GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:75
Tarih:05.04.2022

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bütün avukatların da aslında Avukatlar Günü'nü kutluyorum yani gerçi kutlanacak bir avukatlar günü yok. Avukatlar baskı altındalar, avukatlar yoksullaştılar, avukatların emekleri sömürülüyor, mobbinge uğruyorlar, yargıda büyük basınç ve baskı altındalar ama buna rağmen avukatlar ve barolar Türkiye'de insan hakları mücadelesinin, demokrasi mücadelesinin, adalet mücadelesinin öncüsü olmaya devam ediyorlar.

Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi son yirmi yıldır iktidarda. 80 darbesinden sonrasını canlı yaşamış biri olarak söylüyorum: Avukatlık ve savunma mesleği bu kadar çok aşağılanmamıştı, bu kadar baskı görmemişti. 90'lı yıllarda faili meçhul cinayetler vardı, avukatlar öldürüldüler. Faik Candan, Yusuf Ekinci, Medet Serhat, Şevket Epözdemir, Kazım Ekinci, hepsi vuruldular, öldürüldüler, hâlen failleri ortada değil. Diyarbakır Barosunun mensupları ağır işkence gördüler. Açın, bakın, Tahir Elçi ve Diğerleri/Türkiye davasına; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin avukatlık mesleği bakımından verdiği en önemli karardır 33 avukatın gözaltına alındığı ve işkence gördüğü dava; birisi de karşımda, sevgili meslektaşım Meral Danış Beştaş, o davanın mağdurlarından birisidir, ağır işkence görmüştü o zamanlarda, bizler de savunmuştuk.

Evet, o zamandan bu zamana söylüyorum; hepsini karşılaştırma imkânım var. Şimdi çok ağır bir dönem yaşanıyor, darbe dönemlerinden çok daha ağır bir dönem yaşanıyor adliyelerde. "Neden?" diyeceksiniz, neden? Biraz önce Sincan Adliyesinden geldim. On bir yıldır milletvekiliyim, adliyeyle olan ilişkimi kesmedim ama sizin bu döneminiz kadar yargıda avukatlara ve savunma mesleğine baskı olan bir dönem görmedim sıkıyönetim mahkemeleri dâhil olmak üzere. Şimdi, Sincan'dan geliyorum, tutuklu yargılanan meslektaşlarım var o davada. Sevgili Selahattin Demirtaş var, sevgili Ayla Akat var, aynı baronun mensuplarıyız, Nazmi Gür var, Ankara Barosu üyesi. Onlara buradan sevgilerimi, selamlarımı iletiyorum. Selçuk Kozağaçlı'ya, Çağdaş Avukatlar Derneği mensuplarına ve tutuklu olan 500 avukata sevgilerimi iletiyorum, saygılarımı iletiyorum hepsine, baskı gören tüm avukatlara sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum bu kürsüden, bu milletin kürsüsünden. Benim bulunduğum ortamda bugün, 5 Nisan Avukatlar Günü'nde Mahkeme Başkanı Çağdaş Avukatlar Derneği eski Başkanı meslektaşımız, üstadımız Kazım Bayraktar'a şu lafı -elini masaya böyle vurarak- söylüyor: "Sus, sus!" Bakın, bunu siz sağladınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ettim Sayın Tanrıkulu.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, arkadaşlar, bunu siz sağladınız. Şu fotoğrafı da buraya bırakıyorum, sizin avukatlık mesleğini getirdiğiniz nokta budur. Bu da Cumhurbaşkanı korumalarının Dolmabahçe'de saldırdığı avukatın fotoğrafıdır. Üç yıldır dava yoktur. Bu göz, bu morluk Adalet ve Kalkınma Partisini unutmayacak, hep takip edecek. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)