GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:51
Tarih:02.02.2022

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarının infazı ve yerine getirilmesiyle ilgili güncel konular. İki güncel konu var: Birincisi, dün, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, bu Parlamentonun da üyeliğini yapmış ve hâlen üyeliğini yapan milletvekilleriyle ilgili olarak vermiş olduğu karar, dokunulmazlığın kaldırılması kararının Anayasa'ya aykırılığı kararı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesine aykırılığı; diğeri ise Osman Kavala'yla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararından sonra Bakanlar Komitesinin bugün verdiği karar.

Değerli arkadaşlar, bakın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yetkisini kabul etmişiz, sözleşmeye taraf olmuşuz. Eğer bu sözleşmeye taraf olmuşsak ve Mahkemenin de yetkisini kabul etmişsek kararın gereğini yerine getireceğiz. Nasıl yerine getirilir? Birinci olarak, ihlali durdurursunuz; ikinci olarak, ihlalin sonuçlarını giderirsiniz; üçüncü olarak da tekrarını önlersiniz. Şimdi, bütün bunları yapmadan... Bakın, bu kararlar nedeniyle ne ihlali durduruyorsunuz ne sonuçlarını gideriyorsunuz ne de tekrarını önlüyorsunuz. Kimi kandıracaksınız? Kimi kandıracaksınız? Bakın, organize kötülük yapıyorsunuz Türkiye'ye, organize kötülük; siyaseten ve yargı bakımından. Siyaset talimat veriyor, yargı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymuyor, o kararlara uymamak için de inanılmaz hileler yaratıyor, inanılmaz; hepsi suç olabilecek hileler yaratıyor. Tümünün kayıtları var ve bunu, siyasetin doğrudan ve dolaylı talimatıyla yapıyor; yoksa Sayın Erdoğan "Hamlemizi yaparız." dedikten sonra Sayın Demirtaş hapiste kalmazdı. Bakın, organize kötülük yapıyorsunuz. Bakın, bu karar nedeniyle -dün verilen karar kesin karar, Büyük Daireye, başka bir daireye gitmeyecek, kesin Komite kararı- bu kararla ilgili olarak yanı başımızda, 18. Ağır Ceza Mahkemesinde, Sincan'da devam eden dava var ve bu karar o tutuklamaların ve yargısal işlemlerin -yakalama, tutuklama, gözaltı- tümünü işlevsiz hâle getirdi.

Peki, ne yapacaksınız? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki yargıçlar, sizin Çağlayan'da mahkeme mahkeme dolaştırdığınız yargıçlar değil, değil; her ülkenin birçok süzgecinden geçmiş saygın yargıçlar. Duruşmaya bizzat ben katıldım, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir yurttaşı olarak, bu kurulun bir üyesi olarak, bir avukat olarak utandım. Bakın, yirmi yılda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye'yi savunacak bir avukat yetiştirememişsiniz, Alman bir avukata para vermişsiniz Demirtaş davasında ve Avrupalı yargıçların sorduğu sorular konusunda bu heyetin uyguladığı hususlar bakımından söyleyeceği söz olmamış arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, bu dönem geçecek; bakın, bu dönem geçecek ama geriye dönüp baktığımız zaman sizin de oylarınızla ve sessizliğinizle bu organize kötülüğe ortak oluşunuz unutulmayacak.

Bakın, ha gitmişsiniz bir insanı silah zoruyla bir odaya kapatmışsınız ha bu hukuka aykırı kararlarla, talimatla verilmiş kararlarla adı "mahkeme" olsa bile cezaevinde tutmaya devam ediyorsunuz; ikisinin arasında bir fark yok, her ikisi de hürriyeti tahdit suçudur. O nedenle sizler belki siyasi hesabını vereceksiniz, vicdani hesabını vereceksiniz ama inanın, burada söylüyorum, bunların sorumlusu olanların hepsi adil bir biçimde hukuken hesabını vereceklerdir.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)