GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:96
Tarih:31.05.2022

HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle, Gezi'nin 9'uncu yılında Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert, Hasan Ferit Gedik, Ahmet Atakan, Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan'ı saygıyla sevgiyle anıyor; eylemleri, erdemleri önünde saygıyla eğiliyorum. Ayrıca, Emel Korkmaz anneyi ve Gülsüm Elvan anneyi de buradan saygıyla selamlıyorum.

Bu katliamın sürecinde dava tavsatılmış bir cezasızlık politikası uygulanarak katillere gerekli ceza verilmemiştir. Gezi eylemi, doğaya, yaşama, demokrasiye, adalete, özgürlüğe, eşitliğe, birlikte yaşama sahip çıkmayı amaçlayan meşru, demokratik bir eylemdir; dünya insanlık tarihine geçmiştir tıpkı Tiananmen Meydanı'nda yapılan eylem gibi, tıpkı Bastille hareketi gibi, tıpkı Güney Afrika'da ırkçılığa karşı yapılan hareket gibi, tıpkı IŞİD'e karşı yapılan Kobani direnişi gibi dünya insanlık tarihine geçmiş bir eylemdir. Doğrudur, Gezi'de bir barbarlık, Gezi'de bir Vandallık vardır ama bu barbarlık ve Vandallık eylemcilerin doğaya, yaşama sahip çıkması değil, bu amaçla yaptıkları eylemler değil, eylemcilere sıkılan gaz, eylemcilere sıkılan gaz kurşunu, eylemcilere sıkılan kurşun ve eylemcilere yapılan işkencedir, Vandallık budur. Bu Vandallığı buradan bir kere daha mahkûm ettiğimizi belirtmek istiyorum ve sevgili Mücella Hocam, beni dinlediğine eminim, seni sevgi ve saygıyla selamlıyorum; sanatçı Çiğdem Mater, sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Avukat Can Atalay, Çorlu tren kazası ve Aladağ katliamıyla ilgili avukatlığı yapan, aynı zamanda Soma'da 301 madencinin hakkını savunan onurlu Avukat Can Atalay, Hakan Altınay, sanatçı Mine Özerden, Tayfun Kahraman, eğitim ve bilim insanı Yiğit Ali Ekmekçi; sizlerin ve mücadelenizin önünde sevgi ve saygıyla eğiliyor, sizlere verilen cezanın hiçbir meşruiyetinin olmadığını bir kere daha belirtmek istiyorum.

Bakınız, Gezi eylemleri sırasında İçişleri Bakanlığının verilerine göre tüm illerde toplumsal hareket olmuş, birçok ilçede ve hatta köyde toplumsal hareket olmuş ve 5.532 eylem gerçekleşmiştir. Bu eylemlere 3,5 milyon insan mobilize olarak katılmıştır; fikren ve ruhen katılanların sayısı da eklendiğinde bu 50 milyonu bulacaktır. Üzerinden dokuz yıl geçmiş olmasına rağmen Gezi ruhu ve Gezi direnişi hâlâ ayaktadır, Gezi ruhu ve Gezi direnişi demokrasi, eşitlik, özgürlük, adalet istemeye devam etmektedir tıpkı Kobani'de IŞİD canilerinin kadın tecavüzüne, çocuk katliamına karşı yapılan eylemde olduğu gibi. Bu anlamda, sevgili Osman Kavala ile sevgili Selahattin Demirtaş'ın kesiştiği nokta Kobani direnişi ve Gezi direnişidir. Bu Gezi direnişi ve Kobani direnişi Türkiye ve dünya insanlık tarihine geçmiş demokratik eylemlerdir.

Bizim amacımız, Gezi eylemcilerinin, Taksim direnişçilerinin temel taleplerinden biri olan cezasızlık politikasının araştırılması ve verilmiş haksız cezaların hukuk nezdinde yeniden gözden geçirilmesi talebidir. Bu anlamda 31 Mayıs, bizce, doğaya, doğal yaşama, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkma günü olarak ilan edilmeli ve kutlanmalıdır çünkü Gezi direnişi, doğal, doğacı bir harekettir. Gezi direnişi, ne dıştan ne içten ne bir başka yerden pompalanmış, kışkırtılmış bir hareket olmayıp tamamen doğa seven, çevre seven, tarihine, kültürüne, ortak ve eşit yaşama, Türkiye'de halkların eşit yaşamına, inançların eşit yaşamına, insanlığın eşit yaşamına sahip çıkmaya çalışan, kadın haklarına son derece saygı duyan ve kadın özgürlüğünün olmasını savunan bir harekettir; bir demokrasi hareketidir, bir sivil toplum hareketidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Osman Kavala da Sayın Mücella Yapıcı da bu anlamda, bu sürece katılmışlardır. Öyleyse verilen on sekiz yıl hapis ve verilen müebbet hapsin hiçbir meşruiyeti yoktur. Bu, hukuka karşı; bu, insan hak ve özgürlüklerine karşı; bu, Gezi'de doğayı, adaleti ve eşitliği talep eden insanlara karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suç, yeniden gözden geçirilmeli, bu suça dair hukuki süreç yeniden araştırılmalıdır.

Bitirilirken bugün, mayısın son günü "Mayısın son günü hazirana dönüyor, dağda devrim ateşi alev alev yanıyor." demişlerdi; Alpaslan Özdoğan, Sinan Cemgil ve Kadir Manga'yı "Nurhak, sana güneş doğmaz, uçan kuşlar yuva kurmaz." diyerek sevgiyle saygıyla anıyorum. Sevgili Sinan Cemgil, sevgili Alpaslan Özdoğan, sevgili Kadir Manga...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür eder, saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)