GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:83
Tarih:21.04.2022

AK PARTİ GRUBU ADINA HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Değerli Başkan, kıymetli Genel Kurul; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Notlarıma bakıyorum; biz bu konuyu 29 Mart 2022 tarihinde, daha dün denilebilecek bir tarihte bu kürsüden defalarca konuşmuşuz, yine ben grubumuz adına kendilerine burada cevap vermişim. Ramazan ayı olması münasebetiyle, ramazan ayında sıkça kullanılan ve ramazan ayıyla ilgili olan bir deyime değinmek herhâlde burada yerinde olur: "Temcit pilavı" derler, akşamdan kalan pilavı sahurda ısıtıp eğer tekrar yedirmeye kalkarsanız bunun adı temcit pilavıdır; zannediyorum, böyle bir temcit pilavı durumuyla karşı karşıyayız.

Ben geçtiğimiz konuşmada da bu konu üzerinde durdum, doğrusu, bugün yeniden gündeme gelmesini yadırgadığımı ifade etmekte fayda mülahaza ediyorum. Ne diye biz bu konuyu 29 Martta konuştuk, bugün tekrar konuşuyoruz, doğrusu, anlam vermekte güçlük çekiyorum.

Vakıf üniversiteleriyle alakalı, vakıf üniversitelerinde denetimin olmadığına dair şeyler söyleniyor. Hâlbuki vakıf üniversitelerinin denetimi...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Denetimi olmadığını demedik Hocam.

HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Ama "Yok." denildi az önce burada; siz yoktunuz, uzaklardaydınız; söylendi bu, "Yok." dendi. Hâlbuki kanunen denetim hakkı YÖK'e verilmiştir. Vakıf üniversiteleri kendi kendilerine devam edecek üniversiteler olarak da görülmemiş, yasa koyucu tarafından hami üniversite olarak bir devlet üniversitesiyle de ilişkilendirilerek vakıf üniversitelerinin işleyişiyle ilgili herhangi bir olumsuz durum karşısında da yasal önlem alınmıştır.

Denetlemelerle alakalı ben bugün YÖK Denetleme Kurulu Başkanıyla özellikle konuştum, dedim ki: "Denetlemelerle alakalı sizin eksik bıraktığınız, noksan bıraktığınız, denetlemeye rağmen denetleme raporunun gereğini yapmadığınız herhangi bir durum söz konusu mu?" Hayır, böyle bir durum da söz konusu değil.

Ücretler konusunu geçen de anlattık. Burada bir ikilem söz konusu; vakıf üniversiteleri bir yandan YÖK Yasası'na tabi, bir yandan İş Kanunu'na tabiler. İş Kanunu'na tabi oldukları için de normalde kamu üniversitelerindeki öğretim üyesi giderlerinin kat kat fazlası bir harcama mükellefiyetiyle karşı karşıyalar. Bütün bunları bir araya getirdiğinizde, vakıf üniversitelerinin kamu üniversitelerine göre biraz daha rahat, esnek çalışma şartlarına ve çalıştırma, personel istihdam etme şartlarına sahip olduğu; iyi olanın yüksek ücretlerle çalıştırıldığı, sıradan olanın sıradan ücretle çalıştırıldığı ama onun dışında, yetersiz görülen öğretim üyelerinin de belki çalıştırılmak zorunda kalındığı -fakat, bilemiyorum tabii onun işleyişini- bir durumla karşı karşıyayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Bunu burada öğretim üyesi olarak herkes konuştu. Bütün arkadaşlarımız öğretim üyesi, rektörlük yapmış olanlar var, herkes biliyor ama biz buraya geldiğimizde, kürsüde, herhâlde, kürsünün cazibesi, buradaki Genel Kurul ortamının çekiciliği falan devreye girerek bildiklerimizin biraz dışına çıkmayı tercih ediyor ve biraz daha, galiba, mesaj yüklü konuşmalara ağırlık vermeye gayret ediyor gibiyiz. Hâlbuki vakıf üniversiteleriyle ilgili yasal düzenlemeler gayet yerli yerincedir ve işleyişle alakalı da şu anda herhangi bir sıkıntı gözükmemektedir. Zaten sıkıntı söz konusu olursa Meclis buradadır, Hükûmet buradadır; yasal düzenleme imkânı da vardır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)