| Konu: | Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 11.01.2022 |
MHP GRUBU ADINA İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 301 sıra sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Gazi Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi kamu çalışanları ve emeklilerinin ek maaş artışlarının düzenlenmesi, en düşük emekli maaşının 2.500 Türk lirasına çıkarılması, Türk lirası finansal araçların özendirilmesi, doğal gaz fiyatlarının kademelendirilmesi, kamu ihalelerinde ek fiyat farkı uygulanması, bireysel emeklilik sisteminin teşvik edilmesi gibi toplumun birçok kesimine yönelik önemli düzenlemelerden oluşmaktadır. Öngörülenlerin çoğu Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 20 Aralık 2021 tarihinde açıklanan ekonomik tedbirlerden yasal düzenleme gerektirenlere ilişkindir. Açıklanan tedbirlerle ekonomideki istikrar bozucu gelişmelerin önüne geçilmesi, vatandaşlarımızın tasarruflarının değerinin korunması, atıl tasarrufların ekonomiye kazandırılması, üretim ve ihracatın desteklenmesi ve ekonomide öngörülebilirliğin sağlanması amaçlanmıştır. Bu süreçte hemen devreye konulan 3 uygulamayla piyasaların rahatlatılması sağlanmıştır. Bunlardan birincisi, birikimlerini TL mevduat olarak değerlendirenlerin kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için 21/12/2021 tarihinde uygulamaya geçen kur korumalı TL vadeli mevduat hesabıdır. İkincisi, ihracatçı ve ithalatçı firmalara TL uzlaşmalı vadeli döviz satımına ilişkin Merkez Bankası tarafından 21 Aralık 2021 tarihinde başlatılan uygulamadır. Üçüncüsü de 29 Aralık 2021 tarihinde yurt içi yerleşik kişilerin altın cinsinden mevduat ve katılım fonu hesaplarının Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüşmesi hâlinde sağlanacak desteğe ilişkin düzenlemedir. Devamında ise alınan tedbirler ve kurlarda sağlanan görece istikrar sonucu fiyatlardaki yüksek artış aralık ayının sonuna doğru düşmeye başlamış ancak aralık enflasyonuna yansımamıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak enflasyonla mücadeleye katkı amacıyla, mal ve hizmet üreten, satan, pazarlayan firma, şirket ve kurumlarımızın temel ihtiyaçların fiyatlarında indirime gitmelerinin millî birlik ve dayanışmamızın harcı olacağı yönünde çağrı yapmış, bu doğrultuda bir kampanya başlatmıştık. Kampanyaya ilgi yoğun olmuş, tüm ülke sathında fiyatların indirilmesi suretiyle enflasyonun düşürülmesine katkı sağlayacak önemli adımlar peş peşe atılmıştır. İnanıyoruz ki kur korumalı TL mevduat hesabına olan ilginin artması, ihracatın ivme kazanması ve kurlardaki istikrarla birlikte fahiş fiyat artışları da tamamen durdurulmuş olacaktır.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifi ekonomik tedbirler kapsamında öngörülen amaçların gerçekleştirilmesine, aynı zamanda, vatandaşlarımızın hayat kalitesinin artırılmasına yönelik önemli muhtevaya sahiptir. Teklifin 1'inci maddesiyle merkez bankaları arasında kurulan ilişkilerin işin gerektirdiği diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven temelinde yürütülebilmesini teminen diğer merkez bankalarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki para, alacak, mal, hak ve varlıklarının haczedilmemesi sağlanmaktadır. Gelişmiş çoğu ülke mevzuatında da bulunmakta olan düzenleme, ülkemizde rezerv tutma talebine ilişkin artışın ve Türkiye'ye güvenin de bir göstergesidir. Bu uygulamanın Türkiye'nin diğer ülkelerin güvendiği bir ekonomik merkez olma özelliğini öne çıkaracağı ve rezervlere katkı sağlayacağı açıktır.
Teklifte yapılan bir diğer düzenleme 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na ilişkindir. 2'nci maddeyle vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin açılan davalarda haksız iadelerin önüne geçilebilmesi amacıyla dava konusu tutarın yüzde 50'si oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararının verilmemesi öngörülmektedir. Bu şekilde geri ödemeler konusunda ortaya çıkan sorunların bir ölçüde giderilmesi amaçlanmaktadır.
3 ve 8'inci maddeler mevzuatta yer alan atıfların Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumuyla uyumlu hâle getirilmesine yöneliktir.
Teklifin 4 ile 9'uncu maddelerini kapsayan 6 maddesi bireysel emeklilik sistemiyle ilgilidir. Bireysel emeklilik sistemine katılımı teşvik etmek ve fon birikimini arttırmak amacıyla 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nda önemli değişiklikler yapılmaktadır. Bireysel emeklilik, bir sosyal güvenlik sistemi olmasının yanında uzun dönemli bir tasarruf sistemidir. 2001 yılında kabul edilen bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi 27 Ekim 2003 tarihinde ilk emeklilik planlarının onaylanmasıyla fiilen yürürlüğe girmiş, 1 Ocak 2013 tarihinde yüzde 25 oranında sağlanan devlet katkısıyla da sisteme katılım artmıştır. Teklifle yüzde 25 oranındaki devlet katkısı yüzde 30'a yükseltilerek vatandaşlarımızın Türk lirası kullanımıyla daha fazla tasarruf yapması hedeflenmektedir. Ayrıca, BES'te belirli süre kalmış kişilerin konut alımı, evlilik, eğitim ve benzeri için ihtiyaç duyulabilecek tasarruflarını sistemde kalarak kullanabilmesine imkân sağlanmaktadır.
Düzenlemeyle, ayrıca, talepleri hâlinde 45 yaş üstü çalışanların otomatik katılım sistemine dâhil edilmesi mümkün hâle getirilmekte, bireysel emeklilik sistemindeki sözleşmelerin temlik edilme standartlarının belirlenmesi için Sigortacılık ve Özel Emeklilik Kurumuna yetki verilmektedir.
Yapılan önemli düzenlemelerden biri de doğal gaz satışında kademeli fiyat uygulamasına geçilmesine ilişkindir. Ülkemizin doğal gaz tüketimi, nüfus, sanayileşme ve kentleşmeyle doğru orantılı hava sıcaklığıyla ters orantılı bir şekilde büyümektedir. Bilindiği gibi Avrupa'daki doğal gaz fiyatlarında son bir yılda 5 kata varan yükselişler yaşanırken dünya genelinde de doğal gaz fiyatları 2020 yılına göre dolar bazında yüzde 100'e yakın artış göstermiştir. Ülkemizde ise eşel mobil sistemi etkin şekilde kullanılarak doğal gaz, elektrik ve akaryakıtta uygulanan desteklerle küresel düzeyde yaşanan artışlar, vatandaşlarımıza aynı düzeyde yansıtılmamıştır.
Teklifin 10'uncu maddesiyle BOTAŞ'a fiyat belirlemede esneklik sağlanarak bölgesel ve iklimsel koşullara bağlı, il veya bölge bazında kademeli doğal gaz satış fiyatı belirleme yetkisi verilmektedir. Böylece, aynı abone grubunda yer alsa bile maliyet bazlı tarife metodunun yanında doğal gazın tasarruflu kullanılmasını teşvik edici, destekleyici ve fazla tüketim yapanların maliyetine katlanmasını öngören kademeli fiyatlandırmanın yapılması mümkün hâle gelmektedir.
Teklifin 11'inci maddesi kamu ihalelerine yönelik fiyat farkı getirilmesine yöneliktir. Son dönemde ülkemizde ve dünyada ham madde temininde ve tedarik zincirlerinde meydana gelen aksaklıklar ve girdi fiyatlarındaki artışlar nedeniyle kamu ihalelerine yönelik fiyat artışlarının belirli kural bütünlüğü içinde, fiyat farkı ödenmek suretiyle yerine getirilmesini temin etmek amacıyla 4734 sayılı Kanun'da değişiklik yapılmaktadır. Öngörülen düzenlemeyle, 1 Aralık 2021 tarihinden önce 4734 sayılı Kanun'a göre ihale edilen işlerde ek fiyat farkı verilerek işlerin zamanında tamamlanması, tamamlanan işlerin ise maliyet kayıplarının belirli ölçüde karşılanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, bu sözleşmelerin herhangi bir kısıt olmadan devrine de imkân sağlanmaktadır.
Teklif kapsamındaki bir diğer düzenleme ise tasarruf kompozisyonunun makroekonomik politikalarla uyumlu olması amacıyla Türk lirası finansal araçların özendirilmesine ilişkindir. 12'nci maddede, Türk lirası araçlara olan talebin ve finansal piyasalarda derinliğin artırılması, ürün çeşitliliğinin teşvik edilmesi ve bu süreçte finansal sektörün ve millî ekonominin sağlıklı gelişmesine katkıda bulunulması amacıyla mevduat ve katılma hesaplarının getirilerinin kur artışlarına karşı desteklenmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda, hazine kaynağının açılacak hesaplara hangi yöntemlerle aktarılacağına ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilendirilmekte; ödenecek destek tutarı ve hesaplama yöntemi, destekten yararlanacak kişi kapsamı, hesap türleri, vadeler, limitler ve kesintiler ile uygulamaya ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkili kılınmaktadır.
14'üncü maddeyle, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonlarının katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarına uygulanan kurumlar vergisi istisnası girişim sermayesi dışındaki diğer yatırım fonlarından elde edilen kâr paylarını da kapsayacak şekilde genişletilmektedir. Portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar ise bu istisna kapsamının dışında bırakılmaktadır.
15'inci madde, sanayi sicil belgesini haiz, fiilen üretim faaliyetleriyle iştigal eden ve ihracat yapan kurumların söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına geçerli olan kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanmasını öngörmektedir.
Sayın milletvekilleri, teklifin 13'üncü maddesi en düşük emekli aylığının yeniden düzenlenmesine, 16'ncı maddesi ise kamu çalışanları ve emeklilerinin ek maaş artışlarına ilişkin hususları düzenlemektedir. 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara 1.500 Türk lirası olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarı 2.500 TL'ye yükseltilerek en düşük emekli maaşı da 2.500 TL'ye çıkarılmaktadır. Ayrıca, 2022 yılı için emeklilerimize enflasyon artışına bağlı fark ile toplu sözleşmeyle belirlenen artışlar yapılacak, temmuz ayında memur ve emeklilerine toplu sözleşmeyle belirlenen maaş artışları yanında yeni enflasyona bağlı oluşan fark da yansıtılacaktır. Devleti yaşatmanın yolunun insanı yaşatmaktan geçtiğine, ülkelerin değerinin insanlarına verdiği değerle artacağına ve istikbale güvenle bakabilmek için emekliler, yaşlılar ve çalışanların onurlu bir yaşam sürmesinin temin edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda, Milliyetçi Hareket Partisi olarak asgari ücretlimizin, çalışanlarımızın ve emeklilerimizin daima yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Diğer yandan, 16'ncı maddede kamu görevlileri ile emeklilerimize yapılacak ek zam tutarıyla ilgili düzenlemeler yer almaktadır. Buna göre, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme'yle kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde 1/1/2022 ile 30/6/2022 tarihleri arasındaki dönem için uygulanacak artış oranı yüzde 5'ten yüzde 7,5'a çıkarılmaktadır. Böylece, söz konusu toplu sözleşmeye göre 2021 yılı ikinci yarısından kaynaklı enflasyon farkı dâhil 1/1/2022 tarihinden geçerli olmak üzere yaklaşık yüzde 27,9 oranında yapılması gereken maaş zammı yüzde 30,95'e çıkarılmaktadır.
Ayrıca, aile yardımı ödeneği kapsamında eş ve çocuklar için yapılan ödemelerin artırılmasıyla tüm çalışanların asgari ücret kadar gelirinin vergi dışı bırakılması sonucu oluşan gelir artışı kadar net maaş artışı da çalışanlarımıza yansımış olmaktadır.
Bununla birlikte, memur ve emeklilerine yönelik 3600 ek gösterge düzenlemesiyle de maaşlarda ayrıca önemli artışlar meydana gelecektir. Asgari ücretlilere, emeklilerimize ve çalışanlarımıza yapılan maaş artışlarından, sosyal destek ödemelerinden yararlanan asgari ücrete bağlı maaş alan birçok vatandaşımız da olumlu yönde etkilenmektedir. Bu şekilde, dar gelirli büyük bir kesimin fiyat artışlarına karşı korunması da temin edilmektedir. Önümüzdeki süreçte çiftçimizin geçim şartlarını kolaylaştıracak, gübre, mazot ve elektrik gibi girdi maliyetlerine karşı onları etkin biçimde destekleyecek ilave adımların atılması da yerinde olacaktır. Ayrıca, esnaf ve sanatkârlarımızın faaliyetlerini olumsuz etkileyen gelişmelere karşı yapılan desteklerin faaliyetlerinin devamını sağlayacak ve rekabet gücünü artıracak şekilde sürdürülmesi de önem arz etmektedir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye kısa vadeli dalgalanmalara rağmen giderek güçlenen bir ülkedir. Mali disiplini, güçlü bankacılık sistemi, ulaştırma, sanayi ve enerji altyapısı, nitelikli insan kaynağı, girişimcilik kültürü sayesinde Türkiye dünyanın pandemi karşısında bocaladığı bir ortamda pozitif yönlü ayrışmayı başarmış, güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu kanıtlamıştır. Türkiye, 2020 yılında büyümeyi başarabilen az sayıda ekonomi arasında yer almış, büyüme eğilimini sürdürerek 2021 yılının birinci çeyreğinde yüzde 7,4, ikinci çeyreğinde yüzde 22, üçüncü çeyreğinde ise yüzde 7,4 oranında büyümüştür. Büyümedeki başarının arkasındaki itici güç, güçlü sanayi altyapımız olmuştur. Türkiye'nin 2021 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla, dünya ihracatından aldığı pay ilk defa yüzde 1'in üzerine çıkmıştır. 2021 yılında toplam ihracatımız, geçen yıla göre yüzde 32,9 oranında artarak 225,4 milyar dolara ulaşmış, ihracatçılarımız tarihî bir rekora imza atmıştır. Dış ticaret açığımız yüzde 7,8 azalışla 45,9 milyar dolara gerilemiş, ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 83,1'e yükselmiştir. 2021 yılında bütçe performansı da oldukça olumlu seyretmiştir. Kasım ayında bütçe dengesi 32 milyar lira, faiz dışı bütçe dengesi ise 47,3 milyar lira fazla vermiştir.
Normalleşme süreciyle birlikte turizm ve hizmet sektörünün kazandırdığı katkıyla ekonomimiz daha da canlanmıştır. 2020 yılında 12 milyar dolar seviyesine düşen turizm gelirimiz 2021 yılında yüzde 100 artarak 24 milyar doların üzerinde gerçekleşmiştir. Avrupa Birliği ülkelerinde genel yönetim borç stokunun millî gelire oranı yüzde 90'ın üzerindeyken en az borçlu ülkeler arasında bulunan ülkemizde bu oranın 2021 yılı sonu itibarıyla yüzde 36,6 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
Uluslararası düzlemde yaşanan gelişmeler, her geçen gün ortaya çıkan yeni krizler Türkiye'ye güçlü bir devlet ve bölgesinde lider ülke olma sorumluluğunu yüklemektedir. Ülke olarak bazı sıkıntılarımız olsa da alınan tedbirler sayesinde bunların üstesinden gelinmektedir. Hayat pahalılığı kaderimiz değildir ve enflasyonun da üstesinden hep birlikte gelinecektir.
Kanun teklifiyle dar ve orta gelirli insanımızın elinden tutularak onların enflasyona ezdirilmemesi için önemli adımlar atılmaktadır. Cumhur İttifakı birlikteliği ve kararlılığıyla aşılamayacak sorunumuz, çözülemeyecek problemimiz yoktur. Önemli olan, millî birlik ve beraberliğimizin korunması, güçlü demokrasimizin, siyasi istikrarımızın bozulmaması; Türkiye'yi kaosa sürüklemek isteyenlere, amaçları uğruna ülkemizi yangın yerine çevirmekten çekinmeyenlere fırsat verilmemesidir. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle güçlenmekte, millî menfaatlerimizi merkezine alan Cumhur İttifakı'yla da lider ülke Türkiye hedefine kararlılıkla yürümektedir.
Bu düşüncelerle kanun teklifinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri ve bizi izleyen muhterem vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)