GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Meslek odalarının mevcut durumuna ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:70
Tarih:23.03.2022

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri; "toprağın vefası kıymetini bilene, ekmeğin vefası nimeti verene" diyerek bu konuşmamda meslek odalarının tarihî gelişimi ve ülkemizdeki faaliyetlerinin olumlu, olumsuz değerlendirmesini yapacağım.

Meslek odalarının tarihî sürecini ve gelişimini incelediğimizde "Ahilik" kavramı ön plana çıkmaktadır. Ahiliğin kökeni 13'üncü yüzyıldan itibaren içtimai, iktisadi ve siyasi faaliyetler yürüten fütüvvet kurumuna dayanmaktadır. Ticaret ahlakı, dinî esaslar, cesaret, girişimcilik, mesleki erdemin gözetilmesi Ahiliğin temel unsurudur.

Anadolu Selçuklu Devleti'nde Ahilik, sosyal ve ekonomik hayatı düzenleyen önemli bir unsurdur.

Osmanlı Dönemi'nde ise İstanbul'un fethedilmesiyle gayrimüslim esnafları da kapsayacak şekilde Ahiliğe benzeyen lonca teşkilatları oluşturulmuştur. Meslek odaları, lonca teşkilatının bir uzantısıdır. Kapitalizmin 19'uncu yüzyılda tüm pazarı inşa etmesi neticesinde kurulan meslek odalarında, aynı meslekte olan insanların birbirlerini koruyup kollaması, mesleklerinin gelişmesi anlayışı öne çıkmıştır.

Günümüzde ise meslek odalarının birçoğu oligarşinin ve vesayetin kalesi olarak değerlendirilmektedir. Bir kısmı, mevzuatının en temel kaynağı, dayanağı olan mesleki eğitimi sağlamak gibi temel içerikleri dahi sağlayamamaktadır. Aynı meslek grubunda olan kişilerin birbirlerine sosyal ve hukuksal alanda arka çıkması son derece normaldir. Ancak bu gaye öylesine odak noktası hâline alınmıştır ki topluma fayda sağlama ve mesleki nitelikleri artırma gayreti maalesef göz ardı edilmeye başlanmıştır.

Meslek mensuplarının kendi içlerinde daha hakkaniyetli olmaları gerekirken meslektaşlarının hatalarını kabul edip buna çözüm üretmeleri gerekirken seçilmiş kitlenin dayatmasıyla toplumun ve ülkenin çıkarlarını tehlikeye atacak kadar körelmiş olmaları açıkçası bizi tedirgin etmektedir. Meslek odaları tekel güce sahip oldukları kanısındadır. Bu anlamda, meslek odaları çeşitlendirilmeli; adil, objektif, çoklu meslek örgütleri ortaya çıkarılmalıdır. Örnek vermek gerekirse... Tarih geleceğe ışık tutma açısından önemli bir disiplindir. Buna en güzel örnek olarak, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in Boğaziçi Köprüsü'nü yaptırmasından dolayı Mühendisler Odasından ihraç edilmesini gösterebiliriz. Başka bir örnek: 2015 yılında Ankara'nın trafiğini rahatlatacak önemli bir proje olan Ankara Bulvarı çeşitli odalar tarafından açılan davalar neticesinde 5. İdare Mahkemesi kararıyla kapatılmıştır; ardından, halkın sert tepkisiyle tekrar açılmıştır.

Meslek odalarının, ülkemizin ve milletimizin menfaatine projeler üretmediği artık ortadadır. Hatta daha ileri giderek hayati önem taşıyan yararlı projelere düşmanca tavırlar sergilemekteler. Hâlbuki toplumun ve ülkenin çıkarlarının ön planda tutulduğu bir sorumluluk anlayışını haiz olmaları gerekmez mi? Bu tavırlarını ortaya koyarken ideolojik söylemleri ve eylemleriyle medyada yankı bulmayı başarabilmişlerdir. Bu tablo bize millî çıkarlar için değil, bilakis gayrimillî menfaatler için hizmet ettiklerini de göstermektedir.

Her ne kadar meslek odaları içerisinde gayrimillî hesaplar güdenler var ise de gerçek anlamda bu milletin yararını gözeten meslek grupları olduğunu da unutmamak gerekir. Zaten bu çeşit yararlı işler yapan meslek grupları gündemde olma gayesi gütmeksizin yarar sağlamaktalar. Bizim eleştirdiğimiz gruptaki meslek odaları kuruluş amaçlarının dışına çıkmış, politize olmaktan da öteye gidip âdeta militanca tutum sergilemiş, üyelerini kutuplaştırarak çatışma ortamı peşine düşmüşlerdir. Kendi varlıklarını kanun ve yönetmelik kılıfı altına sokarak korumaya almak, "değişen dünya" diye söze başlayıp kendi totaliter yapılarını muhafaza etmek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

HABİBE ÖÇAL (Devamla) - ...kendi görev alanının dışına çıkıp her alanda devlete akıl vermeye çalışmak bunların asli görevi hâline gelmiştir, hatta ve hatta darbe çağrısı yapma hadsizliği, antidemokratik uygulamaları, seçilmiş Hükûmeti indirme çığırtkanlığı yapacak kadar ahmaklaşmaları, maalesef birtakım odaların asli görevi hâlindedir. Batı'nın istifade edebileceğimiz işler sistemleri elbette mevcuttur; bize düşen, öncelikle, bu türdeki yenilikleri milletimizin dinî, siyasi, kültürel yaşayış biçimine uygun bir şekilde süzgeçten geçirmektir. Bunu yaparken istişare metodunu elden bırakmamak gerekir,

Elhasıl, azınlığın çoğunluğa idaresi olup sömürme zamanı ve hadiselere uzaktan bakma dönemi bitmiştir diyerek meslek odalarımızın bir an önce kuruluş felsefesine ve asli görevlerine dönmeleri çağrısında buluyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)