| Konu: | Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 07.04.2022 |
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, yarın kutlanacak olan Dünya Romanlar Günü nedeniyle musahip halkımız sevgili Romanların gününü kutluyor, Romanlara karşı geliştirilen asimilasyon, göçürtme ve başkalaştırma politikalarına bir an önce son verilmesini, Romanların inançlarına ve diline özen gösterilmesini, Romanca eğitim programı hazırlanması gerektiğini ifade ediyorum.
Bugün Adıyaman'ın Kömür beldesi Serintepe Mahallesi'nde MEDOS Madencilik tarafından ne yazık ki doğa tahribatı başladı. Adıyaman'da Kömür'de halk buna karşı mücadele ediyor. Onların mücadelesini selamlıyor, bu doğa tahribatının bir an önce durdurulması gerektiğini ifade ediyoruz.
Değerli Genel Kurul, her dönemde olduğu gibi bir torba yasa, neyin ne olduğu, neyin neyi amaçladığı, neyin neyle alakalı olduğu pek belli olmayan bir torba yasa, her şeyin karmakarışık olduğu bir torba yasa üzerine... Bu torba yasa, âdet olmuş ve bu şekilde gidiyor ve tartışmayı da neyin üzerine yaptığımız çok belli olmuyor, arada sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Ben, özellikle 12'nci maddede sözü edilen elektrikli motor üzerine konuşmak istiyorum. Bakınız, 1760 yılında buharlı motor, 1876 yılında benzinli motor, 1896'da dizel motor, 1835'te elektrikli motor üretilmiş ve bunların tamamı tedavülden kalkmak üzere, fosil yakıtları bırakıp tamamen hidrojenle çalışan motor üretilmek üzere. Buharlı motora ulaşamayan, benzinli motora, dizel motora ulaşamayan akıl, şimdi elektrikli motora ulaşmaya çalışırken elektrikli motor da tedavülden kalkmak üzere, böyle bir garabet var. Güya 2023'te elektrikli motor üretilecek, bununla ilgili yoğun bir çaba sarf ediliyor ve bu motoru üretecek olanlara KDV'de çeşitli haklar tanınıyor, çeşitli muafiyetler tanınıyor; bunlar kimdir, motoru nerede üretiyorlar, motor kaç liraya mal oluyor; bunların hiçbir bilgisi yoktur ve yine dönüp dolaşıp şuraya gelecek: 1970'li yıllarda Türkiye'de başlayan teneke burjuvazi... Bunu özellikle söylüyorum. Avrupa'da üretilen motora Türkiye'de kaporta yaparak bir burjuva sınıfı gelişti, ben buna "türedi burjuvazi, teneke burjuvazi" diyorum. Fiat motora kaporta yapan teneke burjuvazi yine devreye girecek ve bu teneke burjuvazi, TOGG gibi bir araç üretmeye çalışıyor; bunun ne olduğu, nasıl üretileceği... Bakın, 1970'li yıllarda üretilen Anadol, Murat 124 vesaire düşünüldüğünde aslında bugünkünden daha ileri bir durum söz konusuydu; bu anlamda, bunun dikkatle takip edilmesi lazım.
Tabii, her şeyin birbirine karıştığı, yoksulluğun, pahalılığın, açlığın, işsizliğin ayyuka çıktığı, fiyat hesaplamanın artık mümkün olmadığı bir yerde Kastamonu'nun ünlü türküsü "Manda yuva yapmış söğüt dalına"yı AKP şöyle revize etti: Manda yuva yapmış hurma dalına, yulafına banmış, balına banmış yemiş, geriye kalan tiridi de fukara halk kuru ekmeği bandırarak yemeğe çalışıyor. Halka tirit kaldı, tirit, kuru ekmek; o tirit de yağlı tirit değil. Yani sade suya "tirit" derler Anadolu'da; halka sade suya tirit kalmış. Siz, mandanın yuva yaptığı hurma dalından hurmaları toplayıp, efendim, manda yoğurduna katıp, kestane balıyla, yulafla karıştırıp yemenin -ne diyelim- hazzı, yemenin isteği, talebi içerisindesiniz. Bu, bir hazdır, bakın; bu, bir şehvettir. Bu kadar yoksullukta, bu kadar açlıkta, bu kadar işsizlikte, bu kadar pahalılıkta böyle hazları ortaya sürmek halkla alay etmektir. Lütfen söylemlerinize, ifadelerinize, tarzınıza dikkat edin; halkı rencide ediyorsunuz, halkı aşağılıyorsunuz. Buna karşı müthiş bir tepki gelişiyor; doğuda, batıda, Trakya'da, Akdeniz'de, Hatay'da, kürdistanda, her yerde müthiş bir tepki gelişiyor ve bu tepki sizi çığ gibi süpürüp götürecek, iktidar miktidar sizin için hayal olacak.
Kolay gelsin, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)