GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:47
Tarih:18.01.2022

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 301 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, kanun teklifinin görüşülen bu maddesi en düşük gelir ve aylık ödemesinin 2.500 lira olmasını düzenlemektedir. Yani 1.500 lira olan en düşük emekli maaşının bin lira artışla 2.500 liraya çıkarılmasını öngörmektedir. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz dikkate alındığında bu miktarın ne kadar yetersiz olduğu da ortadadır. Sadece bir yılda yüzde 100'e yaklaşan bir enflasyonla karşı karşıyayız, bundan en çok etkilenen kesim de kuşkusuz ki emeklilerimizdir. Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumundan aylık ve gelir alanların sayısı 13 milyonun üzerindedir. Bu rakam ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 16'sı kadardır. Yani ülkemizin yüzde 16'sı ömrünü çalışarak geçirmiş, emeklilik döneminde rahat bir hayat sürmeyi hayal etmiş ancak bugün zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma gelmiştir. Oysa eskiden emekli olan biri ikramiyesiyle evini ve arabasını alırken bugün emekli olan biri bırakın ev almayı, bir araba almayı bile hayal edemez olmuştur. Eskiden emekli olan biri emekli maaşıyla rahatça yaşarken bugün emeklilerimizin birçoğu, ilerleyen yaşına rağmen ek bir iş yapmak zorunda kalmakta, sabah ucuz ekmek, akşam ucuz pazar kuyruğunda kendilerine yer bulmaya çalışmaktadır.

Değerli milletvekilleri, bir ülkenin emekli vatandaşlarının refahı o ülkenin ne kadar geliştiğinin ciddi bir göstergesidir. Bizi kıskanan Avrupa'nın emekli bir vatandaşı dünyayı gezerken bizim emeklilerimiz kendi köyüne dahi gidemez, torununa bir hediye alamaz hâle getirilmiştir. AKP'nin emeklilere reva gördüğü yer Halk Ekmek bayileri önündeki uzun kuyruklardır. Açlık sınırının 4.013 lira olduğu, yoksulluk sınırının 10 bin liranın üstüne çıktığı bu dönemde AKP'nin emeklilere reva gördüğü maaş ise 2.500 liradır. Yani emekliler ekmeğe muhtaç, simide hasret hâle gelmiştir. Sayın Maliye Bakanı 2 yerden, danışmanları 3-5 yerden ballı maaşları aldıkları için anlamazlar belki ama biz soralım: Bir emekli 2.500 lirayla nerede barınabilir, ne yiyebilir, hangi doktora görünebilir, hangi tedaviyi karşılayabilir, nasıl geçinebilir? AKP iktidarı emeklileri açlığa mahkûm etmiştir. Yapılan bu bin liralık artış, elektrikten doğal gaza, akaryakıttan gıdaya, kısaca iğneden ipliğe her şeye gelen zamlarla, emeklinin daha cebine girmeden eriyip bitmiştir.

Emeklilikte insan onuruna yakışan bir maaşı her emekli hak etmektedir. Bu yüzden İYİ Parti olarak, Komisyonda "En düşük emekli asgari ücrete endekslensin." teklifi verdik ancak Cumhur İttifakı üyeleri tarafından reddedildi; şimdi, burada bu önergeyi tekrar veriyoruz. Tam olarak yeterli olmasa bile en düşük emekli maaşının asgari ücrete yani 4.250 liraya çıkarılması gerekmektedir. Ayrıca, emekliler için muayene, ilaç katılım payı ve fark ücreti kaldırılmalıdır. Ramazan ve Kurban Bayramlarında emeklilere verilen ikramiye en az asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. AKP'nin 2008 yılında çıkardığı yasayla bozulan sistem adil bir intibak yasasıyla düzeltilmeli, BAĞ-KUR ve SSK emeklileri ile 2008 öncesi ve sonrası emekli olanların maaşları arasındaki farklılıklar giderilmelidir. Öğretmenler, polisler, hemşireler gibi meslek gruplarında çalışanlara 3600 ek gösterge hakkı tanınmalı, böylece emeklilik koşullarında ciddi bir şekilde iyileştirme yapılmalıdır. Emeklilikte yaşa takılanların sorunları da bir an önce çözülmelidir.

Değerli milletvekilleri, enflasyonun yüzde 80'lere ulaştığı, ekonomik krizin her geçen gün büyüdüğü, açlık sınırının 4 bin liranın üzerinde olduğu bir ortamda yapılan bu düzenleme kabul edilemez çünkü emeklilere yapılan bu zam yoksulluk ve açlık çeken 13 milyon insanın geçim sıkıntısını çözmekten çok uzaktır. Emekli cebindeki üç kuruşu sağlıkta katkı payına mı, bir dilim ekmeğe mi yoksa elektrik, su, doğal gaz faturasına mı vereceğinin hesabını yaparken iktidar, saraylarda israf ve lüks içinde yaşam sürmektedir; emekli ay sonunu getirmenin hesabını yaparken iktidar, yandaşlarına üçer beşer maaşlar dağıtmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN ATAŞ (Devamla) - Resmî Gazete'de vergi istisnası yayınlayarak yandaşlarının bir gecede 9 milyar lira vergi borcunu silen; geçilmeyen köprülere, tünellere, uçak inmeyen havaalanlarına 43 milyar lira ödeyen AKP, emeklilerine 3-5 milyar lirayı veremiyor.

13 milyon emekli yoksulluğun, açlığın pençesinde yaşam mücadelesi verirken AKP iktidarının bu düzenlemeyi getirme amacı göz boyamaktan başka bir şey değildir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)