| Konu: | Azerbaycan'ın 20 Ocak 1990 Hüzün Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 20.01.2022 |
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin değerli üyeleri; 20 Ocak 1990 tarihinde Azerbaycan Bakü'deki kanlı, Azerbaycanlıların "20 Yanvar" dedikleri hadiselerle ilgili gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bundan otuz iki yıl önce 1990 tarihinde Sovyetler Birliği'nin o dönemdeki Cumhurbaşkanı Gorbaçov'un talimatıyla Azerbaycanlıların "20 Yanvar" dedikleri ocağın 19'unu 20'sine bağlayan gece Azerbaycan'da çok büyük bir katliam yaşandı. Eğer hafızalarımızı tazelersek o günlerde Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov'un başa gelmesinden bu yana çalkantıların olduğunu biliyoruz ancak bu çalkantılarda Azerbaycan en fazla nasibini alan ülke oldu. O gece 137 kişi öldü, 700'den fazla Azerbaycanlı yaralandı, 800 kişi tutuklandı. O günü Azerbaycan'ın millî şairi Bahtiyar Vahapzade şöyle ifade ediyor: "19 Ocak 1990 tarihinde gece saat on iki de en modern silahlarla donatılmış Rus ordusu Bakü'ye girdi ve çıplak ellerle toprağımızı savunmak isteyen oğullarımızı ve kızlarımızı kana boyadı. İki yüz yıla yakın bir zamandan beri toprağımızdan emip götürdükleri -altınımızı- petrolle birlikte, kızıl kanımızı da akıttılar." Yaşanan bu acı sadece Azerbaycan'ın acısı değil, bu acıyı sadece Azerbaycanlılar hissetmiyor, bu acıyı bizler de hissediyoruz hem de derin, içimizden bir hisle hissediyoruz. Silahsız, barışçıl insanlara karşı gerçekleştirilen bu katliamı, çoluk çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek silahsız sivillerin katledildiği 20 Ocak faciasının üzüntüsünü unutmak mümkün değil. Bu hüznü, acıyı her daim yüreğimizde taşıdık. Can Azerbaycanlı kardeşlerimizin dediği gibi "Kara Yanvar" bizim de kara günümüzdür.
20 Ocak, Azerbaycan'ın bağımsızlık ve istiklal yolunda dönüm noktalarından önemli bir tarihtir. Kara Ocak olayı, Azerbaycanlı kardeşlerimiz için güneş doğmadan önceki en karanlık an olmuştur. Bu haksız işgal Azerbaycan halkının bağımsızlık ruhunu asla yok etmemiştir. Nitekim bağımsızlık yolunda geri adım atmayacaklarını tüm dünyaya göstermişlerdir. Batı dünyası ne yapmıştır? Günümüzde olduğu gibi o zaman da insanlık ayıbına, insanlık açısından da kara bir gün olan 20 Yanvara Batı dünyası kayıtsız kalmıştır. Bakınız, Sovyetler Birliği'nin o dönemdeki Cumhurbaşkanı Mihail Gorbaçov'a daha sonraları Nobel Ödülü verilmiştir ve "Bu Sovyetler Birliği'nin iç işleridir." denerek üstü kapatılmıştır.
Bu süreç, tabii, o günlerde Türkiye'de de çok büyük yankı bulmuş, Türk halkı gerek basında gerek sokaklarda, her tarafta Azerbaycan'la olan kardeşliğini bir kez daha göstermiştir. Bu sürecin sonunda 18 Ekim 1991 tarihinde Azerbaycan Parlamentosu bağımsızlık kararını almıştır. Tabii ki Türkiye de kardeşlerinin bağımsızlığını 9 Kasım 1991 tarihinde kabul eden ilk ülke olmuştur. Türkiye, Azerbaycan'ın bağımsızlığını kabul ederken diğer Türk Cumhuriyetleriyle birlikte Ermenistan'ın da bağımsızlığını kabul etmiştir.
Bugün geldiğimiz noktada, bakınız, Karabağ savaşlarına, Karabağ'ın işgaline otuz yıl kayıtsız kalan bu zihniyetin o günlerden gelen zihniyetten hiçbir farkı yoktu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Şamil Bey, buyurun.
ŞAMİL AYRIM (Devamla) - O bakımdan, ben bu coğrafyada barışın hâkim olmasını istiyorum. Ermenistan'la normalleşme sürecinde atılacak adımların olumlu gerçekleşmesini ve yine Azerbaycan'ımızı incitmeyecek şekilde, Azerbaycan'la birlikte Ermenistan'la olan ilişkilerimizin gelişmesini de tabii ki istiyoruz.
Ben bu günlere bir daha dönülmemesi, bu coğrafyada bu acıların bir daha olmaması için buradan bütün o coğrafyada bulunan 6 devlete de bir milletvekili olarak seslenmek istiyorum ve şehitlerimizi, Karabağ'daki şehitlerimizi, 20 Yanvardaki şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum ve bunu bütün dünyanın unutmaması gerekir diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞAMİL AYRIM (Devamla) - Türkiye'nin gücü Azerbaycan'ın gücüdür, Azerbaycan'ın gücü de Türkiye'nin gücüdür. Yaşasın Azerbaycan diyorum, yaşasın Türkiye diyorum, yaşasın Azerbaycan-Türkiye kardeşliği diyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ, MHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)