunuz.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Bankaları boşaltanlara sessiz kalanların, faizlerin geceleri yüzde 1.000'lere vurduğu bir ortamda iktidar payandası olanların Başbakanın milliyetçiliğini sorgulama hakkı yoktur, olamaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 

Başbakanın milliyetçiliğe karşı söylemi, ırka dayanan şovenizme karşıdır.

ALİ ÖZ (Mersin) - Var mı ırkçı milliyetçi, var mı?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Başbakan bir kere "Türk" kelimesini kullansın.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Devletin geleceğini IMF'nin ipoteğine mahkûm edenlerin Başbakanın milliyetçiliğini sorgulamaya hakları olamaz. Irka dayanan ırki milliyetçiliği, dinî milliyetçiliği, kavmî milliyetçiliği reddetmektedir. Ama bu sizin işinize gelmez çünkü Barış ve Demokrasi Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi maalesef  bundan beslenmektedir.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - İşimize gelmez tabii, biz PKK'lı mıyız ya, biz PKK'lı mıyız, nasıl işimize gelsin bizim!

OKTAY VURAL (İzmir) - Türk Bayrağı'nı da mı değiştireceğiz, ismini!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ olarak bizim adalet hizmetlerinde kaliteye verdiğimiz anlam yararlandırılanların memnuniyetidir.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - AK PARTİ olarak PKK'lısınız artık bundan sonra. Millet böyle biliyor artık.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Kaliteye verdiğimiz anlamın ölçüsü budur. Ülke genelinde memnuniyet düzeyini yükseklere çekememiş bir yargı hizmetinin nitelikli olduğundan bahsedilemez. Adalet hizmetlerinde kaliteli, makul sürede?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - PKK hükûmetidir bu Hükûmet. İsminizi değiştirin, PKK hükûmeti yapın.

RAMAZAN CAN (Devamla) - ?yargılanmanın, kanun yoluna başvuru oranlarının düşüklüğü, kanun yollarında tespit edilen hukuki hata miktarının azlığı, evrensel demokrasi ve insan haklarına paralel anlayışın hâkim olması gibi birçok unsurlar vardır. Memnuniyet oranlarının artırılması ancak bu unsurların hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır.

Ülkemizde adalet hizmetlerinde kalite bugün için büyük oranda yargılanmanın gecikmesinde toplanmaktadır. Adalet Bakanlığı yargı reformu çalışmalarının özü, kalitenin tüm yönlerine yönelik olmakla birlikte doğal olarak bu sorun üzerinde yoğunlaşmıştır. Burada ilk politikamız yargı organlarının önüne gelen iş yükünün azaltılmasıdır. Geçen yıl ve bu yıl kanunlaşan mevzuatlarımızda yargı paketlerinde hâkim olan anlayış bu yöndedir. Zira, hukuk ve cezadaki her ihtilafın yargı önünde çözülmesini bekleyen anlayış akılcı bir anlayış değildir. Esasında, dünya ülkeleri üzerinde böyle bir yargı sistemi de bulunmamaktadır. Bu nedenle, vatandaşlarımızı çözümsüzlüğe mahkûm etmemekle, uyuşmazlıkların rasyonel, pratik çözüm amacına uygun mevzuat değişikliğinin de yapılması lazımdır.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - On yıldır niye yapmadınız?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Yüksek yargı organının güçlendirilmesinde hâkim sayısının artırılması, personel sayısının artırılması sorun devam ettiği müddetçe devam edecektir, artırılacaktır.

Diğer bir unsur da altyapı sorunu. Yeni adalet saraylarının yapımına, teknolojik imkânlarla adliye saraylarının donatımının sağlanmasına devam edilecektir.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Bu memlekette adalet sarayları büyüyorsa adalet bitmiş demektir.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Ülkemiz demokrasisinin daha da güçlendirilmesinin ancak mevzuat altyapısında ve zihniyet yapısında değişiklik gerekçesiyle oluşacağı inancıyla hareket etmeliyiz. Bu nedenle, Anayasa hazırlıkları çalışmalarını önemsemekle birlikte, 82 Anayasası'nın el verdiği ölçüde temel kanunlarımızı rehabilite etmek durumundayız.

Makul sürede yargılama, daha nitelikli yargılama gibi adaletin kalitesine ilişkin meselelerin çözümü ancak makul sınırlar içerisindeki iş yükünü azaltmakla mümkün olabilecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüzlerce dosya ile duruşmaya çıkan hâkimden, binlerce dosyayı sonuçlandırmaya çalışan savcıdan her bir işe işin niteliğine uygun vakit ayırmasını beklemek insafsızlık olacaktır.

Avrupa ülkeleriyle kıyasla hâkim ve cumhuriyet savcısı açığımızın istenilen düzeyde olmadığı açıktır. Bu açığı kapatmak için Adalet Bakanlığı çalışmalarına devam etmektedir.

Ayrıca, uyuşmazlıkların çözümünde idareye sorumluluk yüklenmesi, Noterlik Kanunu'nun devreye sokulması, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, ara buluculuk müessesi gibi kurumların devreye sokulması bu amaca yöneliktir. Geçtiğimiz dönemde bazı suçların idari yaptırıma konu edilmesi, noterlerin veraset ilamı vermesi, idarenin taraf olduğu davalarda sulh ve feragatin kolaylaştırılması, ara buluculuk müessesinin -demin de söylediğim gibi- devreye sokulması bu minvaldedir.

Yargı hizmetlerinin daha etkin, süratli ve verimli bir şekilde sürdürülebilmesi amacıyla Yargıtay ve Danıştay daire sayıları artırılmıştır.

6217 sayılı Yasa ile Askerlik Kanunu, İcra ve İflas Kanunu, Pasaport Kanunu, Orman Kanunu, Noterlik Kanunu, Hukuk Muhakemeleri, Danıştay, Yargıtay kanunları, Nüfus Kanunu, Türk Medeni Kanunu iş yüklerinin azaltılması ve yargının etkin kullanılması yönünde değişikliğe uğratılmıştır.

Yine, 6352 sayılı Kanun'da yapılan mevzuat değişiklikleriyle yargı hizmetlerinin etkin kullanımı yolu ile idari yargının hızlı işlemesi, bazı suçların kabahate dönüştürülmesiyle idari yaptırıma konu edilmesi, elektrik hırsızlığının yararlanma suçu olarak tesisi Yargıtay ve Danıştayın, yerel mahkemelerin iş yükünü azalmıştır.

Kısaca bir bilgi vermek istiyorum: Son dört yılda Yargıtaya yıllık 650 bin dosya gelmiş, her yıl 550 bin dosya karara çıkmıştır, 100 bin dosya ise beklemeye alınmıştır. Dört yılda toplam beklemeye alınan dosya sayısı ise 650 bine ulaşmıştır, 2011'de bu sayı 1 milyon 150 bin olmuştur, şimdi ise 1 milyon 150 binden 880 bine inmiştir. Bu şu demektir: Yargı paketleri ile istenilen amaca ulaşılmıştır. Yargıtayın ve yerel mahkemelerin iş yükü hacmi üçte 1 oranında azaltılmıştır. Demek ki iyi yoldayız.

2008 yılı itibarıyla 99 bin, 2009 yılı itibarıyla 106 bin, 2010 yılı itibarıyla 103 bin, 2011 yılı itibarıyla 138 bin dosya Yargıtayda karara bağlanmıştır. Demek ki iyi yoldayız, yargı paketlerine devam edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; demin de söylediğim üzere Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi gündemi uzatmaya matuftur. Bu nedenle grup önerisine katılmadığımızı beyan ediyor, tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.