| Konu: | (10/1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) No.lu Yaşlıların Hayatın Çeşitli Alanlarında Yaşadıkları Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 26.04.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA EROL KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yaşlı nüfusumuzun sorunları, alınması gereken tedbirler, kamu hizmetlerinin daha nitelikli sunulmasıyla ilgili Meclis araştırması hakkında söz almış bulunuyorum. Hemen sözlerimin başında Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehit olan askerlerimize ve polislerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da şifa diliyorum.
Kıymetli milletvekilleri, dünyada 8 milyar insan var. Hepimiz, bir anne ve babadan bahsetmekteyiz, her birimiz bir anne ve babanın emaneti bir de evladın emanetçisiyiz. Yaşlı deyince hepimizin aklına annelerimiz ve babalarımız gelmekte, tabii, benim gibi dedeler de gelmekte. Peki, Rabb'imizin bu konuda bize ne emrettiğine baktığımızda ise İsra suresinde Cenab-ı Hak: "Onlardan biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişirse sakın onlara 'öf' bile deme, onları azarlama; onlara gönül alıcı tatlı ve güzel söz söyle." diye emri fermanda bulunmakta. Hazreti Peygamber (SAV) ise hadisi şeriflerinde: "Küçüklerimize merhamet etmeyen ve büyüklerimizin hakkını bilmeyen bizden değildir." buyurmaktadır. Tüm semavi dinlerde ve kadim kültürlerde büyüklere saygı ve hürmet vardır. Tolstoy "Dünyanın ahlaki gelişimini yaşlılara borçluyuz." derken Mevlâna ise "Gençlerin aynada gördüklerinin daha fazlasını ihtiyarlar bir tuğla parçasında görürler." demektedir. Bu örnekleri daha da artırmamız mümkündür.
Değerli arkadaşlar, hemen sözlerimin başında, yaşı had çizgisinde birisi olarak yaşlılık-ihtiyarlık tanımıyla ilgili birkaç tespiti de sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz kimi, kimleri konuşuyoruz, bunu bilmekte fayda var. Türk Dil Kurumu yaşlı tanımını "yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar kimse" olarak yaparken ihtiyarlık tanımını ise "pir olan, yaşlı olan, kocamış" olarak ifade etmekte. Kıdemli insan tanımını ise "bir işte eski ve deneyimi çok olan" olarak yapıyor. Olgun insan tanımını ise "bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı, kâmil insan" olarak yapıyor. Aslında biz bugün, 65 yaş üstü yaklaşık 8 milyon insanımızın sorunlarını konuşurken aynı zamanda, bu ülkede yaşayan en kıdemlilerimizi, en olgun ve kâmil insanlarımızı konuşmaktayız. Yaşlılık, yaşı ilerlemiş olanlar için kullanılsa da kültürümüzde, örfümüzde yaşlı kimselerin ayrı bir yeri vardır. Toplumumuzda yaşlı insan, bilge insandır, tecrübe sahibi insandır, ağırbaşlı, olgun insandır, kararı hakka en yakın olan insandır. Yaşlıya danışmak, yaşlının hakemliğine başvurmak, yaşlının hayır duasını almak, askere giderken ya da evlenirken yaşlıların elini öpmek örfümüzün en güzel âdetlerindendir. Yaşlı demek tecrübe demektir, bir işte deneyimi çok olan insan demektir. Bir kişinin bir işte ileri derecede usta olduğunu, işin piri olduğunu anlatmak için çok usta demeyiz, bu işte saçını sakalını ağartmış insan deriz. Fârâbî gibi, Piri Reis gibi, Halil İnalcık gibi, Mehmet Genç gibi toplumumuzun temel dinamikleri olan nice âlimlerimiz asırlara ışık tutan eserlerini yaşlılık dönemlerinde vermişlerdir. Mimarinin duayeni Mimar Sinan "Ustalık eserim." dediği Selimiye Camisi'ni inşa ettiğinde 80 yaşındaydı.
Değerli arkadaşlar, yaşlılık, aynı zamanda hürmet makamıdır. Her seçimden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk oturumunun en yaşlı vekile açtırılması ya da yönettirilmesi bu çatı altındaki hürmet, saygı ve kâmil insan örneğine işarettir. Öte yandan, uzmanlar, bedensel yaşlılığın yanı sıra psikolojik yaşlılıktan da bahsederler. Ancak şunu da unutmayalım: Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz. Kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikleri fark ettikçe, beyni yeni şeyler keşfettikçe ve yeni şeyler ürettikçe herkes aslında gençtir.
Kıymetli arkadaşlar, özellikle Sanayi Devrimi'yle birlikte, tıptaki gelişmeler günümüz insanımızın daha da uzun yaşadığını ortaya koymaktadır. Ölüm oranları düşerken buna paralel olarak doğurganlık düzeyi de azalmıştır ve 65 yaş üzerindeki kıdemlilerimizin toplam nüfus içindeki oranı dünya genelinde ve ülkemizde de büyük ölçüde artmış bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, konunun ehemmiyeti anlaşılsın diye Dünya Nüfusunun Yaşlanması Raporu'nu sürekli güncellemektedir.
Değerli arkadaşlar, bugün dünya genelinde 65 yaş üzerinde 764 milyon insan yaşamaktadır. Bu sayının 2050 yılında 1,5 milyarı aşacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde 65 yaş üzeri nüfusumuz ise 2021 yılı itibarıyla yani bugünkü tabloda nüfusumuzun yüzde 9,5'unu yaklaşık 8 milyonunu oluşturduğunu ifade etmek mümkündür. Bu oranın 2080 yılında yüzde 25'lere ulaşacağı tahmin edilmektedir. Türkiye, dünya genelinde yaşlı nüfus ortalamasında 167 ülke arasında 68'inci sırada yer almaktadır. Ülkemizde, Bakanlığa bağlı 165 huzurevi ve yaşlı bakım merkezinde toplam 12.901 yaşlımız, ayrıca 267 özel huzurevinde de 11.598 yaşlımız hizmet görmektedir. Bugün 25 milyonu bulan hanelerimizin her 4 hanenin 1'inde ise en az 1 yaşlı vatandaşımız yaşamaktadır ve yine bugünkü tespitlere göre 65 yaş üstü yaklaşık 1,5 milyon vatandaşımız tek başına yaşamaktadır. Bir başka ifadeyle 1,5 milyon konutta insanlarımız tek başına dostlarının, çocuklarının, torunlarının özlemiyle, hasretle ömürlerini tamamlamaya çalışmaktadır. Özetle, yaşlı bağımlılık oranımız artarken çocuk sayısı ise maalesef düşmektedir; kısaca, nüfusumuz yaşlanmaktadır.
Kıymetli arkadaşlarım, ülkemizin yaşlılara bakışını ortaya koyan en önemli gösterge Covid-19 pandemi süreci olmuştur. Birçok Batılı ve medeni olan ülkede Yaşlılar Bakanlığı, Yalnızlık Bakanlığı olmasına rağmen pandemi sürecinde yaşlı nüfusun ihmal edildiğini, hatta gözden çıkarıldığını görmekteyiz. Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın "Yaşlılara sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır." ifadesiyle en güzel bakışı ortaya koymuştur. Daha somut ifadeyle, Batılı ülkelerde yaşlı bakım kuruluşlarındaki Covid-19 kaynaklı vefatların oldukça yüksek olduğunu, oran olarak da yüzde 30 ve yüzde 70'ler arasında değiştiğini görmekteyiz, ülkemizde ise bu oran yüzde 4'ün altında kalmıştır. Hamdolsun, bu hassasiyeti ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sağlık ve Aile Bakanımıza ve tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür etmek hepimize bir borçtur.
Kıymetli arkadaşlar, ülkemizde yaşlı nüfusun hem sayısal hem de oransal olarak artması, insan sağlığına verilen değeri ve özellikle sağlık hizmetlerinde gelinen mükemmel bir noktayı ortaya koymaktadır. Fakat diğer taraftan, yaşlanan nüfusa karşı bazı evlatlarımızın evlatlık vazifelerini hakkıyla yerine getirmeme durumları da artık konuşulur olmuştur.
Kıymetli arkadaşlar, yaşlılarımızın kimini huzurevlerine, kimini yaşlı bakım merkezlerine, kimini cami avlularına, kimini kahve köşelerine ve kimini de parklarımızda hatıraları ve tecrübeleriyle baş başa bırakarak aslında en kıymetli hazinemiz olan nesiller arası tecrübe aktarımını yok ettiğimizi tespit etmemiz gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak ülkemizdeki 65 yaş üstü kıdemlilerimizin hayat konforlarını nasıl daha da geliştirebilirizi, yaşlılarımızın hayatın çeşitli alanlarında yaşadıkları ve yaşamaları muhtemel sorunlarının tespiti, ülkemiz nüfusunun yaş gruplarına göre yaşanan değişimin incelenmesi, yaşlı nüfusumuzun artışıyla oluşacak yeni ihtiyaç ve fırsat alanlarının aktif ele alınması, yaşlılarımıza yönelik kamu hizmetlerimizin ülkemiz genelinde aksatılmadan ve daha da nitelikli şekilde sunulması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını talep ettik.
Bu duygular içerisinde Meclisimizi saygıyla selamlarken, Rabb'im, Kadir Gecemizi, eğer geçtiyse mübarek eylesin, önümüzdeki günlerde ise inşallah, gerçek manada idrak etmeyi nasip eylesin.
Şimdiden bayramınızı da tebrik ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)