GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:61
Tarih:03.03.2022

HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - "Önde zeytin ağaçları, arkasında yâr/Sene 1946/Mevsim sonbahar/Dalları neyleyim sensiz/Yâr yoluna dökülmedik gülleri neyleyim/Yâr, yâr, seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar" diyeli Bedri Rahmi Eyüboğlu yıllar geçmiş. 1946'da zeytine böyle şiirler yazılırmış, lakin günümüzde zeytin bir katliamla ve yok edilmeyle karşı karşıya. Derdiniz nedir sizin bu zeytinle? (HDP ve CHP sıralarından alkışlar) Nuh Tufanı'nda kurtuluşun müjdecisi olan zeytinle, güvercinin ağzında barışın simgesi olan zeytinle, sofrada yoksulun yiyeceği olan zeytinle nedir sorununuz bu kadar? Zeytin ağacının kendisiyle... "Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı/Yetmişinde, bile, mesela, zeytin dikeceksin." diyor Nazım Hikmet "Yaşamaya Dair" şiirinde.

Bakın, bu kadar kutsiyetle, doğanın kendisine aidiyetle taltif edilmiş, onurlandırılmış ve zaten biraz önceki konuşmacı arkadaşın da söylediği gibi Türkiye'nin kıyı şeridi boyunca uzanan, hemen her yerde gölgesinden meyvesinden, tadından, yağından faydalanılan ve insanla hemhâl olan bu ağacı yok etmek, yaşama kastetmeyle özdeş olsa gerekir ki Afrin'de ne yazık, ne ayıp, ne günah ki zeytin ağaçları kökünden sökülüp zeytin hırsızlığı yapıldı. Zeytin ağaçları kökünden söküldü getirildi, zeytin talan edildi, pazarlarda kendi ürettikleri şeymiş gibi satıldı ve burada da açık bir suç ortaya çıktı.

Şimdi, Akbelen'de, Manisa'da, Ege'de, Akdeniz şeridinde ve birçok yerde zeytinlikler talanla karşı karşıya, zeytin ağaçları yok olmakla karşı karşıya. Aslında tam tersine bunun tekrar yeniden şekillendirilmesi, bahçelerin donatılması, fidanların dikilmesi, zeytinlerin korunması, üreticiye yardımcı olunması, taban fiyat konusunda destek verilmesi, alım konusunda destek verilmesi gerekirken böylesine bir hoyratlıkla karşı karşıya olmak hem zeytin ağacını hem şiirini okuduğum Bedri Rahmi'yi ve Nazım Hikmet'i hem zeytin üreticisi derinden inciten bir durumdur. Bu incitmeye karşı, doğaya da zeytine de zeytin üreticisine de zeytinyağına da ve aslında, insanlığın temel tüketim maddelerinden biri olan bu değere de sahip çıkmak gibi insani, ahlaki, vicdani bir sorumluluğumuz var.

Sevgili Egeliler, "Hadi gari; hadi gari, meydanlara geliverin de goruyalım şu zeytinleri hep beraber be!"

Teşekkür ediyorum, saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)