GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:94
Tarih:25.05.2022

MHP GRUBU ADINA LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 327 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmamın başında, Pençe-Kilit operasyon bölgesinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan İskenderunlu Piyade Uzman Çavuş Bican Kapılay'a ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; milletimizin başı sağ olsun.

Bugün, aynı zamanda, 3. Lig play-off mücadelesinde Iğdırspor'u mağlup ederek 2. Lig'e yükselen ve şehrimize bayram sevinci yaşatan İskenderunspor'un futbolcularını, teknik heyetini ve tüm kulüp yönetimini canıgönülden kutluyorum ve tebrik ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifiyle, ülkemizde mevduat ve katılım fonlarının sigortalanma yetkisi ve görevini yürüten Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kapsamı genişletilerek ticari mevduat kapsamına alınıyor ve Fondaki iş çeşitliliği nedeniyle ciddi oranda artan iş yükünü azaltmak için teşkilat yapısında bazı değişikliklere gidiliyor.

TMSF'nin kayyum görevi nedeniyle, hukuki koruma getirilen kişiler arasına iflas idare memurları da bu kanun teklifi değişikliğiyle dâhil edilmektedir. Yine, bu kanun teklifi değişikliğiyle, ticari mevduatların sigorta kapsamına alınmasına ilişkin düzenlemelerle mevduat ve katılım fonunun sigortalanmasındaki kapsamı da genişletilmiş oluyor. Mevcut düzenlemeyle sadece gerçek kişilere ait, ticari işlemlere konu olmayan mevduat ve katılım fonu tutarlarının yanı sıra, resmî kuruluşlara, kredi kuruluşlarına ve finansal kuruluşlara ait olanlar dışındaki tüm ticari mevduat ve katılım fonları da sigorta kapsamına dahil edilmiş olacaktır. Bu şekilde, Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliği tarafından yürürlüğe koyulan etkin mevduat sigortacılığı için belirlenmiş olan temel prensipleri çerçevesinde Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliğinin tavsiyelerine ve Avrupa Birliği mevduat sigortacılığı kriterlerine de uyum sağlanmış olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin küresel enerji ve emtia fiyat artışlarını tetiklediği bugünlerde Sayın Genel Başkanımız, özellikle 3 ana başlık altında acil ve stratejik tedbirler alınması gerektiğini kamuoyuyla paylaşmıştır. Bu stratejik plan dâhilinde acil tedbir alınması gereken konu başlıkları ise şunlardır: Gıda güvenliğinin tam ve eksiksiz sağlanması, hormonlu artışlara karşı caydırıcı ve etkili önlemlerin sürdürülebilir mahiyette alınması, enerji arz güvenliğinin temin ve takviye edilmesi.

Enerji arz güvenliğinin temin ve takviye edilmesi başlığı altında da asıl hedefler şunlardır: İleri teknoloji kullanarak yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma vasıtasıyla Türkiye'nin enerji bağımlılığından kurtulması, uluslararası enerji piyasasının belirleyici aktörlerinden biri hâline gelmesi, enerjide dışa bağımlılığın azaltılarak güvenli enerji kaynaklarının oluşturulması, yerli enerji kaynaklarının verimli kullanılması, nükleer başta olmak üzere yeni enerji teknolojilerini üretecek yetkinliğe ulaşılması, enerjide çeşitlilik ve kaynak güvenliği sağlanması, enerji sıkıntısı yaratacak risklerin önlenmesiyle ülkemizin kurulu gücünün enerji talebini karşılayabilecek duruma getirilmesidir. Bu anlamda, özellikle ülkemiz adına çok önemli çalışmaların yapıldığını belirtmek isterim. Bu çalışmalardan bir tanesi de Mersin Akkuyu'da yapımına devam edilen nükleer güç santrali. Nükleer güç santralini, geçtiğimiz haftalarda NÜTED AŞ'nin yani Nükleer Teknik Destek Anonim Şirketinin davetlisi olarak, Mersin Akkuyu'da Türkiye'nin bu çok önemli projesini yerinde görmek için bir ziyaret gerçekleştirdik, Sayın Mersin Milletvekilimiz Olcay Kılavuz'la birlikte. Orada yapmış olduğumuz ziyaretlerde edinmiş olduğumuz bilgiler gerçekten bizi gururlandırdı. Türkiye'nin nükleer güce ulaşma hedefi, yaklaşık yarım asırlık bir hikâyesi var bu hedefin ve bu hikâyenin Allah'a şükürler olsun sonuna geldiğimizi orada gözlemlemek, bu milletin bir evladı olarak bizleri gururlandırdı.

Değerli milletvekilleri, santralin şu an dünyada yapılan en büyük nükleer güç santrali olduğunu orada ziyarete gittiğimiz esnada yetkili arkadaşlardan öğrendik. Yine, santralde 20 binin üzerinde insanımızın çalıştığı büyük, dev bir eserin olduğunu buradan sizlere belirtmek isterim. 4 reaktör olarak planlanan santralin 1'inci reaktörü Allah nasip ederse önümüzdeki yıl devreye girecek ve 1'nci reaktörüyle birlikte peş peşe devam eden 2'nci, 3'üncü ve 4'üncü reaktörler de Allah nasip ederse çok kısa bir zaman sonra Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamak adına faaliyete geçecek. Bakın, santralle ilgili şunu ifade etmek isterim: Santral devreye girdiği an itibarıyla, bugün itibarıyla, bugünkü Türkiye'nin enerji ihtiyacı itibarıyla, yaklaşık 2 tane Atatürk Barajı'nın ürettiği elektriği tek başına üretebilecek bir güçte. Yani bugün Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisinin tam kapasite devreye girdiği an yüzde 10'unu karşılayabilecek büyük bir güç. Bu hem enerji çeşitliliğimizi artırmak adına hem de Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak adına gerçekten son derece önemli bir adımdı. Bu adıma da Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, sadece bugün değil, Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş Bey'in ortaya koyduğu hedefler doğrultusunda yaklaşık yarım asırdır, Türkiye'nin bu güce erişimi noktasında büyük bir destek veriyoruz. Dolayısıyla, bugün o reaktörlerin bir bir yükselmesi hepimizi mutlu ediyor. Elbette bundan mutsuz olan çevreler de var, onlara da yapabilecek bir şey yoktur çünkü onlar Türkiye'nin bu anlamda dışa bağımlılığının azalmasını -üzülerek söylüyorum- istemiyorlar.

Ben, nükleer enerji konusunda sahada çalışan binlerce Türk mühendis arkadaşımı gördüm. Onlar bugün o teknolojiyi öğrenip Allah nasip ederse önümüzdeki dönemlerde Türkiye'nin ikinci ve hatta üçüncü nükleer güç santralinin inşallah yerli kaynaklarla, kendi mühendislerimiz tarafından yapılmasıyla ilgili büyük bir adım atacaktır. Buna da canıgönülden inanıyorum.

Yine, Türk mühendislerimizle ilgili bir gelişmeden sizlere bahsetmek istiyorum. Bakınız, değerli milletvekilleri, bu kürsüye bundan önce çok sayıda ürün çıktı -en son bir kelepçe de çıkmıştı- ben bugün bu kürsüye Türk milletinin, Türk mühendislerinin geliştirmiş olduğu bir sistemi getirip burada sizlere gururla göstermenin mutluluğunu yaşamak istiyorum. (MHP sıralarından alkışlar) Bu sistem, devletimize ait Elektrik Üretim Anonim Şirketinin AR-GE'sinde üretmiş olduğu bir kontrol sistemleri mekanizması. Bu sistemi bizim EÜAŞ'a bağlı Türk mühendislerimiz geliştirdi. Bu sistem hangi amaçla kullanılacak? Bu sistem, hidroelektrik santrallerinin uzaktan kumanda edilmesiyle ilgili çok büyük bir açığı kapatacak. Bugüne kadar, başta hidroelektrik santralleri olmak üzere birçok tesisin kontrol sistemlerini yurt dışında üretilen markalarla yapıyorduk, tabii bu markaların bize hem ithalat açısından getirdiği bir yük, aynı zamanda da güvenlik açısından beraberinde getirmiş olduğu büyük bir yük vardı. Düşünün ki bu uluslararası markalar istediği anda bir düğmeyle hidroelektrik santrallerimizin elektrik üretimini durdurabilirlerdi. İşte, böyle savunmasız bir alanı, bizim Türk mühendislerimiz geliştirmiş oldukları EÜAŞ'a bağlı bu EOS sistemiyle artık kendi yerli sistemimizle sistemlerimizi kontrol edecek. Bu sistemi ilk olarak Antalya'da Kepez Hidroelektrik Santrali'nde kurduk, devreye aldık ve çok şükür saat gibi çalıştı. Ondan sonra da peş peşe 6 tane hidroelektrik santralimizde daha bu sistemi devreye aldık.

Ben buradan EÜAŞ Genel Müdürü başta olmak üzere, bu sisteme destek veren ve bu sistemin yazılımında ter döken, emek veren tüm mühendis kardeşlerimize ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Özellikle madencilik ve enerji alanında bir önemli gelişme daha var, zamanım ölçüsünde ondan da kısaca bahsedip sözlerimi bitirmek istiyorum. Bakınız, değerli milletvekilleri, bor madeninin ülkemiz için çok önemli bir maden olduğunu hepimiz biliyoruz. Bor madeninin yüksek katma değerli bir ürün hâline getirilip satılmasından yanaydık hepimiz yıllarca. Allah'a şükürler olsun, bugün bor madenini yüksek katma değerli bir ürün hâline getirip dünya pazarına sunan Eti Madenden bahsetmek istiyorum. Bakın, bugün bor madeninin cevher olarak fiyatı 120 dolar seviyesinde ancak Eti Madendeki Türk mühendisleri bu bor madenini işleyerek borik asit hâline getirdiler ve 120 dolarlık cevher bugün 800 dolar seviyelerine çıktı ve yakın bir zamanda da inşallah bu borik asitle birlikte...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - Sayın Başkanım, küçük bir hatırlatma daha yapıp bitiriyorum.

Tonu 800 dolar olan o borik asiti, petrokok kömürüyle yüksek dereceli fırınlarda ısıtıp -nasipse- yeni bir ürün AR-GE çalışması yapılıyor; bu yeni ürün "bor karbür" diye uluslararası piyasada tanınan ve bilinen bir ürün. İnşallah, önümüzdeki yıl, biz bordan bor karbür üretimi de gerçekleştireceğiz ve tonu 120 dolar olan bor cevherini, bor karbüre çevirdiğimiz an tonu 100 bin dolar seviyesinde olacak. Bu gelişmeleri bizlere yaşatan kurumlarımızdaki mühendislerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum, Allah hepsinden razı olsun.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)