| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 29.03.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Değerli Başkan, kıymetli milletvekili arkadaşlarım ve bizleri ekranları başında izleyen çok saygıdeğer vatandaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu kanunun düzenlenmesinde, bir sözcümüzün de bahsettiği gibi, hakikaten benim de emeğim vardır. Vakıf üniversiteleri ile kamu üniversiteleri arasındaki maaş farklarının denkleştirilmesi, birbirine eşleştirilmesi konusu Komisyonda görüşülürken bizim teklifimizle bu konu gündeme gelmiş, kanun maddesine madde olarak eklenmiş ve bugün vakıf üniversiteleri ile kamu üniversiteleri arasında çalışan öğretim üyeleri arasındaki farklılıklar giderilmişse bunda bir nebze benim de katkım olmuştur; bundan dolayı bahtiyarım.
Fakat burada daha sonra YÖK'ün şöyle bir karar aldığı ve bunu vakıf üniversitelerine tebliğ ettiği ifade ediliyor. Kanun veya önerinin gerekçeleri arasında bu da var. YÖK yetkilileriyle yaptığım görüşmede bizim çıkardığımız kanunda "Net veya brüt maaş ücretleri üzerinden mi denkleştirilecek?" konusu ayrıntıya kavuşturulmadığı için Maliyeye sorulmuş, Maliye kanunda olmayan bir hususta kendilerinin karar veremeyeceğini, bu kararı vakıf üniversitelerine bırakmak zorunda kaldıklarını ifade etmiş ve durum vakıf üniversitelerine bırakılmıştır.
Şimdi, vakıf üniversitelerinin özünde öğretim üyesinin kalitesi önceliklidir. Eğer öğretim üyesi çok kaliteli bir öğretim üyesi ise siz ona kamunun verdiği parayı vererek, kamunun verdiği maaşı vererek öğretim üyeliği yaptıramazsınız. Dolayısıyla, kamuda verilenin 2 katı, 3 katı, 4 katı maaş verilen öğretim üyelerinin bugün vakıf üniversitelerinde görev yaptıklarını da bir kenara yazmakta şüphesiz yarar var.
Ayrıca, vakıf üniversitelerinin öyle ticari yerler olduğu filan gibi konulara ben girmek istemiyorum. Herkesin vebali kendine -vicdanına bırakıyorum onu- ama şöyle bir ikilemin yaşandığını ifade etmekte yarar görüyorum: "2547 sayılı Kanun mu, yoksa İş Kanunu mu?" ikilemi söz konusu. Vakıf üniversiteleri İş Kanunu'na göre çalıştıkları için ve kendilerini de Maliye, beş gün de çalışsa hoca, sekiz gün de çalışsa, on gün de çalışsa otuz gün prim ödemeye icbar ettiğinden dolayı hakikaten öğretim üyelerinin vakıf üniversitelerine maliyetleriyle ilgili ciddi bir rakam ortada dönmektedir; buna da özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Değerli Başkanım, kısa bir süre istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun
HACI AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Kaldı ki vakıf üniversitelerinde çalışan değerli hocalarımızın bazıları özellikle emekliliği gelmiş fakat kendileri çok kıymetli bilim adamları olduğu için çalıştırılmak istenen kişilerdir. Bu hocalarımızla yapılan görüşmelerde hocalarımız haftada iki gün gelmek istemektedirler, bazen dört gün gelmek istemektedirler. Öğretim üyelerinin doktor öğretim üyesi olarak on iki saat derse girmesi, doçent ve profesörlerin on saat derse girmesi gerekirken yani maaşlarının karşılığı bu kadar derse girmeleri gerekirken bu dersleri istememektedirler. Bütün bunlar bir araya getirildiğinde vakıf üniversitelerinde dengeli bir maaş politikasının uygulanmakta olduğunu pekâlâ söylemek mümkündür; bu açıdan yapılan uygulamada bir yanlışlık söz konusu değildir -Yıldırım Bey, sizin memleketinizdeydim hafta sonu, selam ediyorum- dolayısıyla biz bu önerinin aleyhinde oy kullanacağımızı belirtiyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)