| Konu: | Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 10.05.2022 |
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kadına yönelik ve sağlık çalışanlarına ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifimiz üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce bütün annelerin ve anne adaylarının, şehit annelerimizin, Diyarbakır Annelerimizin Anneler Günü'nü kutluyorum ve Engelliler Haftası dolayısıyla da engelli kardeşlerimi ve ailelerini sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Saygıdeğer milletvekilleri, kadına yönelik şiddet, maalesef, gelişmişlik düzeyi fark etmeksizin tüm dünya ülkelerinin güncel sorunu. Ülkemizde de dünyayla paralel şekilde kadına yönelik şiddet konusu gündemimizdeki yerini, maalesef, korumaya devam ediyor. Bizler de AK PARTİ olarak bu sorunun bilinciyle gereken her türlü adımı bugüne kadar attık, bundan sonra da atmaya devam edeceğiz. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi ve liderliğiyle 2000'li yıllardan itibaren uygulanan sosyal politikalarımızla Türk Medeni Kanunu'nda, Türk Ceza Kanunu'nda, Anayasa'mızda yapmış olduğumuz değişiklikler ve çıkarmış olduğumuz 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'la kadının güçlenmesi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için çok önemli düzenlemelere imza attık. Bu yasal düzenlemelerin dışında, birçok mevzuatsal düzenlemeleri de hayata geçirdik; en önemlilerinden bir tanesi 2006 yılındaki Başbakanlık genelgesi. Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadele ilk kez bir devlet politikası hâline geldi; kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planları, kalkınma planları, Cumhurbaşkanlığı yıllık programları, genelgeler hazırladık. Tüm bu düzenlemelerle idari altyapının etkinliğini, gücünü artırırken uygulamada da çok önemli düzenlemeler yaptık. Sadece yazılı metinlerde değil, yerelde, genelde, uygulamalarda etkili mekanizmalar hayata geçirdik. Aile Bakanlığımızı kurduk; bünyesinde ŞÖNİM'ler, konukevleri kurduk. Adalet Bakanlığımızda Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığı ve adliyelerde müdürlüklerimizi kurduk. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Şube Müdürlüğü, büro amirlikleri ve kısım amirlikleri kurduk. Uluslararası ödül almış KADES uygulaması İçişleri Bakanlığımız tarafından hayata geçirildi. Bugün itibarıyla, kıymetli arkadaşlarım, KADES uygulamasını indiren kişi sayısı 3,6 milyon ve ihbarda bulunan kişi sayısı 384 bin olmuştur. 15 yaş üzeri 33 milyon kadının yüzde 11'i yani neredeyse her 9 kadından 1'i KADES uygulamasını indirmiş vaziyette. Ve diyoruz ki "KADES hayat kurtarır."
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Kürt kadınları hariç.
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) - Siz kıymetli milletvekili arkadaşlarım arasında da uygulamayı hâlâ indirmeyen varsa indirmesini ve her yerde de tüm kadınlara KADES uygulamalarını indirmelerini tavsiye etmelerini gönülden arzu ediyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Tüm kadınlara değil, Kürtçe bilenler KADES'e başvuramıyor.
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) - Risk altındaki kadınların hayatını ciddi manada koruyan elektronik kelepçe uygulaması da yine başlattığımız uygulamalardan. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, "sıfır şiddet, sıfır can kaybı" hedefi doğrultusunda etkili adımlar atmaya devam edeceğiz. Tüm bu uygulamalar kadına yönelik her türlü ayrımcılığa karşı duruşumuzun, şiddet eylemlerine karşı hassasiyetimizin en önemli göstergesi olacak.
Kıymetli arkadaşlar, kadına yönelik şiddet, hepinizin de hepimizin bildiği gibi sadece hukuki düzenlemeler ya da kolluk tedbirleriyle çözülebilecek bir sorun değildir, topyekûn bir mücadele gerektirir. "Ama"sız, "fakat"sız ve kadınlar arasında çifte standart uygulamadan, mücadeleyi hep birlikte, topyekûn bir şekilde çözmek için baş başa vermemiz gerekir; kadını güçlendirmemiz, aileyi güçlendirmemiz ve toplumumuzu güçlendirmemiz gerekir.
Şimdi, Türkiye'deki kadın cinayetleriyle ilgili birkaç veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum: Kıymetli arkadaşlar, Türkiye'de cinayete kurban giden kadınların, maalesef, yüzde 70'i kendi evlerinde öldürülüyor, yüzde 15'i sokakta. En fazla korunaklı olmamız gereken yerde, evde kadınlar cinayete kurban gidiyor; biz, işte bu yüzden aileyi güçlendirelim diyoruz ve kadını güçlendirelim diyoruz. Kadın cinayetlerinin, maalesef, yüzde 39'u eşi, yüzde 19'u birlikte olduğu kişi, yüzde 15'i yakınları tarafından işleniyor; kadınlar en yakınları tarafından cinayete kurban gidiyor. Bütün kadınlarımızı tek tek, ismen ben bir kez daha rahmetle anıyorum ve faillerle ilgili yapılacak olan çalışmalarda da hepimizin ortak mücadeleyi vermesi gerekiyor. Tüm kadın milletvekilleri ve kadınlara destek veren bütün erkek milletvekilleri olarak, bu yasal düzenlememiz başta olmak üzere Meclisteki tüm yasal düzenlemelerimize destek verilmesi gerekiyor.
Cinayete kurban giden kadınlarımızın en korunaklı olması gereken yerleri evleri ve kadınlarımızı güçlendireceğiz, aileyi güçlendireceğiz ve bununla birlikte yasal altyapımızı da güçlendirmeye devam edeceğiz. Yediden yetmişe iktidarı, muhalefeti, yerel yönetimleri, sivil toplum örgütleri, özel sektörü, kısaca toplumun tüm sektörleriyle, tüm disiplinleriyle, tüm paydaşlarıyla birlikte kadına yönelik şiddete karşı beraberce mücadele etmemiz gerekmekte. Kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılmasıyla ilgili komisyon kurduk ve Komisyonumuzun raporunu 8 Martta yüce Meclisimize arz ettik. Ve hazırlamış olduğumuz rapordaki önerilerimiz içerisinde bulunan, bugün de yasa teklifini hazırladığımız metinde, inşallah, kadınlarımıza yönelik şiddetin önlenmesi için caydırıcı cezalara devam edeceğiz.
Bunların yanında, sağlık hizmetlerinin etkin, verimli ve düzenli bir şekilde sunulabilmesi, sağlık çalışanlarının güvenli bir şekilde, şiddete uğramadan çalışabilmeleri için önlemler de bugünkü teklifimiz arasında yer almakta. Yıllardır sağlık sektöründe birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olan bir eczacı olarak ve kadın hakları üzerine uzun yıllardır çalışmalar yapan bir kadın milletvekili olarak bugünkü yasal düzenlemeleri çok önemli görüyorum ve emeği geçen bütün arkadaşlarımı da canıgönülden kutluyorum.
Kanun teklifimizde neler var? Kamuoyunda "kravat indirimi" olarak bilinen takdir indirimi konusu vicdanımızı, bütün vicdanları kanatan bir mevzu; teklifimizde bunun önüne geçiyoruz. Takdir indirim nedenlerinin ucu açık biçimde uygulanmasının önüne geçerek maddenin uygulama alanlarını sınırlandırıyoruz. Israrlı takip fiillerinin Türk Ceza Kanunu'nda ilk defa müstakil suç olarak düzenlenmesini sağlıyoruz. Bu maddeyle, ısrarlı şekilde fiziken takip etmek veya haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak tehdit edici temas kurmaya çalışmak suç olarak kabul edilecek, cezası altı aydan iki yıla kadar hapis cezası olacak. Israrlı takip suçunun çocuğa, ayrılık kararı verilen veya boşanılan eşe karşı işlenmesi mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması hakkında uzaklaştırma kararı verilen fail tarafından işlenmesi hâlleri nitelikli hâl olarak düzenlemekte ve ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis olarak belirlenmekte. Ayrıca, ısrarlı takip suçu şikâyete bağlı ancak uzlaştırma usulüne tabi olmayacaktır.
Diğer bir madde ise kadına karşı işlenen kasten yaralama suçunun Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan katalog suçlar arasına alınması. Bununla beraber, sağlık çalışanlarına karşı görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle işlenen kasten yaralama suçunu katalog olarak hâkim ve savcılar bakımından görünür hâle getiriyoruz. Şiddet mağduru olan kadınlara istemleri hâlinde baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilmesini sağlıyoruz. Bu kapsamda, kasten yaralama, ısrarlı takip, işkence, eziyet ve çocukların cinsel istismarı suçlarında da avukat görevlendirilebilecek.
Diğer bir düzenleme konusu ise bazı suçların kadına karşı işlenmesi hâlinde cezaların artırılmasını öngörüyoruz. Nitelikli hâl düzenlemesi kapsamında kasten öldürme suçunun cezasının müebbet iken ağırlaştırılmış müebbede, kasten yaralama suçunun cezasının alt sınırının dört aydan altı ay hapse, tehdit suçunun cezasının alt sınırının altı aydan dokuz ay hapse, işkence suçunun cezasının alt sınırının üç yıldan beş yıla hapse, eziyet suçunun cezasının alt sınırını da iki yıldan iki yıl altı ay hapse çıkarıyoruz.
Sağlık çalışanları hakkında, sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlemler ve uygulamalar nedeniyle soruşturma yapılabilmesini Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulacak Bakan Yardımcısı başkanlığındaki Mesleki Sorumluluk Kurulunun iznine bağlıyoruz. Ayrıca, Sağlık Bakanı gelen işin niteliği ve sayısına göre başka bir Bakan Yardımcısının başkanlığında yeni kurullar da oluşturabilecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) - Kadınlarımızın hiçbir şiddete uğramaması için, sıfır can kaybı için, sıfır şiddet için Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan bütün partilerin, sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerinin, medyanın, bütün kurum ve kuruluşların ve bütün üniversitelerin, disiplinlerin ortak mücadelesiyle kadına karşı şiddete ancak "Dur!" diyebiliriz. Kanun teklifimizin özellikle kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin rol oynayacağını düşünüyor ve bir kez daha canlarımız kaybolmasın diyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)