| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 12.02.2013 |
ALİ ERCOŞKUN (Bolu) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu grup önerisi aleyhine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi Türkiye tarımsal üretimde, tarımsal alanlarda 2002 yılından bu yana çok ciddi bir aşama kaydetti. 2002'de OECD raporlarına göre dünyada 11'inci sırada ve 23 milyar dolar hasıla elde eden ülkemiz, şu anda 7'nci sırada ve 62 milyar dolar hasıla elde etmekte, yani yaklaşık 3 kata yakın bir artış söz konusu. Tarımsal alanı aynı olan ama çalışan sayısında da yaklaşık yüzde 30 bir düşüş olmasına rağmen hasıla yaklaşık 3 kat artmış durumda. Bu durumu, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı da bir başarı öyküsü olarak raporlarında anlatıyor.
Gene 2002 yılıyla kıyasladığımızda yüzde 69'larda olan kredi faiz oranları yüzde 5'lere düştü ama aksine ödeme oranları ise yüzde 62'lerde seyrederken yüzde 98,8'lere kadar çıkmış durumda.
Tarımsal üretim içinde 5 milyar dolar civarında bir payı olan ve aileleriyle birlikte yaklaşık 1,5 milyon kişinin geçimini temin ettiği bir büyüklük olan beyaz et sektörü ise oldukça önemli bir pay almakta.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatının 2011 yılı verilerine göre, ülkemiz tavuk eti üretiminde 11'inci sırada, tavuk yumurtası üretiminde ise 13'üncü sırada. Aynı şeyi Avrupa'yla karşılaştırdığımızda tavuk eti üretiminde 2'nci sırada, yumurta üretiminde ise 5'inci sırada yer almaktayız.
Gene 2011 yılı verilerine göre, ülkemizde 10.634 işletme ve bu işletmelere bağlı toplamda 17.040 adet kümes bulunmakta. Neredeyse yüzde 100'e yakını kayıt altında bulunan ve üretici modeliyle en ücra köylere kadar yayılan üretim şekliyle maddi anlamda da tabana yayılan bir sektör beyaz et sektörü.
Milletvekili olma onurunu ve gururunu taşıdığım Bolu'muz ise beyaz et sektöründe Balıkesir'e benzer bir oranda Türkiye'deki yaklaşık üçte 1 orana hitap ettiğini söyleyebilirim.
Şimdi, bu bilgileri verdikten sonra aslında CHP grup önerisi hakkında da birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum çünkü Sayın Milletvekilinin de bahsettiği gibi, aslında birkaç ay önce gene bir grup önerisiyle burada aynı konuda konuşmuştuk. Açıkçası, bir miktar da tebrik etmek istiyorum çünkü bir önceki grup önerisine göre rakamlarda belli bir düzelme olmuş yani bir önceki grup önerisinde yaklaşık 10 kata yakın yanlışlık olan rakamlar şu anda üç aşağı beş yukarı aynı seviyelere gelmiş. Her ne kadar 3 milyar dolar dense de sektörün büyüklüğüne 5 milyar doları aşan bir sektör aslında.
Diğer taraftan, grup önerisine baktığımız zaman kişi başı
Şimdi yerinde saydığı, hatta geriye gittiği iddia edilen bir sektörün gelmiş olduğu noktaya bakıyoruz.
İhracata bakalım: 2002 yılında 12 milyon dolarlık ihracat yaparken, şu anda, bugün 567 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz. Yani nasıl geriye gittiğini iddia edebiliyoruz, gerçekten anlamak mümkün değil.
Mısır üretimi: Ülkemizde 4,6 milyon ton mısır üretiliyor. Bunun 2002 yılında 2 milyon ton civarında olduğunu düşünürsek 2,5 kat -neredeyse- bir artış var. Peki, ne kadar ithalat var? 800 bin ton. 1 milyon ton değil de 800 bin ton. Peki, bu ihracat neye karşılık? Dâhilî işleme kapsamında, yani ihracata karşılık.
Soya noktasında bir miktar haklısınız; doğru, soyada rekabet koşullarına ulaşılamıyor. Ama bütün bu bilgiler şunu ortaya koyuyor: Eğer 2002 yılında ilk 500 sanayi kuruluşu arasında hiçbir entegre firmanın yani beyaz et sektörüyle alakalı hiçbir firmanın hemen hemen olmadığını düşünürsek, şu anda acaba kaç tane firma ilk 500 sıralaması içerisinde? Ben gururla söylüyorum, Bolu'muzdan ilk 500 sıralamada, hatta ilk 100 içerisinde olan 2 tane firma var, entegre tesis var.
Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, kanatlı sektörü, Türkiye'deki tarımsal üretim anlamında gurur duyacağımız, yumurtadan masamıza gelinceye kadar bütün aşamaları kayıt altında olan ve üretim modeliyle yani fason üreticilik modeliyle tabana kadar yayılan bir gelir dağılımına sebep olan bir sektör. Bu sektörün daha da geliştirilmesi, ihracat anlamındaki, önündeki sıkıntıların kaldırılması gerçekten önemli fakat bu aşamalar için de en başta bizler yani Bolu milletvekilleri, bunun yanında belki Balıkesir milletvekilleri, diğer arkadaşlarımızla beraber bu çalışmaları yapmalıyız ama yapıyoruz. Yani biz, Tarım Bakanlığı, kümeslerin ruhsat problemleriyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, diğer taraftan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına kadar bu konuyla alakalı ne kadar kurum ve kuruluş varsa Haziran 2011 yılından bu yana defalarca toplantılar yaptık ve sektörün önündeki problemleri aşacak genelgeler de bu vesileyle yayınlandı. Yani şu anda, şartlara uyduktan sonra ruhsat alamayan bir tane bile kümes söz konusu değil ama bir başka parsele tecavüz veya işte, herhangi bir yola cephe alamaması durumunda zaten bunu ruhsatlandırmak mümkün değil ama "Kaçak olarak artık bir kümes var." olayı ortadan kalktı. Devletin hiçbir kurumu, geçmişte kendi teşvikleriyle yapılan bu kümesleri artık kaçak olarak nitelendirmiyor. Dolayısıyla başvuru yapıldıktan sonra, şu anda, bütün kümesler bu ruhsatları alabilecek noktaya geliyorlar.
Diğer taraftan, piliç eti ihracatındaki artılarımız neler? Mesela biz, potansiyel ihracat pazarlarının önemli bir kısmına yakınız yani hedeflenen, Suudi Arabistan vesaire gibi Orta Doğu ülkelerine çok yakınız. AB mevzuatlarına eş değer mevzuat, üretilen ürünlerin AB ülkeleri standartlarında üretilen ürünlere denk kalitede olması da diğer bir avantajımız. Bu da zaten 2002'den bu yana yaklaşık 16 kat artan ihracatı kanıtlıyor. Bu ve buna benzer birçok noktayı ortaya koyabiliriz ama ham madde fiyatlarındaki yükseklik ve özellikle soyadaki dışa bağımlılık da bir gerçek, bunu da inkâr etmemiz mümkün değil. Bize düşen, özellikle avantajlı olduğumuz pazarlarda ihracatın önünü açabilmek ve içteki tüketimle alakalı artışı da bir miktar teşvik etmek. Bu sayede, özellikle en ücra köydeki çiftçilerimizin çok ciddi manada gelir elde etmesine vesile olan beyaz et sektörünü, kanatlı sektörünü sadece Bolu ve Balıkesir'de değil, ülkemizin diğer illerinde de teşvik ederek Türkiye'nin bu üretimine ciddi manada katkıda bulunabiliriz.
KDV'yle alakalı sorunları konuşabiliriz ama bu noktada bildiğimiz kadarıyla Hükûmetimizin ciddi manada çalışmaları da var.
Dolayısıyla değerli arkadaşlar, saygıdeğer Genel Kurul; şu anda Tarım Bakanlığı ve ilgili bütün bakanlıklar nezdinde beyaz et sektörüyle, kanatlı sektörüyle alakalı ciddi çalışmaların neticelerini anlatmış oldum ben burada. İnşallah, bu çalışmalarda iktidar partisi milletvekili olarak muhalefet partisi milletvekilleriyle birlikte olmayı arzu ederiz. Fakat önümüzdeki gündemle alakalı Meclis araştırma önergesinin aleyhinde olduğumuzu bir kez daha belirtir, Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)