| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 18.05.2022 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklif sahibi olduğum Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi ve ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, millî mücadelemizin kahramanlarını rahmetle yâd ediyorum.
Bu kanun teklifini, AK PARTİ Grubu ve şahsım başta olmak üzere, teklifte imzası bulunan 60 milletvekili arkadaşımla birlikte, kamu kurum ve kuruluşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda, milletimize daha iyi hizmet verme amacına yönelik olarak hazırladık. Teklifimizin 1'inci, 2'nci ve 3'üncü maddeleri, ticari mevduatların sigorta kapsamına alınmasına ilişkin düzenlemeleri içeriyor. Bu düzenlemelerle mevduat ve katılım fonunun sigortalanmasındaki kapsamını genişletiyoruz. Mevcut düzenlemede sadece gerçek kişilere ait ticari işlemlere konu olmayan mevduat ve katılım fonu tutarları sigorta kapsamındayken yapılan değişiklikle resmî kuruluşlar, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar dışındaki tüm ticari kuruluşların mevduat ve katılım fonlarını da sigorta kapsamına dâhil ediyoruz. Sigorta kapsamındaki maksimum tutar da 200 bin liraya kadardır. Böylece G20 üyesi ülkeleri değerlendiren ve beş yılda bir yapılması zorunlu olan finansal sektör değerlendirme programları kriterlerine, uluslararası mevduat sigortacılığının kurallarını belirleyen Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliğinin tavsiyelerine ve Avrupa Birliği mevduat sigortacılığı kriterlerine de uyum sağlanmış olacaktır.
Teklifimizin 4'üncü, 5'inci ve 6'ncı maddeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun teşkilat yapılanmasıyla ilgili düzenlemeleri içermektedir. Zaman içerisinde ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda diğer yasal düzenlemelerle ve idari makamlarca Fona verilen kayyumluk yetkisiyle Fondaki iş yükünün ve çeşitliliğin artmasına neden olmuştur. Fonun iş yükünü azaltmak için getirdiğimiz düzenlemeyle Fon Başkan Yardımcısının 2'den 3'e, daire başkanlığı sayısının 10'dan 12'ye, müdürlük sayısının da 4'ten 6'ya çıkarılmasını da teklif ediyoruz. Ayrıca, Fonda ihtiyaç duyulan mutfak görevlisi, şoför, güvenlik ve benzeri destek personelinin de istihdam kriterlerini belirliyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizin 7'nci maddesiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 127'nci maddesinde değişiklik yapıyoruz. Düzenlemeyle Fon Kurulu üyeleri ile Fon personelinin Bankacılık Kanunu'nda yazılı görevlerine ilişkin karar, eylem ve işlemleri sebebiyle Fonun yaptığı ödemeyi ilgililerden talep etmesi hususunu düzenleyip netlik kazandırıyoruz. Fonun yaptığı bu ödemelerde kusurlu bulunan ilgililerden talep etme hakkını aynı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13'üncü maddesi ile yine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5'inci maddesindeki düzenlemeye benzer bir şekilde düzenliyoruz. Teklifin 8'inci maddesinde ise mevcut durumda Fonun idari makamlarca kendisine verilen görevler doğrultusunda takibini yaptığı uluslararası davaların giderleri ve masrafları için yaptığı harcama kalemleri yönetmelikle sayılan harcama kalemleri arasında yer almadığından Fon bütçesinin bu işlemler yönünden kullanılmasında tereddüt yaşanmakta. Uygulamada karşılaşılan bu sorunun giderilmesi amacıyla devlet aleyhine açılan uluslararası davaların takibine ilişkin Cumhurbaşkanlığınca verilen görevlerin ifasında yapılan giderlerin gerekli hâllerde Fon bütçesinden karşılanabilmesine imkân tanıyoruz. 9'uncu maddeyle ise Fon tarafından yapılan ticari ve iktisadi bütünlük satışlarında finansal kiralama sözleşmelerini öncelikli alacaklılar kapsamına alıyoruz. Ayrıca satış bedelinden alınacak ödemelerin kriterleri açık olarak belirlenmekte ve mevcut düzenlemeyle 6183 sayılı Kanun'la uyumlu hâle getiriyoruz.
Uygulamada Fon tarafından yapılan ticari iktisadi bütünlük satışlarında geçmiş dönem borcu kriterlerinin yargı konusu ihtilaflara neden olması ve ilgili yönetmelikte belirtilen şartların kanunda yazılı olmaması, yine, ilgili yönetmelikte geçen sıra cetveline karşı dava açma süresinin kanun metninde açıkça yer almaması, finansal kiralama sözleşmeleriyle kiralanan mal varlıklarının TİB kapsamına alınmamış olması, TİB satışından sonraki dağıtımın sıra cetvelinden masrafların düşümüyle sıralara göre garameten dağıtım yapılacağının kanun hükmünde açıkça yazılı olmamasından kaynaklı sorunlar yaşanmaktaydı; getirdiğimiz bu düzenlemeyle bu sorunları ortadan kaldıracağız.
Teklifimizin 10'uncu maddesiyle, iflas eden ve tasfiyesi Fon eliyle yürütülen bankalarda tasfiye bakiyesi kalması hâlinde bu tutarın bankaya zarar veren, bankanın iflasına neden olan, cezai ve hukuki sorumluluğu bulunanlara ödenmemesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Bu kişilere düşen tasfiye bakiyesi payları hazineye aktarılacaktır.
Teklifimizin 11'inci maddesinde bankacılık sistemindeki toplam mevduat içerisindeki Türk lirasının payının artırılarak finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla dövizlerini Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüştüren kurumlara belli şartlar dâhilinde vergi istisnası getiriyoruz. Teklifimize göre, kurumlar vergisi mükelleflerinin 31 Mart 2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paraları 2022 yılı sonuna kadar en az üç ay vadeli TL mevduat ve katılma hesabına yatırmaları hâlinde Türk lirası vadeli mevduat hesabından vade sonunda elde edilecek faiz, kâr payına kurumlar vergisinden istisna getiriyoruz.
Yine, 12'nci, 13'üncü ve 14'üncü maddelerimizde 6741 sayılı Varlık Fonunun kuruluş kanununda düzenlemeler yapıyoruz. Türkiye Varlık Fonunun kendi kurduğu alt şirketlerine uygulanan imtiyazın aynısının, Fonun, bedelini ödeyerek satın aldığı şirketlere de uygulanmasını sağlıyoruz. Fonun, bedelini ödeyerek satın aldığı şirketlerin değer kaybına uğramaması ve bu şirketlerin özel sektörle eşit şartlarda rekabet edebilmesi için kamu sermayeli şirketlere uygulanan mevzuat ve kısıtlamalardan muaf tutulmasını sağlamış olacağız. Ayrıca, düzenlemeyle muafiyet ve istisnalarda "hâkim hissedar" ifadesini getiriyoruz, muafiyet ve istisnalardan faydalanılması için hâkimiyetin Varlık Fonunda kalması şartını koşuyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizin 15, 16 ve 17'nci maddesi ise TMSF'nin kayyum olarak atandığı şirketlere ilişkin düzenlemeleri içeriyor. Fonun kayyum olarak atandığı şirketler ve mal varlığı değerlerinin satışı mevcut mevzuata göre koşula bağlanmıştır. Bu koşul, şirketin sürdürülebilir olmadığının bir rapora bağlanmasıdır. Bugüne kadar alınan satış kararlarında bu rapor hazırlanmış ve işlemler bu şekilde tamamlanmıştır ancak gelinen aşamada ceza davalarının altı yıldır devam ediyor olması, bu arada şirketlerin sermaye, yatırım, AR-GE ve inovasyon gibi ihtiyaçları doğmuştur. Fonun kayyum olduğu şirketlerin çoğunda bu ihtiyaçların karşılanması mümkün değildir. Zaman geçtikçe bu nedenle şirketlerin faaliyetlerinde kârlılık ve verim düşmekte ve değeri azalmaktadır. Kanunda yazılı olan "sürdürülebilirlik koşulu" sadece mali yapısının bozulması, nakit ihtiyacının doğması şeklinde algılandığından dolayı sürdürülebilirlik koşulunu maddeden çıkarmaktayız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Teklifle şirket ve mal varlığı değerlerinde payları bulunan, aleyhlerinde kayyumluk kararı bulunmasa dahi mahkemece haklarında kaçak kararı verilen kişilerin bu payları kısmen veya tamamen satışı veya tasfiyesine imkân sağlanmaktadır.
Öte yandan kayyum atanan şirketlerin terörle ilişkisi bulunmayan küçük ortak ve yatırımcılarına altı yıldır yargılanmalar devam ettiğinden yerine getirilemeyen kâr dağıtımının yapılmasına imkân getirmekteyiz. Bu vesileyle, birçok yerli küçük ve yabancı yatırımcının mağduriyetini de ortadan kaldırmış olacağız.
Teklifimizin 16'ncı maddesinde ise Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun satış ve tasfiyeye ilişkin yetkilerinin belirlendiği 6758 sayılı Kanun'un 20'nci maddesine "banka" ibaresini de ekliyoruz.
Ayrıca, maddeye, kayyum şirketlerine atananların yanı sıra temsil yetkisini haiz olan görevlileri de ekliyoruz.
Fona atanan ya da atanan kişiler tarafından imza yetkisi verilen; örneğin, genel müdür, finans müdürü gibi görevlerde bulunanların da 37'nci madde kapsamında kanuni görevli sayılarak, cezai, hukuki ve mali açıdan yükümlülüklerini ve haklarını belirliyoruz.
Maddenin mevcut hâlinde, şirket hisselerinin satışından elde edilecek tutarların nemalandırılması düzenlenmekte. Bu nemalandırmalardan önce satışa hazırlık ve diğer masrafların düşülmesi hususu ilave edilmektedir.
Yine aynı maddede, şirket varlıklarının ve mal varlığı değerlerinin ticari ve iktisadi bütünlük satışından elde edilecek tutardan ise sıra cetveline göre dağıtımına yönelik bir düzenleme getiriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
NİLGÜN ÖK (Devamla) - Yine, satış tutarının, alacaklıları mağdur etmeyecek şekilde nasıl kullanılacağını net olarak tanımladık.
17'nci maddede, müsadere kararından önce yapılan satışlarda alacaklıların alacaklarını tahsil etme imkânı varken, müsadere kararından sonra şirket ve varlıkların satışında söz konusu varlığın mülkiyeti değiştiğinden yani artık hazine varlığı olduğundan, alacaklıların artık bu varlık üzerinden alacaklarına kavuşma imkânı hukuken ortadan kalkmıştı. Bu durumda, alacaklılar arasında alacaklarına kavuşma imkânı bakımından ortaya çıkan bu eşitsizliğin giderilmesine yönelik de düzenleme getirerek, 6758 sayılı Kanun'un 19'uncu ve 20'nci maddelerindekine benzer bir düzenleme getiriyoruz.
Teklifimizin 18'inci ve 19'uncu maddeleri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapımı tamamlanarak işletilmek üzere büyükşehirlere devredilen şehir içi raylı ulaşım sistemleri ve metro projeleri için merkezî yönetim bütçesinden harcanan tutarların maksimum tahsil oranını belirliyoruz, bu oran da yüzde 5 olarak tanımlanmakta.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NİLGÜN ÖK (Devamla) - Son bir dakika...
BAŞKAN - Bir selamlama yapın.
NİLGÜN ÖK (Devamla) - Bitiriyorum.
Eğer büyükşehirler derlerse ki: Biz bu oranları ödeyemeyeceğiz. Yine bundan sonraki, bu tarihten itibaren Bakanlıkça yapımı tamamlanan bu metro gibi hafif raylı sistemlerin yapımını da Bakanlık işletebilecek, tamamen bu büyükşehir ya da Bakanlık arasındaki anlaşmaya bağlı.
Ben, bu kanun teklifinin hazırlanmasında emeği geçen tüm milletvekili arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum, bürokratlarımıza da teşekkür ediyorum. Yüce Meclisi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)