GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:65
Tarih:13.02.2013

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi adına verilen sulama birlikleriyle ilgili önerge üzerinde grubum adına lehte konuşmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu sudur, su. Su kutsaldır, suya karşı çıkılmaz çünkü su her şeyimizdir. İnsanlığın var oluşu, mutlak, suyun var oluşuyla birliktedir.

Değerli arkadaşlar, biraz önce Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz alan arkadaşım şu kelimeden bahsetti: "Yıllarca kaderlerine terk edilmiş." Hakikaten çok doğru. Ben, on bir yıldır sulama birlikleriyle ilgili burada mücadele ediyorum. Biliyor musunuz, sulama birlikleri geçen dönemin son yılına kadar İçişleri Bakanlığına bağlıydı. Herhâlde, İçişleri Bakanlığı, sulama birliklerine trafik memurluğu yaptırıyordu. Yıllarca söyledik "Kardeşim, sulama birlikleri sudur, su ekmektir, bunun yeri DSİ'dir." dedik, yıllarca bunu savunduk. "Sulama birlikleri DSİ'nin bir şekilde himayesi altına girsin, çiftçimiz özellikle suyla ilgili DSİ'nin himayesinde olsun." dedik ama yanılmışız. İki yıldır bu kanun çıktı, biz "DSİ, sulama birliklerine katkı verecek, destek verecek." diye hep düşündük, maalesef hiçbir değişiklik yok.

Değerli arkadaşlar, DSİ, teknik destek vermek zorundadır. Sulama birliklerinin mali hiçbir gücü yoktur. Türkiye'de özellikle sulama birliklerinin suladığı kanalların yüzde 90'ı açık kanaldır. DSİ, yirmi yıl önce, otuz yıl önce yapmış, sulama birliğine bu kanalları vermiş. Artık bu sulama birliğinin kullandığı kanallarda o kadar su sarfiyatı var ki suyun çıktığı yerden en son gittiği yere kadar baktığın zaman suyun onda 9'u kayboluyor arkadaşlar. Onun için, öncelikle, DSİ eğer sulama birliklerinden verim alacaksa sulama birliklerine ait kanallar mutlak kapalı kanal sistemine geçmek zorundadır; ülke için geçmek zorundadır, israf için geçmek zorundadır. Açık kanallı sistem Türkiye'de su verimini, suyun tarıma olan verimini son derece götürüyor ve hiçbir şekilde yararlı olamıyoruz arkadaşlar.

Şimdi "DSİ'ye geçsin, DSİ'nin himayesi olsun." dedik ama nerede arıza varsa DSİ destek vermiyor, nerede sorun varsa DSİ destek vermiyor. Sayın Bakan -biz burada yıllarca bağırdık- o zaman DSİ'nin himayesine neden verdin sulama birliklerini? Hiçbir şey yapmadın ki. İki yıldır DSİ sulama birliklerine tek bir çivi çakmadı ancak sulama birliklerinin bütçesini kontrol etmeye başladı.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de bir DSİ'ye bağlı sulama birlikleri var, bir de sulama kooperatifleri var. İki farklı fiyat olur mu arkadaşlar? Bir köy sulama kooperatifinden su alıyor, bir köy de sulama birliğinden su alıyor. Bir köyden dönüm başına 40 lira istiyor sulama birliği çünkü DSİ diyor ki "Bundan aşağı alamazsın." Ama diğer bir köydeki sulama kooperatifi ise dönüm başına 5 lira istiyor. Yani, aynı ürünü üreteceksin, aynı ürün için dönüm başına sulama birliği 40 lira alacak. Çünkü niye? O fiyatı DSİ belirliyor, sulama birliklerinin hükmi şahsiyeti belirlemiyor, "Dönüm başına 40 liradan aşağı alamazsın." diyor. Öbür tarafta, Tarım Bakanlığına bağlı olan sulama kooperatifleri ise dönüm başına 3 lira alıyor arkadaşlar. Böyle rekabet olur mu arkadaşlar? Bir ülkede aynı amacı güden, sadece tarıma hizmet etmek isteyen kooperatif ve sulama birlikleri arasında bu kadar fiyat farkı olur mu arkadaşlar? Yani bunu birisinin çözmesi lazım, çözülmüyor.

Yine, cazibeli su kullanan birlikler var yani cazibeli şu arkadaşlar: Hiçbir şekilde elektrik sarfiyatı yapmadan, yüksekten gelen birlikler kanalıyla satılan su var bir de cazibesi olmayan yerlerde, elektrikle yükseklere çıkarılan su var Şimdi yine aynı köy; biri cazibeli sudan faydalanıyor biri cazibesiz sudan. İki ayrı sulama birliği, birinin elektrik maliyetiyle var, öbürünün, elektrik maliyeti sıfır. Ama köylüye karşı aynı fiyatı uyguluyor arkadaşlar. Etmeyin, tutmayın. Bu birlikler Türk tarımının can damarı, bu birlikler Türk tarımının her şeyi, köylümüzün, üreticimizin ekmeği arkadaşlar. Bu kadar ihmal edilmez. Öneri olarak şunları söylüyoruz: Bir kere, sulama birlikleri, sulama kooperatifleri farklı olmaz. Eğer sulama kooperatifleri cazibeli suyu dönüm başı 5 liraya veriyorsa sulama birlikleri neden vermesin? DSİ bir narh koyuyor arkadaşlar.

Yine, Sayın Bakan kapalı kanala geçme yerine, sulama birliklerinde kapalı kanalla yüzde 100 verim alacak yerde, gidip köylünün kendi kuyu suyuna saat koymaya başladı. Sayın Bakan, önce git bu açık kanalları kapalı hâle getir, burada su verimini yükselt, daha sonra köylünün git kuyusuna göz dik. Her şey bitti, köylünün kuyusu kaldı. Ama siz eğer o kuyuya taş atarsanız, bir gün birileri de o kuyuya birilerini koyar. Ekmekle oynamayın, köylünün ekmeği. Örneğin, bugün görüşülecek yer altı suları. Her şey bitti, köylünün suyu kaldı, köylünün ekmeği kaldı.

Değerli arkadaşlarım, eğer verimlilik istiyorsanız, sulama birliklerini açık kanaldan kapalı kanala geçirmeyi mutlaka uygulayın, su verimi yüzde 100 artacaktır ve köylüden aldığınız dönüm başı, 40 lira, 45 lira, 50 liraya kadar olan fiyatı aşağı çekiyor. Kooperatifte 5 lira, birlikte 50 lira olursa burada kıyamet kopar arkadaşlar. Aynı ürünü üretiyorlar.

Değerli arkadaşlar, yine, sulama birliklerinin üstünde, bunu defalarca söyledik, bir personel yükü var. Mademki sulama birliklerinin hâkimi sizsiniz, o zaman buradaki personelin sosyal hakları için sözleşmeli olarak DSİ kadrosuna geçerler, sen bu personeli de en verimli şekilde kullanırsın. Yani sulama birliklerinde çalışan arkadaşlarımız altı ay çalışıyorlar, altı ay çalışmıyorlar. Ama yasa çıkarken bunu burada defalarca "Etmeyin tutmayın, gelin birliklerin kadrosunu, DSİ'de sözleşmeli kadroya aktaralım, bu personeli en verimli şekilde kullanın." diye söyledik ama maalesef yapmadılar.

Değerli arkadaşlarım, sonuçta şu: Birlikler sahipsizdir, birlikler borç içinde yüzüyor, birlikler köylüyle son derece? Köylü çünkü üretemiyor, üretemeyince parasını tahsil edemiyor, parayı tahsil edemeyince birliklerle köylü arasında sorun çıkıyor. Bu nedenle hak, adalet istiyorsanız, cazibeli olanla cazibeli olmayanı bir kere aynı seviyeye getirin. Burada elektrik kullanan sulama birliklerine mutlaka farklı bir gözle bakmamız lazım. Yine, birliklerle kooperatifler arasındaki fiyat farkı olan? Birinde dönüm başı 50 lira, birinde dönüm başı 5 lira. Bu fiyata, kooperatifler eğer bunu yapabiliyorsa birlikler niye yapmasın? Bu fiyatı kooperatiflerin seviyesine çekmemiz lazım. Onun için, sulama birlikleri sahipsizdir, Sayın Su Bakanımız buna sahip çıkmamıştır, sulama birlikleri hâlâ yetimdir, yetim kalmaya devam ediyor. O iş bitti, şimdi sıra geldi köylünün kuyusuna el attı ama o kuyuda bir gün birileri boğulacak.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Aslanoğlu.